BİREYSEL SİLAHSIZLANMA GÜNÜ
Bugün 28 Eylül 2012!
Bireysel silahsızlanma bilincinin toplumda oluşturulması amacıyla 28 Eylül tarihi, ‘Dünya Bireysel Silahsızlanma Günü’ olarak kabul edildi.
Aynı toplum içinde yaşayan bireylerin herhangi bir ideolojiye ait olmaksızın, ateşli silahlarla donanması “Bireysel Silahlanma” olarak tanımlanır. Bireysel silahlanmada örgütlenme söz konusu değildir. Devletlerin birbirlerine karşı veya savunma amaçlı silahlanmaları “Bireysel Silahlanma” kapsamında tutulmaz. Bireylerin kendi istekleriyle, yasal ya da yasal olmayan yollarla silahlanmasıdır bireysel silahlanma.
Her yıl 28 Eylül de, Umut Vakfı tarafından sessiz ayakkabılar yürüyüşü gereçekleştirilir. Bu etkinlik, Birleşmiş milletler tarafından 18 Temmuz 2001 tarihinde New york’da düzenlenen Ateşli Silahlar Konferansı esnasında, binanın önünde gerçekleştirilen, bireysel silahla yakınlarını kaybetmiş kişilerin, protesto gösterisinin tekrarı olarak, Umut Vakfı tarafından düzenlenmektedir. Burada, artık protestolarını dile getirme şansı olmayan, silahla hayatını kaybetmiş kişilerin, kırmızı bir halı üzerine yakınlarınca bırakılan ayakkabıları, simgesel olarak yürüyüş yapmaktadır.
İstatistiklere bakacak olursak,
•Bugün Türkiye’de yılda 3000 kişi ateşli silahlarla ölüyor, 700’ü ise yaralanıyor.
•Cinayetlerin %60’ında ateşli silah kullanılıyor.
•Her 10 kişiden 1’inde, her 3 evden 1’inde ateşli silah var.
•Silaha kolay ulaşılabilir olması cinayet, intihar gibi olayların her an meydana gelmesinin en önemli nedeni. Evde silah bulunması ev halkından birinin cinayet, intihar, kaza gibi nedenlerle ölmesi riskini %41 arttırıyor.
•Cinayet büro amirliğinin olay format dosyaları tarandığında, neden suç işlendiği sorgulandığında, tartışma, kıskançlık, namus gibi önceden tasarlanmamış olaylarda silah kullanımı %90, illiyet bağı ise %80...
•Trafikteki aktif 13 milyon sürücünün % 8’i ciddi düzeyde agresif sürücü.
•Bunların içinde silahlı agresif sürücü oranı ciddi oranda yüksek... Ateşli silahların %80’i her an (belde, el altında, torpidoda, yastık altında ve çekmecede) kullanılabilir durumda.
•Silahla işlenen her 10 cinayetten 1’i trafikte gerçekleşiyor. Araçlarda ateşli silahların bulunması, meydana gelen öfke patlamaları sonrasında ölüm ve yaralamalarla sonuçlanan suçları arttırıyor.
Ülkemizin faklı olan diğer boyutu da, öldürme, yaralama amaçlı olarak kulanılan ateşli silahların, bu ülkede bir de eğlence amaçlı kullanılmasıdır. Düğünlerde, nişanlarda, sünnnetlerde, maç çıkışlarında, topluca sevinip, eğlendiğimiz alanlarda, birilerinin belinden silahını çıkarıp ateşlemesi ve bunun sonucunda da bazen diğerleinin kaza kurşunuyla ölmesidir.
Bu parkta oynayan bir çocuk, düğünde eğlenen bir genç kız, evinin balkonundan dışarıyı izleyen bir yaşlı, sokakta yürüyen bir kadın olabilir. Ya da gelin, damat da olabilir. Birileri çok sevinip silahına sarılmış ve havaya ateş açmıştır. Kaza kurşunu isabet edenleri kimin öldürdüğü de belli değildir. Bizim köy düğünlerimizde de sıkça rastlanan bu durumdan güvenlik güçleri de, siayasilerimiz de haberdardır. Hatta siyasilerin bazıları bizzat iştirak etmektedir bu olaylara. Hesap soran da yok, sorulan da. Hal böyle olunca silahına sarılan sarılana.
Bugün 28 Eylül, bugünden bir başlangıç yapalım, şiddetin kol gezdiği bu günlerde, en azından biz bireysel silahsızlanmaya ön ayak olalım. Silahın eğlenme, sevinme aracı olmadığını, geri dönüşü olmayan sonuçlara sebebiyet verdiğini çevremize anlatalım.