Görüntülenen Sayı: 2133
2804 | Yayım Tarihi: 27 Nisan 2012 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » ORTA DİREK

ORTA DİREK

Mehmet Şeref KİBAR

Mehmet Şeref KİBAR

bilgi@gunesgazetesi.net
Facebook'ta Paylaş

  Rahmetli Özal orta direk tabiriyle esnafları ifade ediyordu ve orta direğe çok önem veriyordu. Bize göre de orta direk diye ifade etmeye çalıştığımız esnaf kesimi devletin iskeletini temsil ediyor. Binaların direkleri gibi: Genelde bu orta direk diye tabir ettiğimiz esnaf kesimi, mütedeyyin, devletini ve milletini seven insanlardan oluşuyor. Hükümet icraatlarında bu orta kesimin kayırılıp, gözetilmesi lazım.  Bu esnaf kesimi  düzgün insanlar.  Hükümet icraatlarında bunların mutlaka kayırılıp, gözetilmesi lazım. Kendi mesleğim olduğu için ben kırtasiyeden örnek vermek istiyorum. Devlet okul kitaplarını veriyor. Bu kitapların dağılımı neredeyse kitapların bedeli kadar para tutuyor. Dağıtıcı firmaya rakipler çıkıyor. Birbirlerinin üzerine gidip fiyatı indirseler mutlaka zarar edecekler. Çaresiz anlaşma yoluna gidiyorlar. Bazı müdürler ve okullar bunlara bedavaya yardımcı olmuyor. Parayı sen alıyorsun, dersliklere de kitapları bir bir koy diyorlar. Kısa bir zaman dilimi içinde bunları yapmak imkansız. Okula teslim edilen kitapları müdür sınıflara koydursa ihtimal ki, okula yardım diyor. 

Genelde okulun kırık dökük işleri için devlet yeterli parayı veremiyor. Çoğu okullarda, okulun badanasını bile müdürler yaptırıyorlar. Kayıt parası da alamıyorlar. Hiç değilse açıktan alamıyorlar. Veliler gönüllü ne verirse onunla yetinmek zorundalar. Her okulda birbirinden daha karışık işlemler var. Kitap dağıtan firma bunları da hesaba katmak zorunda. Bizim duyumlarımıza göre ve bizzat tespitlerimizde daha değişik davranışlı öğretmenler de var. Bunlar müdürleri de dinlemiyorlar. Astarı yüzünden pahalı diye bir sözümüz de var.  kitapları dağıtmak kitaplardan daha pahalı olabiliyor. Böyle yapacakları yerde devleti de fazla giderden kurtarmak için devlet kitaplarının bedellerini okullar aracılığı ile talebelere verseler. Talebe bu para ile kırtasiye mağazalarından hem kitaplarını alır hem de aynı para ile bir kaç tane de defter alır. Kırtasiyeler de yaşarlar. Devlet de yarı yarıya yakın masrafı azaltır. Bunu Milli Eğitim Bakanımıza İletmeli. Kırtasiye mağazasından başka geliri olmayan insanlar da kriz geçirmekten kurtulurlar. 
Bir de kitap seçme işi var. Tevhid-i Tedrisat kanunuyla: Ayrı ayrı firmaların kitpları da bir derslikte okutulur. Bu sistemle kitabına daha düşük fiyat koyan firmalar kazanırlar. Bu da kitap fiyatlarının birbiriyle fiyat kırmada yarışmalarını ve talebelerin çok daha ucuza kitap almalarını sağlar. Devlette talebelere kitap bedellerini verirken ucuz kitapları baz alabilir. Bu şekilde öğretmenlerin kitap seçmeleri nedeniyle yıpranmaları önlenmiş olur. Bu kadarcık şey niye düşünülemiyor anlayamıyorum. Başka örnekler de var. Marketler: Her şehirde ve her beldede o bölgenin ihtiyacını giderecek kadar market var. Bunlar birbirleriyle rekabet yapıp gerekli ucuzluğu da sağlıyorlar. Buna rağmen bütün Türkiye’yi binlerce şubesiyle sömüren marketler de var. Bunlar bir ilçeye 4-5 tane şube açabiliyorlar. Bu marketler büyük imkanlarıyla o beldeyi sömürüyorlar. Bunların arkasında siyaset adamlarının iş ortağıdır deniliyor. İhtimal ki, bu sistemin mağdurları bu yorumu yapıyorlar. Belki de bunlar oy kaybına da sebep olabiliyorlar. Bu örneği çoğaltabiliriz. Bunların şubelerini sınırlayıp, bu marketleri yatırıma yönlendirebiliriz. Ve yönlendirilmeli.
KUR’AN MEDENİYETİ
24 Nisan akşamı Belediye Kültür Sarayı salonunda Fatsa Yeni Asya Temsilciliği’nin organize ettiği  “ İnsanlığın kurtuluş reçetesi KUR’AN MEDENİYETİ” konulu bir konferans düzenlenmişti. Eksik olmasınlar bizi de davet etmişlerdi. Konuşmacı olarak: Prof. Dr. Ahmet Battal ve araştırmacı tarihçi yazar Latif Salihoğlu davet edilmişlerdi. Biz Bediüzzaman ve Ahmet Battal denildi mi oraya muhakkak gideriz. Biz kendimizi oranın kadim davetlisi sayarız. Sayın Ahmet Battal’ı uzun senelerden beri tanırım. Allah cc. Ömrünü uzun etsin. İstikameti çok düzgün bir insan. Yanına kendisine çok uygun bir insan da seçmiş. Herhalde ben ilk defa dinliyorum. Salihoğlu; Ahmet Bey’e çok uymuş. Biz buna bir Bediüzzaman ziyafeti de diyebiliriz. Bediüzzaman emsalsiz bir insan. Gençlik yıllarım onun peşinde geçti. Büyük eserlerini de okudum. eğer hükümetler Bediüzzaman’ın öğüdünü dinleselerdi bugün PKK yoktu, biz de İtalya’nın seviyesine çıkmıştık. Yeni Asya temsilciliğine ve sayın konuşmacılara dağlar kadar teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum.

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.