GAZZE’DE SİFA HASTANESİ
GAZZE’DE SİFA HASTANESİ
Hastane odasına üç cenaze alınıyor. Ölen gençler 15-16 yaşlarında, diğerleri 70-80 yaşlarında. Ölenlerin kız babası kızının üzerine kapaklanıyor. Bunu gören Dışişleri Bakanı kendi kızı aklına geliyor ve oda başlıyor ağlamaya. Bu görüntüler TV ekranlarında ve gazetelerin baş sayfasında görüntüleniyor. Dışişleri bakanımız Allah acıyı kimseye yaşatmasın diyor.
Bu olayı fazla dramatize etmeyelim. Birde olaya Suriye tarafından bakalım. Suriye’liler kendisine özgür Suriye ordusu ismini veren çapulcuların Türkiye tarafından silahlandırıldığını söylüyor. Sunni-Şii bahanesi ile Suriye devletini zaafa uğratmaya çalıştığını düşünüyor. Türkiye’den gelen silahlarla güçlenen özgür Suriye ordusu elindeki silahlarla katliam yapıyor. Karşıda ölen insanların annesi babası, eşi, çocuğu olduğunu bizimkiler hiç düşünmüyor !!
OLAYIN BAŞKA BOYUTU
Dışişleri bakanımız bir hafta sonra Esed kaçar demecini patlattı. Bir başka vekilimizde üç saatte Şam’a varırız diyor. Pardon, Şam’a tespih almaya mı gidiyorsunuz!!!
Türkiye gazetelerinin birinci sayfasında bir takım resimler. Suriye sınırına beş tane tank koymuşlar, yanında siperde yatan üç asker resmi, altta büyük puntalarla demeç “Türkiye Suriye sınırında teyakkuz’da!! Sevsinler sizi .!!
Biray sonra gazetelerde baş sayfadan haber. Türkiye Nato’dan PATRİOT füzesi istedi. Patriotlar Almanya’dan, Hollanda’dan gelip Suriye yakınlarına konuşlanacakmış ama petriotların tetiği bizim elimizde olacakmış !!! Sonra gazetelerde yeni bir haber. Türkiye nato’dan AWACH keşif uçakları istiyor !!!
Şimdi bir hafta sonra Esed kaçar diyen üç saatte Türkiye Şam’a girer diyen devlet büyüklerimize soruyorum. NE OLDU !!! yemedimi?
TÜRKİYE NATO TOPRAĞIDIR.
Ben demedim, başbakan dedi.!!! Ben bu yaşıma kadar Türkiye’yi Türk toprağı sanıyordum. Bir ülkenin bu kadar kolay başkalarına devredileceğini düşünmezdim.
Hükümet işin başında KOMŞULARIMIZLA SIFIR SORUN dedi. Peki şimdi neler oluyor? Malatya Kürecik’de füze kalkanı, güneydoğuda Petriotlar, Suriye ile hır-gür hepsi allo-cello. Bu füze kalkanları petriotlar yarın ortadoğuda çıkacak muhtemel savaşta İran’ın İsraile atacağı füzeler için yapılıyor. Yani muhtemel İran İsrail savaşında İran’dan İsrail’e atılacak füzelere karşı Türkiye kalecilik yapacak.
SONUÇ
Eğer Özgür Suriye ordusu denilen ayrılıkçılara Türkiye silah veriyorsa, onlar Türkiye’nin verdiği silahlarla azdılar, cami yıktılar, yüzlerce kendi vatandaşlarını ördürdüler. Biz öldüğümüz zaman Allah bizim hayattayken işlediğimiz günahların hesabını soracak. Ama bu hükümet üyelerine Allah Suriye’de ölenlerinde hesabını soracak.
Türkiye’de insan hakları, demokrasi diyorlar, hepsi hikaye. Türkiye her konuda değişime sahne oluyor, mevcut sistem yıkılıyor. Yeni bir sisteme giriyoruz. Hani derler ya “Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete” aynen öyle !!!
RAHMETLİ HANİGAZ HOCA
İsmail Hanigaz hoca köyümüzün sevilen hazır cevap, eski deyimle mukailit hocasıydı. Rahmetli Hikmet Altuntaş ile sıkı dostluğu vardı.
O yıllarda Hikmet Altuntaş matbaayı yeni kurmuş ama oğlu Ferudun pek işine sahip değil. Gözü dışarılarda. Muhtemelen Hikmet amcanın yönlendirmesi ile Hanigaz hoca Ferudun’u karşısına alır ve nasihat etmeye başlar. “Ferudun matbaacılık iyidir, geçinirsin aç kalmazsın para kazanırsın” vs. vs. Hanigaz hoca işi daha da pekiştirmek için bak Ferudun bu işi yap zarar edersen sana senet veririm”der. Ferudun cin gibi hocaya hitaben “YA ÖLÜRSEN NE OLACAK HOCA ” der. Hoca önüne bakar ve işte O ZAMAN SENET PROTESTO OLUR !! der.