OKULLARDA KILIK KIYAFET
4+4+4’den sonra şimdi de okullarda kılık-kıyafet serbestliği getirildi. Biz veliler de, her olaya olduğu gibi, buna da tepkisiz kalarak olacakları beklemeye başladık çoktan. Öyle ya kurallar, sistemler bir günde dğişiveriyor ve bizler her gelen yönetmeliği, her yapılan değişikliği, planı olduğu gibi kabul etmek zorunda kalıyoruz.
Şu an okullarda uygulanan sistemin, kime ne zararı vardı, ya da öğrencileri ne şekilde olumsuz etkiliyordu da böyle bir sisteme geçiliyor? Hangi veli, ya da hangi öğretmen, bundan şikayetçi oluyordu. Kimsenin ekonomik durmunun eşit olmadığı, insnaların zor koşullar altında geçindiği bu ülkede, çocukların her gün ne giyeceğini düşünmenin, nasıl bir manası vardı şimdi. Öyle ya, şindiki gençler markalara fazla takıntılı, herşeyi beğenmeyen, hep daha fazlasını isteyen bir durumda iken, onları bir de kıyafet konusunda yarıştımanın ne anlamı vardı.
Beş çocuğunu okula gönderen dar gelirli bir aile soruyor şimdi, ‘ben nasıl onların kıyafetlerini yetiştireceğim, ne giydirip göndereceğim okula diye’. ‘Belki de artık okula göndermem çocuklarımı’ diyor. Öyle ya, bir çocuğa yıl içinde iki takım okul kıyafeti almakla, her gün ne giyeceğini düşünmek çok farklı şeyler. Aynı okul kıyafetiyle, çocuklar ve gençler kendilerini bir yere ait hissediyor, öğrenci olduğunu anlıyor ve kılık kıyafet konusunda bir düşünceye girmiyordu. Şimdi ise, çocuklar ve gençler, bu konuda kafa yormaya başlayacak, okula ve derslere konsantre olması bile zorlaşacak. Erkenden büyüyecek, modanın esiri olacaklar. Arkadaşında olan cep telefonunun aynısını isteyen çocuklar, şimdi de kıyafet yarıştıracaklar. İngiltere, Japonya, Avustralya gibi ülkelerde bile, bu tür düşüncelerle okullarda forma uygulaması yer alırken, gelir uçurumunun bir hayli fazla olduğu bizim ülkemizde, bu uygulamaya nasıl geçiliyor anlamak çok güç.
Bir de öğrenclerin kendini o forma içinde öğrenci olarak hissetmesi ve bunun da beraberinde daha fazla okul bağını güçlendirmesi sözkonusuyken, serbest bir kıyafetle, öğrenci olma bilinci bile azalacaktır.
Ayrıca çocukların, ergenlik çağına girdiği dönemde, ilgi alanları fazlasıyla değişmişken, dikkatlerini giyim kuşama vermeleri, bu tür detaylarla uğraşmaları, onların hem zamanını, hem de beyinlerini meşgul edecektir. İnsanların cinsiyet ve şekil ayrımcılığına itileceği, görünüşlerini çok daha fazla önemeseyecekleri bir tehlike sözkonusudur. Oysa okul forması, herkese daha fazla rahatlık sağlayarak, derslere odaklanmayı kolaylaştıracaktır. Ayrıca şu an içinde bulunduğumuz toplumda, abartı ve marka bağımlılığı sözkonusuyken, gençler arasında doğallık ve rahatlık, kendin gibi olma kriterleri pek rağbet görmezken, böyle bir uygulamaya geçilmesi, gençleri ve çocukları her anlamda zorlayacaktır. Kendileri ile ilgilenmekten derslerine adapte olmak güçleşecektir.
Ailelerin yaşayacağı sıkıntılar ise çok daha fazla olacaktır. Bir yandan çocuklarına kıyafet yetiştirme derdi, diğer yandan onların psikolojisi ile uğraşma derdi derken, derslere odaklanma sanırım ikinci sıraya düşecektir.
Fakat ne dersek diyelim, ne yazarsak yazalım, yinede hükümet bildiğini yapmaya devam edecektir vesselam...