Geçen akşam çocukluğundan beri görmediğim yeğenimiz ÇAĞATAY’ı gördüm. Çağatay çocukluğunda ufak tefek ele avuca sığmazdı. Şimdi büyümüş kocaman delikanlı olmuş. “ Nerede okuyorsun” dedim!!  Dedi ki, ODTÜ’de (Ortadoğu Teknik Üniversitesi ) demez mi. Hemen ağzını tuttum, oğlum sus söyleme!!! Başbakan ODTÜ’de okuyanlara zaten gıcık!!  Etrafımızda da bir sürü AKP’li var. Seni eşek sudan gelinceye kadar döverler dedim!!

Bana döndü, “ peki Ankara’da ne yapıyorsun diye sorarlarsa ne diyeyim” dedi. Ben de “Bent Deresi’nde keman çalıyorum” dersin dedim. 

Benim şaştığım o değil. “Sen Kabakdağı’nda nereden su içtin!!!”  Dedim. KİRKİLA SUYU’ndan  içmemiş. Oradan su içenler genellikle profesör  oluyor. Bilal Dindar, Prf.İsmet Dindar, Prf. Hasan Güneş, Prf.Haldun Eroğlu gibi. Soruşturmamı derinleştirdim. Aşağı mahalleden Eloğların suyundan içmiş. Oradan su içenler memleketin askeri kanadına geçiyor.  Mesela Hav. Albay Fahrettin Uslu, Pilot Yzb. Aydın Uslu, Piyade Albay Hüsnü Dindar gibi. Bizim Çağatay biraz imalat hatası gibi görünüyor. ODTÜ’de okuması biraz çarpıcı.

 

ŞEVKET  REİS

Yazdığım aynen yaşanmıştır. Vaktiyle Şevket  reis  deniz kenarında bir takım adamların balık sattığını görmüş, yaşındakilere kim bunlar!! Diye sormuş. Yanındakilerde  “gürcüler” diye cevap vermiş. Şevket reis  yanındakilere ulan bu gürcüler deniz kenarına indiyse sıçın o denize !!! demiş. Bende gıcık olsun diye (Şevket reisin torunu) Şevket Ömeroğlu’na Kabakdağlılar ODTÜ de okuyor deyince Şevket bana aynı dedesi gibi Kabakdağlılar ODTÜ girdiya, s...ç o Ortadoğu Üniversitesine demezmi !!!

 

SN.BAŞBAKANIN ODTÜ’DEN UYDU FIRLATMA MERASİMİNE

 SARI MUSTAFA’YI (GÜNEŞ)

 ÇAĞIRMAMASI NORMALDİR.

Bu tür merasimlere çağrılacak erkanın seçiminin doğru yapılması lazımdır. Peki Sarı Mustafa neden çağırılmadı? Çünkü Mustafa sarı saçlı (mavi) göv gözlüdür.  Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri MARİFETNAME  adlı kitabında sarı saçlılar tehlikelidir der, ayrıca mavi (göv) gözlüler de hepten tehlikelidir der. Bir adam hem sarı saçlı, hem göv gözlüyse hiç yanaşmayın der. (yani Sarı Mustafa gibi) Sarı Mustafa kazara gökte uçan uçağa dikkatlice baksa uçak düşer bilmem anlatabildim mi? Uyduyu hemen bir bakışta indirir.

Ama bu merasime Cumhurbaşkanımız sayın Abdullah Gül’ün çağırılmaması yanlıştı. Çünkü Erzurum’lu İbrahim  Hakkı Hazretlerinin  MARİFNAMESİ’sine  göre güvenilir adamın şablonu şöyledir. Saçı kara, kaşı kara, gözbebeği kara adam güvenilir adamdır. Bu şablona Sn. Abdullah Gül tamı tamına uygundur. Bundan dolayı  ODTÜ’den fırlatılacak uydu merasimine çağrılmaması yanlıştır. Bana göre ODTÜ’deki olayların teknik sebebi budur. 

YAMAĞIN HAMDİ

Bilir misiniz? Bilen bilir Fatsa’nın renkli simalarındandı. Küçük esnaftı. Horozlara ve horoz döğüşüne merakı vardı. Kendi horozlarından başka horoz tanımazdı. Kurtuluş mahallesinde bu günkü fisko market karşısında otururdu. Orası eskiden büyük dut ağaçlarının olduğu çayırlık bir yerdi.

Orada bir de Reyhane’nin İsmail’in evi vardı. Reyhane’nin İsmail Hava Kuvvetlerinde pilottu. Zaman zaman bir savaş uçağının Fatsa’nın üzerinden alçak uçuş yapan bir uçak görürsek Reyhane’nin İsmail’in geçtiğini anlardık. 

Neyse konumuza dönelim. En son horoz döğüşcüler  Ömer Lütfi Akdeniz, İsmail Yenigün ve Cömbez  Ahmet vardı. Ama hiç biri Yamağan Hamdi gibi değildi. Yamağan Hamdi kendi horozunu şöyle anlatırdı. “Uşaklar  “ha bu penum horoz var ya, tam peş kiloluk parke taşını yerinden kaldurur. Parke taşının altından solucanı çıkar” derdi.

 

HAYIRLI NOELLER!!!

Hangi yılbaşıydı bilmiyorum. Cumhuriyet Meydanı’nda tanımadığım iki kişi birbirlerine böyle bir dilekte bulundu. Çok gülmüştüm. Herkes yeni yılı kendince kutladı. Siz gördünüz mü bilmiyorum. Değerli dostum, eniştem güzel insan ( ön dişler hariç) Kiski Mahmut yeni yılı ada’da havai fişek atarak kutladı. Oğlu Volkan benim yanımdaydı.

Mehmet Cevahir Fatsa’ya gelen Noel babaya takmış. “Noel baba delikanlı olsa evlere bacadan değil, kapıdan girer” diyor!!  Mehmet haklı! Noel baba yılbaşını karakolda geçirdi. Alucura’lı Mehmet’in dükkanından çocuklar için oyuncak çalarken yakalanmış !!!