Acizane bizim fikrimiz şöyle: Fındığa çözüm ararken, devlete külfet yükleyen eski uygulamalardan kaçınalım. Fındığı dünya kurallarında uygulanan “Arz ve Talep”metoduyla devlete hiç bir külfet yüklemeden halletmeye çalışalım. Devletin bütçesinde bu konuya ayrılmış bir fon varsa  devlet bunu kimseye sormadan üreticilere ulaştırabilir. Biz hiç bir devlet desteklemesi olmadan fındığın kendisini götürebileceği kanaatindeyiz. Hem devlete hiç bir külfet yüklemeyiz, hem de bütçeye ve döviz girdimize dolayısıyla ödemeler dengesine bir katkıda bulunuruz.  Fındığın getirdiği dövizin dolar bazında hiç bir gideri yok. Doğrudan doğruya dış ticaret  açığımıza bir destek oluyor.  Bu kadar kıymetli bir döviz girdisini çareler arayıp artırmak lazım. Biz fındığa kalıcı bir çözüm bulunurken bunu da hesaba katılsın istiyoruz. 

 

Bize göre fındık dünyada eşi olmayan bir tarım ürünü. Şimdiye kadar fındığa alternatif gösterilen hiçbir ürün  fındığın karşısında bir varlık gösteremedi. Fındığın alternatifi sanayidir diyoruz.  Fındığı karadeniz bölgesinde ikinci sınıfa düşürecek bir ürün yok. Kivi felan denildi hepsi de fındığın yanında bir varlık gösteremediler. Bize göre fındığın alternatifi yoktur. Fındık alım satımda da çok değerli bir ürün yüz ton fındığı satsanız parayı tık alıyorsunuz. Bu değerde altın satsanız parayı almanız aylar sürebilir. Biz fındıkta arz ve talep dengesinin uygulanmadığı kanaatindeyiz. Şimdiye kadar bu konuyu çok yazdım, şimdi bir kere daha yazayım.  Hazreti Peygamber zamanında Medine’ye buğday gelmiş. Eshab -ı Kiram Hazretleri Hz. peygamberden ricada bulunmuşlar ve buğdaya narh konulsun, buğday azaldıkca esnaf fiyatı yükseltir demişler. Hz.R00;Peygamber narh koymamış arz ve talep dengesinde fiyatı Allah cc. koyar buyurmuş. Bu bizim peygamberimiz, onun ticaret anlayışına uymak bizim boynumuza borç sayılır. Biz  şöyle düşünüyoruz. Fındık hariç dünyada bütün tarım ürünlerinde arz ve talep dengesi sağlanmış. Brezilya  kahveyi eleküstü yaparak dünyanın ihtiyacını elek üstünde bırakıyor ve atık kahveyi bir tür imha ediyor.

Biz bunları görmezden geliyoruz. Fındığı eleküstü yapıp 450 bin ton fındığı dünya piyasalarına arzetmiyoruz. Vuruk, bezik, küçük taneli fındıkları da dış piyasalara arz edip, kendi kaliteli ürünümüzün fiyatını düşürüyoruz. Elek altı olan bu fındığın dışarıya işlenmeden satışını yasaklamıyoruz. Hükümetimizin yapacağı bu kadarcık bir iş.  Bize göre fındık ürünü için alan desteklemesine de ihtiyaç yok. Acizane biz oğlumla beraber 28 bin liraya yakın alan desteklemesi alıyoruz; ama bu kaldırılsın diyorum.  Arz ve talep dengesi uygulanınca buna gerek kalmaz. Biz ilkönce bir araya gelip müşterek bir fikir oluşturmak durumundayız. Bunun için en müsaiti Ordu televizyonu sayın Fatih Han Ünal bu işin organizesini yapar ev sahibi olarak bu işi yönetir. Bu konuda fikir sahibi olanlar isimlerini yazdırırlar ve Ordu Televizyonunda konu tartışılır. İnşallah müşterek bir fikir oluşturulur. Biz bu inancı taşıyoruz.