DÜZEN BÖYLE KURULMUŞ
DÜZEN BÖYLE KURULMUŞ
Bugünlerde yine enteresan bir olay oldu. Rahmetli Adnan Menderes’in idam cezası kaldırılacakmış. El insaf Adnan Menderes ölmüş. Onun idam kararını verenler ölmüş, bunlar Menderes’in idam cezasını kaldırıyor. Menderes’in suçu neydi? “Anayasal düzeni bozmak” Menderes’in ve üç arkadaşının anayasal düzeni bozamayacağını herkes biliyordu. Hukukun üstünlüğünü savunanlar bilmiyordu, idam kararı verdi.
Peşinden Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edildi. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının suçu neydi? onlar da Anayasal düzeni bozmaya çalıştılar. Peki Deniz Gezmiş ve üç arkadaşının Türkiye’de Anayasal düzeni bozamayacağını, hukukun üstünlüğünü savunanlar bilmiyormuydu? biliyorlardı ama hesaplarına gelmedi.
Peşinden 12 Eylül geldi. O günlerde daha fazla kişi anayasal düzeni bozmaya çalıştı. Onların da koca Türkiye’de Anayasal düzeni bozma güçleri yoktu. Ama hukukun üstünlüğünü savunanlar bir sağdan bir soldan idam kararları vererek görevlerini yaptılar.
Bu kararlar hangi hükümetler zamanında alındıysa kimin kararlar altında imzası varsa bu gün hayırla yad edilmiyor.
Bu gün aynı olaylar misli ile yaşanıyor, hapishaneler doldu. Suçluymuş, suçmuşsuz bir takım bahenelerle tutuluyor. Suçları aynı, aynı Anayasal düzeni bozma gibi bir şeyler!! Haklısın da 120 milyon sayfa suçlama yazılmış. Peki hukukun üstünlüğünü savunanlar 120 milyon sayfa suçlamayı okuyup adaletli karar veremeyeceğini bilmiyorlar mı? Onlar da biliyor ama ne yapsınlar düzen böyle kurulmuş...
BİR GARİPTİR TÜRKİYEM
Geçen gün gazetede okudum. Cumhurbaşkanımızın makam aracı tam 9 milyon dolar.!!R00;Bu ne ihtişam. Peşinden Anayasa Mahkemesi başkanının makam aracının haberi geldi. Aylık 18.000 TL’ye kiralanmış, benzini, şoförleri, bakımı vs.hariç. Bu ne israf fırsatı eline geçiren sonuna kadar kullanıyor. Bu konuda kimse tevazu göstermiyor. Bunlar gazetelerin baş sayfasında yazıyor.
Aynı gazetelerin üçüncü sayfalarının altında küçük bir haber. Eski Maliye bakanı rahatsızlığından dolayı Akdeniz Üniversitesi hastanesine yatıyor. Çökmüş, başı hafif sağa kaymış, hastahane koridorunda sıradan bir hasta arabasına oturmuş, öyle resimlenmiş, eskiden olsa tahtaravalli ile gezdirirlerdi.
Bir kaç yıl önce o maliye bakanımızın gazetelerin birinci sayfasında boy boy resimleri vardı. Türkiye’de devlet kurumları satılıyordu, bu işe itiraz edenlere bakanımız “babalar gibi satarım” diye nara atıyordu. Ne oldu şimdi?
O sıralar onun da altında son model mercedes makam araçları vardı. Rahatsızlandı, hanımı tedavi için Rabbinin kendisine Amerika’daki chevellond hastanelerini işaret ettiğini beyan etti. Bu gün Kemal Bey’in durumu daha kötü. Peki şimdi neden tedavi için Amerika işaret edilmiyor? sorunun cevabını siz verin.
21.12.2012 TARİHİNDE MARDUK GEZEGENİNİN DÜNYAYA
ÇARPMASIYLA KIYAMETİ KAPMA SENARYOSU
Ben bu konu ile ilgili iki yıl önce yazı yazmıştım. Ben, olmayan tarihi kitaplardan aldığım bilgiye göre asırlar önce olmayan tarihi bilgileri kaydeden tarihçiler Ünye’nin tarihini yazmaya gelmişler. İşleri bitmiş, Fatsa’nın tarihini yazmak için yola çıkmışlar tam o anda Mu gezegeni yörüngeden çıkmış. Ünyenin çıkışındaki Cevizdere Köprüsü’ne düşmüş. Etraf toz duman. Olmayan tarihçiler 3 gün tozun dumanın ortadan kalkmasını beklemişler. Onun için dünyada Ünye’nin tarihi Fatsa’dan üç gün önce yazılmıştır. Bu bir vakıadır. Günümüzde böyle bir olay olabilir.
BUGÜN
Bugün de benzer olay yaşanıyor. Tarihçilerin Maya takvimini bahane edip 21 Aralık’ta Marduk gezegeninin dünyaya çarpacağını, kıyametin kopacağını, Türkiye’de yalnız Şirince Köyü’nün bundan etkilenmeyeceğini iddia ediyorlar. Bunun üzerine Şirince’de kıyamet karşılaması yapılacak. Yemek menüsü yapmışlar. Menüdekiler şöyle: Ateş çorbası, cehennem Kebabı, Kıyamet şarabı. Adamlar gavur ya! Allah onlara kendi amellerine göre menü hazırlatıyor.
Bir gerçeği itiraf etmeliyim. Kime 21 Aralık kıyamet gününü sorduysam büyük bir çoğunluk “ kıyamet kopsa da bu dünyanın sıkıntısından kurtulsak” dediler.