Bunlardan ilki eski çöp alanının düzenlenerek, kısa sürede büyüyecek çınar ağaçları, araya serptirilmiş süs ağaçlarından oluşan devasa bir FATSA PARKI yapmaktır. Bir tarihte Letonya’nın başkenti Riga’da görmüştüm böyle bir parkı ve ta o zamanlar hayalini kurmuştum. Riga’daki park o kadar büyük ki bir bölümü doğal haliyle bırakılmış, modern, bakımlı ve son derece temiz bir şehrin içinde Brezilya’nın balta girmemiş ormanları gibi bir bölümü de görebiliyorsunuz. Bizim alanımız da 210 dönüm gibi küçümsenemeyecek büyüklükte bir yer. Aynı bölümler burada da yapılabilir. Bir kısmı doğal özelliklerini koruyan orman alanı olarak ayrılabilir. Burada üzerinde durulacak en önemli husus bu araziyi binalara, betonlara boğmamaktır. Bakımlı yürüyüş alanları ve insanların dinlenirken bir bardak çay içebileceği veya atıştırabileceği

doğa ile uyumlu tesislerin yapıldığı sade ve aynı zamanda şık bir düzenleme olmalıdır. Böyle bir parkın yapılması Fatsa adını, sadece Karadeniz Sahillerinde değil, tüm ülkede bu parkla birlikte andıracaktır.  

Mustafa Çamaş 10 yıl belediye başkanlığı yapmıştır. Bu süre içinde ilk dönemini pek fark edilemeyen alt yapı çalışmaları ile geçirdi. Fatsa’ya çok hizmetler verdi. Ancak Türkiye’nin dört köşesinden gelip Doğu Karadeniz’e geçenlerin hayranlıkla izlediği sahil düzenlemesi her şeyi geride bıraktı. Bu gün Sahil’de yürüyüş yaptığımız alandaki dolgu ve düzenleme şehrin çehresini değiştirmiştir. Birçok kişiye göre Sayın Çamaş ile özdeşleşmiş ve Çamaş’ı unutulmaz kılmıştır. Eski çöp döküm alanında düşündüğümüz gibi bir parkın yapılması halen görev başında olan başkanımız Sayın Hüseyin Anlayan için aynı sonucu verebilir. Böyle bir çalışma bizi mutlu etmiştir. Gelişmeleri hep birlikte izleyeceğiz.