BİBER GAZI
Biber gazlarımızın tamamen doğal ve katkısız olduklarını öğrendikten sonra, insanlar artık rahatlıkla gösterilere katılabilir. Sonuçta bu zamana kadar polisin sıktığı biber gazından etkilenen, zehirlenen ya da ölen kimse olmamış. Yakın zamanda ölen Çayan Birben ve Hopa’daki gösterilerde ölen Metin Lokumcu neden öldü belli değil. Çünkü sayın Bakanımız, ‘biber gazının %100 doğal olduğunu ve bu gazdan ölen kimsenin olmadığını’ söylemiş. Sanırım biber gazı bundan sonra, daha çok ve daha rahat kullanılabilecek. Ülkemizin en yetkili Bakanı böyle söylüyorsa, endişe edecek durum yok demektir.
AKP Genel başkan yardımcısı Hüseyin Çelik’de yakın zamanda ‘PKK BİRKAÇ MEMED’İ ŞEHİT ETTİ DİYE, Meclis’i toplayamayız’ demişti. Vatan uğruna şehit olan, her biri bir annenin can parçası olan gençlerimize, birkaç Memed diye bakan bir zihniyet, nasıl oluyor da, olaylara ciddiyetle ve ehemmiyetle yaklaşıyoruz diyebilir. Nasıl oluyor da halen, terör örgütü propoganda yapıyor, buna izin vermeyiz, türünden demeçler verebilir. Halen şehit cenazelerine gidip, üzüntülerini bildiren sözler söyleyebilir? Yıllardır şehit olan onca canın hepsi birkaç sayı gibi görülebilir. Bunu söyleyenler de bırakın istifa etmeyi, halen en vakur halleriyle bu ülkenin yönetiminde söz sahibi olabilir?
Birkaç gün önce kaçırılıp, serbest bırakılan CHP Milletvekilinin kaçırılması için de, danışıklı- döğüş tabiri kullanılıyor. Çünkü milletvekili Hüseyin Aygün onlara terörist dememiş, onları kötülememiş, sorunları çözelim demiş. Kime ne denildiğinden çok, varolan bu kanlı süreçte, ne yapıldığı daha önemli değil midir? Şiddetle çözülemeyen, sonu gelmeyen bu sorunun çözümü gizlemekte, lanet okumakta, hafife almakta, ya da bitmeyen bu ölümlerde midir? Ne kadar hafife alınırsa, o kadar görünmez mi olacaktır bu girdap? Meclisi dahi toplamaya değmeyecek kadar önemsiz midir? Ülke yangın yerine dönmüşken, başka ülkelere gidip, başka ülkelerin insanları için ağlamak ne kadar inandırıcıdır? Kendi ülkemizde her gün birileri ölürken, çocuklar ağlarken, bunu unutup, Arakan’ın halkı için seferber olmak nasıl bir görmezden gelmedir.
Son yıllarda yaşanan bu ciddiyetsiz yaklaşım, maalesef, sadece biber gazında değil, her olayda bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Ne kadar olay yaşanırsa yaşansın, siyasilerimiz, bunda ehemmiyetsiz bir taraf bulmakta, sorunlara sokaktaki çocuğun dahi gülemeyeceği bir mizah unsuru katmaktadır. Gerçekler gözümüzün önünde bambaşka bir mecraya kaymakta, duygular kör bir bıçakla bilenmektedir. Bu gidişin sonu, güvensizlik, bu gidişin sonu karmaşadır.
Acılarla, kederlerle fakat her şeye rağmen yine de umutla geçen bir Ramazan daha sona erdi. Tüm okuyucularımın RAMAZAN BAYRAMI kutlu ve mutlu olsun. Ülkemin çocuklarında hep bayram neşesi olsun…