ADALET HANIM
Günlerden herhangi bir gün, taksi duraklarından da herhangi birinde yine bir taksi şoförü sırasının gelmesini beklemektedir. Derken arabanın arka kapısı usulca açılırken taksiye bembeyaz saçları özenle topuz yapılıp yanlardan küçücük tarak tokalarla tutturulmuş, her halinden görmüş geçirmiş olduğu anlaşılan, iyi giyimli yaklaşık seksen yaşlarında bir hanım biner.
Taksiye binen hanım “iyi günler evladım” dedikten sonra Ankara sokaklarında yavaştan gidecekleri yeri tarif etmeye başlar. İlk durakları Anıtkabir ‘dir. 88 yaşındaki bu hanım zar zor çıkar merdivenleri ama aslında asla aksatmamaktadır her ay yaptığı bu eylemi. Atasının başına gider, tek bir karanfil koyup “sözümü tuttum Paşam” der. Anıtkabir ziyaretinin sonrasında taksi şoförü Osman, yaşlı bayanı tarif üzerine bir banka şubesine götürecek ve onu 30 dakika bekledikten sonra oradan alıp ikinci adrese doğru yola koyulacaktır. İlgili banka şubesine varmalarının ardından bayan tıpkı dediği gibi şubeye girer. Taksici öğlen arası olduğunu saatine bakıp fark edince beklemesi gereken 30 dakikayı yemek yiyerek değerlendirmek ister. Ardından yaşlı bayan, dediği süreden sadece 5 dakika gecikmeyle taksiye gelir. Bu sefer üçüncü duraklarını tarif etmektedir. Denilen yere gidince bayan tekrar arabadan iner ve yine taksi şoförünün bir süre beklemesini ister. Aradan 20 dakika geçtikten sonra yaşlı bayan yeniden kapıda görünmüştür. Kendisini belli ki iki kişi uğurlamakta ve ellerinden öpmektedirler. Taksici gayrı ihtiyari binanın önündeki yazıyı okur. Üzerinde Huzurevi yazmaktadır. Buradan sonra başka bir yere doğru yol alırlar. Bayan, taksi şoförünü yine bir süre bekletir. Binadan dışarı çıktığında yanında bu sefer de uzaktan ona hem de yaşlı gözlerle teşekkür ediyormuş gibi görünen ve minnettarlıkları çokça belli olan arkalarından da onlara uzun uzun el sallayan birileri vardır. Binanın üzerindeki tabelada bu sefer Kız Yetiştirme Yurdu yazılıdır.
Taksi şoförü ile yaşlı bayan buradan da bir sonraki duraklarına doğru yol alırken taksi şoförü dayanamaz ve bayanın ismini sorar. “Adalet” diye cevap verir bayan. Sonra da meraklı gözlerle onu izleyen taksi şoförüne hikâyesini anlatır. “Benim hayatım Mustafa Kemal Paşa ile tanışınca değişti” der. Adalet hanım sırf o okuyabilsin, okuyabilsin de çok istediği şeyi yani hemşirelik mesleğini yapabilsin diye ailesi onu da alıp Söke‘den Aydın ‘ a taşınmışken Mustafa Kemal bir gün onun okuduğu okula gelir. Genç Adalet Hanım elinde çiçeklerle Ata ‘ yı karşılarken Paşa ona önce adını sorar, aldığı Adalet yanıtının üzerine de ne olmak istediğini sual eder. “Hemşire olmak istiyorum Atam ” der Adalet Hanım Paşa ‘ya. Ama Paşa adından dolayı Adalet Hanım‘ın hâkim olmasını ister. Adalet Hanım‘ın “bayandan hâkim olur mu hiç paşam” yakarmaları da fayda etmez. Paşa sonunda Adalet Hanım‘a hâkim olacağına dair söz verdirmiştir.
Derken Adalet Hanım lafı değiştirir. Taksi şoförü yola devam ederken kimi kimsesi olup olmadığını sorduğunda ise vaktinde bir eşi bir oğlu bir de kızı olduğunu ama üçünü de kaybettiğini anlatır. Eşini Kore savaşında şehit vermiştir. Diplomat olan oğlu Ermenilerce öldürülür. Kızını ise depremde kaybeder Adalet Hanım.
Tarif edilen son durağa gelindiğinde taksi şoförü şaşırmıştır. Geldikleri yer asri mezarlıktır. Taksi şoförü “ben bekliyorum Adalet Hanım ziyaretinizi yapıp gelin siz” der ama Adalet Hanım bunu kabul etmez. “Beni bekliyorlar, alacaklar zaten sen merak etme” der. Taksi şoförüne de bugünün iki yüz lirası değerinde bir banknot uzatır. Taksicinin verdiği para üzerini de kabul etmez. Taksi şoförü hakkının ancak bunun yarısı olduğunu kalanını alamayacağını söylese de Adalet Hanım ‘ı ikna edemez. “Çocuğun var mı?” diye sorar Adalet Hanım. “4 tane var, ellerinizden öper” diye yanıtlar taksi şoförü Osman. Allah bağışlasın diyen Adalet Hanım paranın artan kısmıyla çocuklara bir şeyler almasını rica eder ve vedalaşıp ziyaret etmek üzere kocasının ve oğlunun mezarlarına doğru ilerlemek üzere yola koyulur. Taksi şoförü de geldiği durağa döner. Ancak canı artık günün geri kalan bölümünde nedendir bilinmez çalışmak istemez. Taksiyi sahibine teslim edip evine gider.
Ertesi gün yine her zamanki gibi durakta sırasını beklerken bir yandan gökten sicim gibi boşalan yağmurun sesini dinlemekte bir yandan da eline aldığı gazetesini karıştırmaktadır. Aniden bir haber dikkatini çeker. Cumhuriyetin ilk kadın hâkimi Adalet Yılmaz, Cebeci Asri Mezarlığı’nda oğlunun ve kocasının yan yana olan mezarları başında ölü bulunmuştur. Habere göre vefatından önce bankaya gidip bütün parasını çekmiş, çektiği parasının yarısını bir huzurevine, geri kalan yarısını da bir Seyranbağları’nda bir yetiştirme yurduna bağışlamıştır. Taksi şoförü Osman yaşadığı bu olayı uzun süre kimselere anlatamaz. Gökten durmaksızın yağan yağmura bakıp o yağmurda kendi gözyaşları da yağmur damlalarına karışırken Cumhuriyetin ilk kadın hâkimi altın kalpli Adalet Hanım ‘ın gidişine gökler bile ağlıyor yorumunu yapar.