Görüntülenen Sayı: 2158
2803 | Yayım Tarihi: 2 Kasım 2012 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » FATSA’DA RADYO-TELEVİZYON LİSESİ VAR, BİLİYOR MUYDUNUZ?

FATSA’DA RADYO-TELEVİZYON LİSESİ VAR, BİLİYOR MUYDUNUZ?


Facebook'ta Paylaş

  Fatsa artık günden güne büyüyor. Ve har an bünyesine yeni kurumlar, yeni mekanlar ekleniyor. Bolaman’da (Fatsa’dan sayıyorum Bolaman’ı) birkaç yıldır Radyo-Televizyon lisesi diye bir lise var. Bende bu yıl öğrendim, bu lisenin varlığını.

 
İletişim Fakültesi mezunu olduğum için, beni ücretli öğretmen olarak işe başlatmak istediklerini söylediler. Beni bu teklif oldukça onore etti. Bir süre düşüneyim, sonra size kararımı bildiririm dedim Ali Hoca’ma (Yazgı). Biraz düşündükten sonra, haftada 29 saatlik bir çalışma programının, hali hazırda sahibi bulunduğum Saadet Hanım Bizim Lezzetler’de ki işlerime, sekte vuracağı kararına vardım. Ve bu kararım neticesinde onlara olumsuz bir dönüş yaptım. Onlarda bu durumu anlayışla karşıladı. Gel zaman git zaman, ben iş yerimdeyken üç kişi geldi. Benim için geldiklerini söylediler. Bolaman Radyo – Televizyon lisesinde çocuklarının öğrenci olduğunu söylediler. ‘Bazı durumlardan rahatsızız ve siz çocuklarımızın öğretmenliğini yapar mısınız?’ dediler. Benden böyle bir ricada bulununca veliler, bende onları kıramadım. ‘Tüm hafta derse giremem ama haftalık 15 saatimi bu işe ayırabilirim.’ dedim. İtiraf etmeliyim ki bu durum hem gururumu okşamıştı, hem de uzun yıllardır hayalini kurduğum öğretmenliği yapacak olmak, beni heyecanlandırmıştı.
 
Bu olayların hemen akabinde okula görüşmeye gittim. 10. sınıf ve üstüne grafikle alakalı dersler seçmiş yönetim. Bende onlara, bu dersleri okulda hiç görmediğimi ve onlara bu konuda yardımcı olamayacağımı söyledim. Ayrıca çocuklar bu bölümden mezun olurlarsa, seçim şansları daralacağını ve ancak iki yıllık bir üniversiteye gidebileceklerini ilettim. Televizyon programcılığı diye bir bölüm daha olduğunu ama stüdyomuz olmadığı için, biz bu bölümü seçtik dediler. Ben bu bölümün stüdyosuz da olabileceğini, sadece bir kamera, bir yayın masası ile bu işin olabileceğini söyledim. Grafik bölümü için ise, sadece bir programın bile 5.000 TL gibi bir maliyeti olur size dedim. Onlarda e-okuldan bölümü değiştirip, televizyon programcılığı yaptılar. Diğer öğretmen arkadaşımda bu duruma oldukça mutlu oldu. Şimdi asıl performansını göstereceğini söyledi. 
 
Artık son evrak işlerimi halletmek için Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gittim, eşimle birlikte. Program değiştiği için artık başka öğretmene para vermek, bize ‘fuzuli masraf’ olarak geliyor, tipinde bir konuşma yaptılar. Bana ihtiyaç olmadığını söylediler. Ben aslında bu işin hiç maddi tarafını düşünmemiştim. Benim motivasyon etkenim öğretmenlik mesleğinin kutsallığıydı. Eşimin, zihinsel engelli bir öğrencisine bir harf bile öğretince, ne kadar mutlu olduğunu görmek, beni motive etmişti. İlkokul hocam Ahmet Yılmaz’a karşı sevgimi hatırlamak, beni motive ediyordu. Lisede İlhan Şensoy hocamın, bizi sınavında bırakıp gitmesi, kopya çekmeyeceğimize güvenmesi, beni motive etmişti. Üniversite’de Edebiyat hocam olan Hafize Yılmazlar Kordel’in bana şiir okumayı nasıl da sevdirdiğini düşünmek, beni motive ediyordu. Güzel Konuşma hocam Zafer Ergin’in, açık e’lerimi düzeltmek için harcadığı çaba motive ediyordu. Şimdi ise tüm motivasyonum yerle yeksan oldu. Artık vizyonist öğretmenlerin ne çektiğini, çok daha iyi anlamış bulunmaktayım. İşin ehli yöneticiler, bu memlekette kurumların başına geçemedikçe, bu memleket ihya olmaz. Benden demesi….
 

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.