BİZ KABAKDAĞLILAR KARINCAYI NALLARIZ. ( Beceriklilik manasında )
BİZ KABAKDAĞLILAR KARINCAYI
NALLARIZ. ( Beceriklilik manasında )
Diyorum ama fazla mı attım bilmiyorum!! ama olsun atıcılık genlerimizde olduğu için bana zararı yok. Bu girizgahtan atmaya devam edelim. “Biz Kabakdağlılar karıncayı nallarız da karınca yürürken nal seslerinden kendini küheylan sanır!!
Daha önce yazmıştım Kabakdağlılar’ın hayallerine bazılarının aklı hafsalı ermez demiştim. Bunlardan biri neydi? SARIR00;TUR. Bu neydi hatırlayalım. Pazar günü sekiz otuzda tura katılacak olanlar SAADETR00;HANIM’a gelir, çaylarını içer, sonra kendilerine AVRASYA HASTANESİ’nin tahsis ettiği araçla tur operatörü başkanlığında hareket ederler.
SARI TUR
Kafile Cumhuriyet yolu, Asma köprü, Gaga gölü, Edirli camii, Hıdırbey konağı, Gürçam Peynir Fabrikası, Acısu, Çamaş, Kabakdağı üzerinden tekrar Saadet Hanım’a gelir ve tur biter. Bu tur biter iş bitmez. Bu tura katılanlara AVRASYA HASTANESİ’nde mini çekap veya cilt bakımı ücretsiz hediye eder. Bunların maddi bedeli nedir? 15 TL. Bu da Kabakdağı’nda yenilen yemeğin bedeli. Adam bize diyor ki, sizin bu işte karınız nedir?
Hah!! İşte zurnanın zırt dediği yer burası. Yani bazılarının aklı veya hafızaları burayı anlamıyor!! İzah edeyim. Olaya genelde bakalım. Dar çerçeveden bakmak bize (Kabakdağlılara) uymaz. Gaga Gölü’nde resim çekmek için durunca oradaki evin hanımı bir müddet sonra evin önünü düzenledi. Bir stant açtı. Standına çökelek, tereyağı koyup satmaya başladı.
Pazar günleri kapalı olan GÜRCAM peynir fabrikası pazar günleri stant açıp gelenlere sıcak satış yapıyor. ACISU’ya gidince su almaya gelenlere bidon satışı başladı. Araçların durduğu yerdeki evlerdeki hanımlar stant açtılar. Sıcak mısır ekmeği ve köy ürünlerini satıyorlar. Araç Kabakdağı’nda durunca oradaki hanımlar gürcüce yemekler pişirip gelenlere ücreti karşılığında yediriyorlar. Bu anlattıklarım küçük küçük şeyler ama bir şeylerin kıvılcımıdır.!!!
Bu gün bunu biz başlattık inanıyorum, yarın bizim yaptığımız işler diğer köylere sıçrayacak bizim pazar günleri düzenlediğimiz “SARIR00;TUR” la günlük gezi yarın Fatsa’nın bir çok köyüne düzenlenecek ve turlar müthiş bir ekonomik girdiye sebep olacak.
Bugün bölgemizin ekonomisi fındık üzerine kurulmuş. Bize göre 15 yıl sonra bölgedeki bütün fındıklıklar orman olacak!!! Neden Gürcistan, Azerbeycan, Dağıstan bölgesinde müthiş yeni dikim fındıklar gelişti? Gürcistan’da Samtrediya’da bir adamın 15 tonluk fındık bahçesi var. Bizim yarı fiyatımıza fındık üretiyorlar. Bunlar onbeş yılda gelişecek dünyadaki fındık hakimiyetimiz bitecek. Bizim onbeş yılda yeni stratejiler geliştirmemiz lazım. Yeni strateji deyince akla kim gelir Kabakdağ’lılar. Peki bizim yeni strateji planımız nedir? Anlatayım.
Fındık olayını devlet büyüklerimiz senede bir iki defa mazot parası, dönüm parası vererek çözdüklerini sanırlar. Bu dilenci ekonomisidir. Bu parayı vererek mesele onlara göre görülmüş olur. Aynı zamanda partiye oy kazandırılmış olur. Bunların ufku bu kadardır.
