Dikkat ettinizmi? Demas’ın olduğu yerde “Satılık 23 dönüm arazi” arsa yazıyor. Bu Demas’ın ikinci satış ilanı. Birincisi Mustafa Çamaş zamanında olmuştu. Bir takım insanlar niye satıldı, neden belediye almadı!!! Burası birilerine peşkeş çekildi diye kıyamet koptu.!! Şimdi o kıyameti koparanlara sesleniyorum. Fırsat elinizde ister belediyeye aldırın, isterse yeşil saha yapın.

Bu arsa üzerinde geri dönecek olursak: Arsa 26 dönüm, üç tapu DEMAS’a ait. Demas iflas edince menkul, gayrimenkul malları kayyuma devredildi ve satışa çıktı. Bedeli yaklaşık 20 milyar liraydı. (eski para) Belediyenin parası yoktu. Valilikten 10 milyon istendi. Tasarruf tedbir kanunu çıktığı için  para verilemedi, arsa sanayi kullanımındaydı. Yani burayı alan 26.000 m2 üzerine fabrika arazisi olarak kullanabilirdi. 

Bu bölgenin tekrar fabrika arazis olmaması için lejantina TT konularak yani turizme tahsisli ifadesi konularak imara açılmıştır. Turizme tahsisli talibi olmayınca konut yapmak isteyen kooperatife demas tarafından satılmıştır ve bu yüzden kıyamet kopmuştur!!!

Konut kooperatifide batınca arsa bu günkü haline dönmüştür. Yani arsa tekrar satışa çıkmıştır.  Şimdi Mustafa Çamaş’a neden belediye olarak almadı diyenlere sesleniyorum “BUYURUN SİZ ALIN” O gün belediyeden arsa bedeli olarak 20 milyon istediler. Bu günde 20 milyon arsa bedeli isteniyor.

Yanlız arada bir fark var. Eskiden 20 milyon isteyince orası imara açıktı. Bu gün oranın imar durumu pek açık değil, yani orayı alan mısır diker veya fındık diker. 

 

ESKİLER BİLİR

Eskiden Demas’ınr olduğu yerde mezarlık vardı. Hatta oradaki mezarlığın batısında mısırlıkta yanyana iki ağaç vardı. O ağacın altında evliya olduğu söylenirdi. Ben orada evliyaya dua edildiğini gördüm. Orasını Demas fabrika yapmak için aldı. Evliyayı derdest ettiler ama ne oldu? DEMAS firmasının kimseye faydası olmadan battı sonra orayı demastan bu günkü kooperatifciler aldı. Onlarda villalarının kargasını yaptılar ama villalarda oturmak onlara nasip olmadan battı. 

Ne dersiniz? orası “ evliyanın hışmınamı uğruyor”

NELER OLUYOR HAYATTA

Bu günlerde gündem değişiyor. Suriye ile uğraşırken birden bire Gazze devreye girdi. Hamas başına gelecekleri bile bile İsrail’i bombaladı. İsrail misli ile cevap verdi.

Dışişleri bakanı hanımı ile filistine gitti. Başladı orada ağlamaya. Tayyip bey İsrail’e hitaben çok kırıcı ifadeler kullanıyor. Başbakanımız sonuçta Kasımpaşalı fıtratında külhanbeylilik var!!!  “Öleceksek adam gibi ölelim” diyor.

kılıçdaroğlu başbakana kükrüyor, delikanlıysan Kürecik’teki İsrail’i koruma kalkanını kaldır diyor.  Öbürü bıraksın bu külhanbeyliliği başbakan daha mavi marmaranın hesabını soramadı diyor.

Sonuç olarak bakalım zurnanın zırt dediği  yere!! Bu gün piyasada yaprak kımıldaymıyor, esnaf kan ağlıyor. Devlet büyüklerimiz Filistin’e, Suriye’ye gösterdiği  hassasiyeti esnafına göstermiyor. 

Bu konuda Cavlakiye tarikatı şeyhi Hasan Sabbah şöyle buyurdu: Koyunun kuyruğu ne kadar büyük olursa olsun anca kendi kıçını örtermiş. Bu memlekette nedense büyüklerin kıçını kuyruğu kapatıyor ama emekliler, küçük esnaf vs. bunlarınki devamlı açık kalıyor. 

 

GÖZÜMÜZ AYDIN

 

İlçemiz delikanlılarından Sarı Mustafa (Güneş) Nam-ı diğer güneşin oğlu. 88 gündür sürdürdüğü açlık grevine son verdi. Bir süre önce Mehmet Cevahir’in cafesinde keş İhsan la tartıştıktan sonra bunalıma giren sarı mustafa kendini cezalandırmaya karar vermiş ve günün modası açlık grevine başvurmuştur.

Durum adamın arkasında palamut avlayan son mahikan Kiski Mahmut’a rapor edilmiş, mahmut’da sarı selami aracılığı ile “küstüğün dağın odununu kesme, odununu kestiğin dağa da küsme” diye mesaj göndermiş. Bu sözün üzerine sarı mustafa çok duygulanmış. Birde keş ihsan  “ benim için ağlama gözlerinden olursun” deyince 88 gün süren açlık grevine o andan itibaren son vermiştir.

Bu açılımın vatana millete hayırlı olmasını dilerim.