DÜNYADAKİ SAVAŞLAR
DÜNYADAKİ SAVAŞLAR
Dünya kurulduğundan beri dünya üzerinde sadece 236 yıl savaş olmamış. Bu savaşların bu terörün hep bir sebebi olmuş. Belki saçma gelecek ama bir kaç örnek verelim, doğrumu yanlışmı siz karar verin..
Hiç düşündünüzmü? Radikal yahudiler (yani başlarında foter,, saçları, zülüfleri uzun, siyah cübbe giymiş adamlar) ellerinde kutsal saydıkları kitaplar ağlama duvarının önünde sarsıla sarsıla ağlayarak dua ederler acaba neden? Söyleyelim.!! İsrail toprakları üzerindeki SÜLEYMAN TAPINAĞI’NI asırlar geçtiği halde hala kuramadıkları için, ona yani Süleyman Tapınağı’na hayatiyet kazandırdıklarında yahudilerin dünyanın hakimi olacağına inanıyorlar. Ve bu işe geciktikleri için ağlama duvarının önünde ağlıyorlar.
Başka bir düşünce yahudiler MESİH’in gelmesini bekliyorlar. Mesih’in gelmesi için dünyada karışıklıkların, anarşinin, savaşların artması lazımmış. İsrail Mesih’in daha önce gelmesi için dünyada karışıklıkların,savaşların dahada artması için çaba gösteriyormuş. Bu bir düşünce şekli.
İran’da benzer düşüncelere sahip. Onlarda dünyada karışıklık ne kadar çabuk olursa MEHDİ o zaman daha çabuk gelirmiş. Onun için alttan alttan dünyada terör çıkaranlara destek oluyor veya kendi gerginlikler yaratıyor.
Toparlayalım. Radikal yahudiler süleyman tapınağının bir an önce kurulması için kafalarını duvarlara vura vura ağlıyorlar.
İsrail Mesih’in gelmesi için İran’da Mehdi’nin gelmesi için eylemler yapıyorlar. Yani bir beklenti içindeler.
Birde Türkiye’nin durumuna bakalım. Türkiye kendisine dostluk gösteren Kaddafi’yi öldüren asilere bavul bavul keş para gönderdi. Yine kendisine dostluk gösteren Esad’ın yıkılması için muhaliflere tonlarca silah ve mühimmat gönderdi.
Sonuç olarak Yahudi radikallerin bir beklentisi var. İran’ın, İsrail’in bir beklentisi var, bunu anladık peki Türkiye’nin ne beklentisi var?
GÜRCÜNÜN DİNDARI.!!
Baba oğul gürcü akşamdan at çalmaya çıkmış. Geçenin bir saatinde bir at ve bir öküzle eve dönmüşler. At ahıra çekilmiş, öküzüde hemen kesmişler evin hanımı hanım yengem güzel bir kavurma yapmış. Aile hep beraber kavurmayı yemiş. Evin oğlu yemekten sonra bir ağırlık basınca uyuklamaya başlamış.
Baba kolları sıvamış. yatsı namazını kılmak için abdest alma hazırlığına başlamış. bir taraftanda oğlunu ayağı ile dürtmüş. Kalk! demiş, yatsı abdest al yatsıyı kılacağız. Oğlan şöyle bir doğrulmuş ne abdesti, ne namazı az önce hırsızlık yaptık demiş. Baba oğluna “oğlum kesip yediğimiz evin harcı, kılacağımızı namazda Allah’ın borcu” demiş.
Buna güleceksiniz ama gülmeyin. Bu gün siyasete bulaşanların, siyasetten kazandıkları evin harcı, onlara görede kıldıkları namaz Allah’ın borcu. !!