SERİ ve ERDEMİR’İN ARDINDAN... CİĞERİM YANDI
Kalbimi kontrol için gittiğim İstanbul’da iki dostumun vefatını öğrenince bu defa da ciğerim yandı. Nasıl yanmasın ki, Muharrem Seri ile ilkokulda birlikte okuduk. 50 yıl önce başlayan dostluğumuzu örnek bir arkadaş olarak bugüne kadar da sürdürdük. Ölüm haberini aldım. Tetkiklerim sürdüğü için cenazesine katılmam mümkün değil. Ağabeyine ve kardeşlerine telefonla ulaşarak acılarını paylaşıyorum. Aramızdan erken ayrıldın Muharrem diye kara kara düşünürken, bu defa da kadim dostum, arkadaşım Doktor Fuat Erdemir’in kalp krizi geçirdiğini öğreniyorum. Acilen alındığı by- pas ameliyatının seyrini telefonla dakika dakika takip ediyorum. Hatta bir umuttur diye İstanbul’dan Ordu Devlet Hastanesi ile irtibat kurması için Prof. Dr. İsmet Dindar’dan da yardım talebinde bulundum ama maalesef sevgili dostumuzu kaybettiğimizi öğreniyorum. Binlerce kişiyi üstün bilgisi ile tedavi etmiş, yaralarına merhem olmuş Dr. Fuat kardeşimiz ne yazık ki, kendi hastalığını hiçe saymış, hastalarına da çok fazla hassasiyet göstermiş.
İstanbul’a kalbimi kontrol için gittim ama bir de ciğerim yanarak geri döndüm.
Seri ve Erdemir’in ilçede yapılan cenaze törenine binlerce kişi katılımış. Bu da demek oluyor ki, yapılan iyilikleri, güzellikleri hiç kimse unutmuyor. Ruhunuz şad, mekanınız cennet olsun sevgili dostlarım. Sizi hiç ama hiç unutmayacağız...