Neden farklılık?

İnsanların çoğu daha önce ak dediğine zaman içinde menfaat değişikliği olduğunda ağız değiştirip önce boz, sonra da yavaş yavaş bu kara diyebiliyor. Ben bu kıvırma işini maalesef beceremiyorum. 

Son günlerde Trabzon-Fenerbahçe ve Beşiktaş-Bursa gerginliğine bakıyorum. Sporu tatlı bir yarış, tatlı bir rekabet olarak görmek gerektiğini düşünüyorum.  Akşamları günümüzün büyük bir kısmını geçirdiğimiz İstanbul trafiğinde spor radyolarına bağlanan taraftarları dinliyorum. 40-45 yaşlarındaki taraftarların yorumlarını dinleyince bazen ağzım açık kalıyor. 

 

Arjantin’de Boca Juniors takımının stadının yanından geçerken rehber bir olay anlattı. İlk geldiğinde yerli rehberle aynı yerden geçerlerken, yerli rehber tur otobüsünün bir tarafındaki tüm perdeleri kapatmış. Bizim Türk rehber nedenini sorduğunda; kendisinin River Plate taraftarı olduğunu, otobüs içindeki Türklerin Boca stadını görmelerini engellemek için bunu yaptığını söylemiş. Aynı şekilde Ülkemizde sarı-kırmızılı Shell istasyonlarından yolda kalsam yakıt almam diyen Fenerbahçelileri tanıyorum. Ben değil bu hareketleri yapmak bunlara hak verenlere dahi tahammül edemiyorum. 

Bu yazıyı yazarken bir müvekkilim arayıp bir adres verdi. Verdiği adres kirasını ödemediği için tahliye edilen kiracısının adresi idi. Müvekkilime eski kira borcunu ödeyemediği için tahliye edip evden attığımız eski kiracı bu defa bir villa kiralamıştı. İşte ben daha eski kira borcu varken gidip villada oturanları bırakın kabullenmeyi, böyle birisinin varlığına dahi tahammül edemiyorum. 

Bir liderin bir salona girerken etrafında kümelenen, O’na el sürebilmek için akıntıya kapılanları görünce de midemin bulandığını, evet, mecazi anlamda söylemiyorum, gerçekten çıkarmamak için kendimi zor tuttuğumu biliyorum. 

Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Elbette benim gibi düşünenler de var. Ama maalesef son yıllarda biz azınlıkta kaldık. Bu nedenle de toplumun geneline göre beceriksizler olarak nitelenen farklı bir kitleyiz.