Görüntülenen Sayı: 2154
2811 | Yayım Tarihi: 28 Eylül 2012 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » İKİ CİHANDA DA EYVAH

İKİ CİHANDA DA EYVAH


Facebook'ta Paylaş

  Tarihin bizzat kendisiyle oynamaya gelmez. Örneğin Deniz Haçlı Ordusu’nun ismi söylemesi damakta tekerleme gibi bir tat bırakan komutanı Andrea Doria ‘nın Preveze Savaşında yanlışlıkla jet ski ‘den düşüp öldüğünü anlatmak ya da Kanuni Sultan Süleyman ‘ın onu anlatan bir yapımda mevcut canlandırmada önüne domates salçalı yemek koymak abesle iştigal olur. Keza Cihan Sultanı Kanuni Sultan Süleyman ‘ın döneminde henüz domatesin ana vatanı Amerika kıtası keşfedilmemiştir. Dolayısıyla o dönemde daha pantolonlarını çekemeyecek durumda bulunan Christoph Colomb ile Amerigo Vespucci ‘den böylesi bir çaba beklemek de yersiz olur. Yeniçağdaki jet ski olayından bahsetmek ise durum ve çağ itibariyle gereksizdir. Nitekim jet skiyi dönemin başbakanı Tansu Çiller ‘ in oğlunun bulduğu rivayet edilmektedir.

Ama bazı durumlarda tarih ile oynamak, zamanda kayma yapıp olasılıkla zaman akışını farklı yönde değiştirmek eğlenceli görüntülere sahne olabilir. Mesela Osmanlı Cumhuriyeti filminde Gani Müjde karga kovalayan sarı saçlı mavi gözlü çocuğun ağaçtan düşerek öldüğü varsayımından hareketle bugünü yeniden kurar. 1.Dünya Savaşı sonunda Kurtuluş Savaşı da malum yukarıdaki hayali nedenden mütevellit başkomutanla başlayamayınca haliyle işgal tam anlamıyla gerçekleşmiştir. Yönetim şekli yine cumhuriyettir. Hani cumhuriyet dediysek Cibuti ‘ in yönetim şekli de cumhuriyettir İran ‘ın da ya o tarz yani.
Film bu ya başta Sultan 8. Osman vardır. Futbol takımları bile bir acayiptir. İnsanlar Manchester United ile Antep Saint Germen maçına odaklanır olmuştur. Antep Fransız işgalindedir. Zaten padişah da konuya oldukça fransızdır. Başmabeyinci Amerika ‘ ya, başbakan İngiltere ‘ye yaranmaya çalışmakla, padişahın eşi haseki sultan bakan eşleriyle alışveriş yarıştırmakla meşgulken masa başında Osmanlıdan kalan 7 il de açık açık paylaşılmaktadır. Durum o kadar absürt ve içler acısıdır ki Ali Osman ‘ın bir numarası padişah filmin bir yerinde Burger King ‘ de whopper menü yemeye çalışmaktadır. Bu iş Kanuni Sultan Süleyman ‘ın domates çorbası düşkünlüğü gibidir yani.
İşte böyle bir ahval ve şerait içinde bir cuma namazı cami çıkışında önce ayakkabıları çalınan ardından da yasak yere park nedeniyle saltanat otomobili trafik ekiplerince çekilen padişaha mecburen bir taksi çevrilir. Taksinin radyosunda da aynı anda Sibel Can ‘ dan   “bu devirde kimse sultan değil,hükümdar değil,bezirgan değil, o kadar da güvenme hiç kendine kimse şah değil, padişah değil”  parçası oldukça manidar ve trajikomik şekilde çalmaktadır.Bu durum da Kanuni Sultan Süleyman ‘ ın aynı koşullarda bindiği saltanat arabasında arabacının   “bu dünya ne sana ne de bana kalmaz, Sultan Süleyman ‘ a kalmadı böyle hiçbir kitap yazmaz”  diye meşk ile şarkı icrası gibidir. Yani son Cihan Padişahının tabir–i caizse Oz Büyücüsündeki kalbini arayan gariban, aciz korkuluktan hiçbir farkı kalmamıştır.
Peki ya terörist başı Türkiye’ye getirilmese, her canı isteyenin meclise girmesine izin verilmese, dağdaki sözde arkadaşlarla bu kadar şehidin ardından bu kadar içli dışlı olunmasa, analar artık ağlamasa, o ağlayan analar yanan oğlunun teşhisi için kokusundan onu ayırt edebileceğini söylediği bir tel yanmamış saç teli peşine koşmak zorunda bırakılmasa, insan hayatının pet şişedeki yarım litrelik 50 kuruşluk sudan azıcık daha fazla değeri olsa?
Osmanlı Cumhuriyeti’ nin sonunda Gani Müjde karga kovalarken ağaçtan düşüp yerde öylece yatan adı sonradan Mustafa Kemal olacak küçük Mustafa ‘ yı filminin başındakinin aksine öldürmez sonunda yeniden ayağa kaldırır. Meğerse ölmemiş bayılmıştır Mustafa. Derken hikâye 180 derece değişir gerçeğine döner.
Peki, bu günkü her güne ortalama bir şehit haberinin düştüğü bu kötü filmin sonunu değiştirmeye acaba Gani Müjde ‘ nin kılıçtan daha keskin kalemi yeter mi?  3 Kanuni Sultan Süleyman, 2 Barbaros Hayrettin Paşa, 4 Mimar Sinan gelse tamamı bir Fransis Ford Cappola eder mi?  İbrahim Tatlıses ‘ in bu kadar çocuğu, yeğeni, akrabası varken neden hala “yalnızım dostlarım yalnızım yalnız”  diye şarkı söyler? Sahi vanilya neden bu kadar güzel kokar? Anneniz bu kadar güzel pasta yapmayı nereden öğrendi?

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.