Hukukta Önyargıların Sakıncası
Özgürlüğü yok saymak insani değerlere ve insan tanımlamasına uymaz. Özgürlük ve adalet kavramları kültürlerde dengeleyici kavramlardır. Birbirlerini tamamlar. Özgürlüğün olması gerekir,fakat bu özgürlük sınırsız değildir. Adaletin olduğu bir özgürlük olmasıdır. Günümüzde bazı yerlerde adaletin yanlış tanımlarına rastlıyoruz. “Adalet mülkün temelidir” sözü “Adalet devletin temelidir ” şeklinde değiştirilmiştir. Mülk kelimesi, emlak, temellük,memleket,memalik kelimeleri ile aynı kökten türemektedir. Mülk kelimesini sadece mal, mülk şeklinde tanımlamak yanlıştır.
“Adalet mülkün temeli ” dendiği zaman bunu sadece mal,mülk , para adaletin temeli gibi anlaşılır. Aslında ülkenin temeli anlamına gelmektedir. Bir binanın temeli bina için ne kadar önemli ise ülkenin temeli de adalettir ve o kadar önemlidir. Adalet olmadığı zaman memleket yıkılır. “Adalet devletin temeli” dendiği zaman devlet için adalet önemlidir. Fakat memleket yerini tutmaz. Çünkü devletin dışında bir de toplum vardır. Devletle mahkemelik olan birisi mahkemeye gittiğinde . Karşısında tarafsız olması gereken hakim, devletin tarafında bulunmaktadır. Devletin maaşlı memuru devletin tarafında durur. Yine devletin memuru olan savcı da vatandaşla aynı hizada değil, daha yüksekte durmaktadır.Bu durum adalet kavramına aykırıdır. Devletle mahkemelik olan bir insanın, “Bu hakim devlete karşı benim hakkımı koruyabilir” duygusu içerisinde olması gerekir. Mahkemelerdeki durumun o duyguyu vermesi gerekir. Devletin hakkını savunan savcı yukarıda bulunurken, vatandaşın hakkını savunan avukat daha aşağıda bulunuyorsa , bu hukuk açısından mahsurlu bir durumdur.
Sevgi ve saygılarımla.
Kaynak Kişi: Prof.Dr. Nevzat Tarhan