Fındık tacirlerine bakalım. Onlar bu işlerin üç beş ihracaatcı tarafından düzenlendiğini fındığın fiyatının düşmesini ( fındıkların Gürcistan’dan, Azerbeycan’dan tırlarla hızla indiğini bilmezler) Üç beş ihraçatçıya bağlarlar. İhracatçılara sorarsan Avrupadaki alıcıların fındık fiyatını düşürdüğünü söylerler. Köylümüz hep alem. Onlar çarşıya gelir, elmayı, yumurtayı çarşıdan alır. Ama fındığın 7 TL’lik fiyatını beğenmezler 20 TL olsun isterler. hadi 20 TL oldu diyelim. Kırıldığı zaman fiyat 40 TL olur. Kavurunca 60 TL olur. Peki sorarım kim 60 Tl verip fındık satın alır? Yani havanda su dövülür. Ne politikacılar ne ihracaatcılar ne de sanayiciler fındığı dünya pazarlarına mamül halde sokamazlar. 60 yıldır fındığı sadece kırıp çuvallayıp Avrupa’ya göndeririz ve bir iş yaptık diye öğünürüz. Peki KABAKDAĞI DÜŞÜNCE GRUBU’nun hayellerini size anlatayım. Olur olmaz bilmem ama siz de düşünün.
KABAKDAĞI DÜŞÜNCE GRUBUNUN HAYALLERİ.
Kabakdağı’nda 8 yıl önce başlayan festival çalışmaları köyün kültürünü, yerini,insanlarını tanıttı. Sıra bu tanıtımın ekonomiye dönüşmesinde SARIR00;TUR’la başladı. Köyün çevresinden küçücük kazançlarla sarı tur başarılı oluyor. Peşinden YEŞİLR00;TUR geliyor. Bu daha geniş bir alana yayılıyor. Kabakdağı’nda konaklayan turister ciplerle safariye çıkarılıp, yaylalar dolaştırılacak. Bölge yabancılara tanıtılacak, insanlar 15 yıl sonra Akdenizdeki sıcaklardan bıkacak serin yerleri arayacaklar. Buna şimdiden hazırlanıyoruz. Daha sonra Mavi Tur başlayacak. Burada serin sularda insanlar dolaştırılacak. Akdenizdeki mavi turun pastasından dilimler alınacak.
ESASR00;HAYALİMİZ
Türkiye’de turizm ÖZAL ile başladı. Turistik otelleri destekledi. Teşvik verdi. Türkiye’ye turist akımı başladı. Sonra Türk turizmi fiyatlarda Avrupa’ya kafa tuttu.R00;Sonra her şey dahil modelini icat etti filan. Bunun bizimle ne alakası var diyeceksiniz!! Bunun üzerine KABAKDAĞI DÜŞÜNCE GRUBU çalışma yapıyor ve şöyle düşünüyor dinleyin.
Kabakdağında 500 yataklı otelimiz yok ama her biri beş kişiyi konaklatacak 100 evimiz var. Hem de otantik evler. Hayal bu demek ki. Kabakdağı’nda beşyüz kişiyi konaklatabiliriz. Sonra İstanbul, Ankara vs. gibi büyük şehirlerin bilboardlarında “Kabakdağı’nda ücretsiz tatil imkanı” diye ilanlar yaparız. Bu nasıl olacak anlatalım.
Panodaki ya da gazetelerde TV reklamlarımız şöyle devam edecek. Tüm ailenizle gelin konaklama, sabah kahvaltısı bizden. Tatil boyunca fındık toplayacaksınız. Topladığınız fındıkları kurutup konaklama yeri sahibine kilosunun 10 TL’de parasını ödeyeceksiniz. Sonra fındıklarınızı yaşadığınız şehire (mesele İstanbul) götürün, orada satın. Hem para kazanın hem de bedavaya eğlenirken çalışıp para kazanın.
Nasıl düşünce ama olur mu? Belki olur olmaz kaybımız ne olur? hayal kurmak olur. Öyle değil mi?