Peki şimdi soruyorum. Siz bu hakkı nereden buluyorsunuz? Artık evde herşey elektrikle çalışıyor. Siz elektiriği keserek aslında evde ki bütün yaşayışa müdahale ediyorsunuz. Buzdolabından, fırına, televizyona, ışığa kadar herşey iptal oluyor. Mesela benim çocuğum gece süt içecek, sayenizde süt bozulduğu için içemeden aç yattı. Bizim karnımız acıkmış ama bir bakıyoruz dolapta ki herşey ekşimiş. Bütün dolaptaki herşey kötü olmuş, bunun maddi ve manevi mağduriyetini kim karşılayacak? Hem herşey bozulsun dolaptaki, hem de 20 tl açma-kapama ücreti alın. Ne güzel dünya be? Hem benim yaşama hakkımı, elektriğimi keserek elimden al hem de açmak için para al. Bu ancak benim ‘güzel Türkiyem’de’ yaşanır. 

En önemlisi de bir devlet kurumu özellleştirilme sebebi nedir? Köhneleşmiş yapının, modernize edilmesidir. Bir ay ödeme gecikti diye, abonenin elektriğinin kesilmesi değil. Mesela son bir ayda hiç kesilmediyse, Dolunay mevkisinde 10 defa, arızadan dolayı elektrik kesildi. Biz onların kapısına dayanıyor muyuz arkadaş elektriği niye kestiniz diye? Ne yapıyoruz koyun gibi bekliyoruz, elektirik gelsin de işimizi halledelim diye. Onlar ne kadar anlayışsızsa, bizde aslında öyle olmalıyız demek ki. Kısasa kısas olmalı. Yoksa onlar işte böyle istedikleri gibi at koştururlar. Nasıl olsa davul ellerinde, tokmak elllerinde, hem çalıp hem söylerler! TRT’YE DE , ELİN DİYARBAKIR’LISININ KAÇAK ELEKTRİĞİNİ DE BİZE ÖDETİRLER. Öyle sayaç takarlar ki, cep telefonunu şarj aletini prizde unutsak, televizyon stand-by’da kalsa bile faturaya yansıtırlar. Bir de deniyor ya hani Avrupa birliğine gireceğiz diye. Acaba hangi Avrupa Birliği üyesi olan devletin vatandaşının, bir ay faturayı ödemedi diye elektriğini kesiyorlar merak ediyorum. Adamı aynen mahkemede sürüm sürüm süründürürler vallahi.

Biz uyuyalım güzel halkım, uyuyalım ki birileri çok daha fazla para kazansın. Uyuyalım ki satılmadık bir taş kalmasın! Uyuyalım ki zaten ses çıkartmıyorlar diye dilimizi de, beynimizi de bir gün söküversinler!