ERGENEKON
Bugün bir hikaye ile başlamak istiyorum. Sağlıkçılarla, hukukçuların bulunduğu bir toplantıda hatalar üzerine konuşmalar yapılıyormuş. Bir doktorun mu yoksa bir hukukçunun mu hatasının daha ağır olduğu konusuna gelmiş tartışma. Herkes elbette doktorun hatası daha ağır sonuçlar yaratır demiş. Gerekçe olarak da bir doktor hata yaptığında bir insanı öldürebilir. Oysa hukukçu için aynı şey söylenemez denilmiş. Konuşmaları dinleyen filozof kılıklı birisi hemen itiraz etmiş. Tam aksini iddia ediyorum. Bir hukukçunun hatası daha ağır sonuçlar doğurur demiş. Ve eklemiş:
‘Bir doktorun hatası bir veya birkaç kişiyi öldürür. Ama bir hukukçunun hatası tüm toplumu öldürür.’ İşte bu sözün haklılığının bire bir yaşandığı günlerdeyiz. Daha düne kadar TSK. Başında ülkenin huzuru, güveni ve sınırların bütünlüğünü sağlamaktan sorumlu ve yetkili, istediği her şeyi yapabilecek güce sahip bir kişi, bugün ülkenin hükümetini yıkmaya teşebbüsten ömür boyu hapse mahkumiyetle karşı karşıya gelmiş durumdadır. Daha önce emekli deniz kuvvetler komutanı da yargılanmıştır. Ama emekli deniz kuvvetleri komutanın yargılanması toplumun hukuka ve hukukçuya olan güvenini bugün olduğu gibi sarsmamıştır. Ana muhalefet partisinin Sayın Genel Başkanı bu savcılardan, bu yargıçlardan hesap sorulacağını haykıracak kadar hukuka olan güvenini kaybetmiştir. İsyan noktasındadır. Bugün için birçok kişi aynen 12 Eylül döneminde olduğu gibi yakalanıp, gözaltına alındığında aylarca yargı karşısına çıkarılmayacağı, yargı karşısına çıktığı takrirde de hukuki değil siyasi olarak yargılanacağı kuşkusunu taşımaktadır. Yani balyoz, Ergenekon davaları ile İstanbul Barosu Sayın Başkanı ve yöneticileri aleyhine açılan davaların iddianameleri, yargılama sistemleri, delil toplama yöntemleri, savcılık mütalaaları ve balyozda açıklanan hükümler toplumun büyük bir kesiminde yargıya güven konusunda kuşkular yaratmıştır. Yukarıdaki söz gerçek olmuş, yani hukukçu hataları Türk toplumunu adeta öldürmüştür. Burada önemli olan eski genelkurmay başkanı ya da emekli veya muvazzaf generallere yapılan yargılama yanlışlıkları değildir. Elbette yakınları ve sevenleri için Onlara yapılanlar da önemli ve üzücüdür. Ancak asıl olan bir toplumun hukuka olan güvenidir. Bugün bu güven umulandan daha fazla sarsılmıştır. Toparlanması da şu an için mümkün görülmemektedir. Yanılmak dileğiyle….!