KARANLIK YAZ
Karanlık yaz diyerek belki mevsimi suçluyorum. Diyeceksiniz ki mevsimin ne suçu var? Elbette bir suçu yoktur. Ancak bu yıl mayıs ayından bu yana teröre verdiğimiz şehit sayısı hiç bu rakamlara çıkmamıştır. Toplum olara acılar içinde kıvrandığımız bir yıl olmuştur.
Diğer taraftan bu satırların yazarı olarak mayıs ayından itibaren çok sevdiğim ve değer verdiğim, akrabalık ilişkisi olmamakla beraber,akrabadan daha yakın hissettiğim insanları kaybettim. Yazlıkta yıllarca hizmeti gördüğümüz Satı kardeşimiz daha 42 yaşında bir gece ansızın çekip gitti. yaklaşık 20 yıldır en ufak kırıcılığını görmediğim Muharrem abi, aynı çatı altındayım. 20 yıldır yan yana yaşadığımız yazlık komşum Fatsa’mızın da yakından tanıdığı Mustafa Talay abi, bir hafta ayrıldıktan sonra bir daha görüşemedik. Bacanağım, ama bizim aile abisi Hüseyin abiyi temmuz ayında elim bir trafik kazasında kaybettik.
Bu arada Fatsa’da bir çok insan için idol olan Ayhan Tandoğdu, İsmet Bayındır ve hemen arkalarından Ali Çamaş abilerin kaybı için burada sayfalar dolusu yazılabilir. Her biri ile gerek benim bire bir ilişkilerimiz, gerekse toplumdaki örnek kişilikleri bu yaz mevsiminin kara yaz olarak yaşam tarihimde yer almasına neden olmuştur.
Bu yaz beni üzen en önemli hususlardan bir taneside fındık olayıdır. Yaklaşık 10-12 gün önce Fatsa’da bulunduğum sırada yaptığım hesaplara göre üreticinin fındığı bir çok yerde toplama ücretini ancak karşılamaktadır. Umudunu fındığa bağlayanlar için bundan daha kötüsü her halde ölüm haberleri ve ölümdür.
Bu sayıda içinizi kararttığım için sonsuz özürler....