POLİSİMİZİN HALLERİ
Hacca gidenler bilir. Zilhiccenin dokuzunda vakfeye duran hacılar o akşam arafatı terk eder, müzdelifeye iner. Orada usulüne uygun taşları toplar ve sabah Mina’ya doğru yol alır. Mina’da şeytan taşlama ritüeli vardır. Uzaktan şeytan taşlamayı seyrederken taşların şeytan kabul edilen taş sütuna bulut şeklinde gittiğini görürsünüz. O taş bulutu arasında terlik, ayakkabı, çanta ne varsa onu da havada görürsünüz. Hacılar sanki karşılarında gerçek şeytan varmış gibi hırsa kapılıp cezbeye gelip taş sütuna akla gelemeyen şeyleri yaparlar da orada o yaptıklarının sorumlusu şeytanmış gibi tepki gösterirler.
Burada da her olayda hacıların Mina’da şeytan taşlaması gibi polis taşlıyorlar.(her yürüyüşte, her protestoda) Aziz Yıldırım mahkemeye çıkacak, Çağlayan Adliyesinin önü ana baba günü. Aziz Bey’in tahliyesi çıkmadı. Haydi asayiş polisini taşlayalım. Halbuki Aziz Bey’in tutuklamasını çıkaranlar asayiş polisi değil. Dolayısıyla tahliyesini çıkaracak olan da polis değil. Peki aradakiler neden polisi taşlıyor?
Ankara’da Tandoğan meydanında 4+4+4 şeklinde eğitim sistemi protesto ediliyor. Bir iki konuşma cart, curt toplantı sonunda haydi sıra geldi polis taşlamaya. Kanunu çıkaran meclis. Şeytan taşlama gibi taşlanan asayiş polisi. 4+4+4 kanununu çıkaran asayiş polisi mi? Gidin milletvekillerini taşlayın.
Güneydoğu’da nevruz gelmeden nevruz kutlamaları yapılıyor. Konu nevruz değil. Bir bahaneyle polisi taşlamak. Buradakiler daha organize, taş işini aşmışlar. Polise bomba bile atıyorlar. Dallamanın biri bombayı elinde patlattı. Bunu kamera kayıtlarında hepimiz gördük. Peşinde ayrı bir görüntü bir bayan milletvekili polise saldırıyor. Bombayı siz attınız diye suçluyor. Bağırıp çağırıyor. Çığlık çığlığa konuşuyor. Mübarekler mart kedisi, hem yapıyor hem bağırıyor!!!
Meslek hayatı boyunca karakolda sokakta namussuzla, uğursuzla uğraşan doğal olarak herkesi öyle sanıp doğru iş yapmaya çalışıp uğraşan polislere biraz haksızlık etmiyor muyuz?
Konu nereden aklıma geldi? Sabah namazına kalktım. Caminin yanındaki mobilyacıya veya yanındaki apartmana biri girmeye çalışıyor. Hırsızdan şüphelendim. Tesadüfen yoldan geçen birini çağırdım. “herhalde şu mobilya dükkanına biri girdi. Kapısı açık mı, içeride biri var mı bir bak dedim. Oraya gitti kapıya bakamadı, biri daha geçti, ona da seslendim o da bakamadı. Üçüncü adama da aynı şeyi söyledim, korkudan o hep sokağı değiştirdi. Sonra polisi aradım üç dakika sonra geldiler. Hemen olaya müdahale ettiler. (Hırsız değilmiş) Bu tür olaylarda tehlike karşısında kimsenin müdahale etmeye yüreği tutmuyor. Hemen polis aranıyor, yardım isteniyor.
Mesela yabancı bir yerde çoluk çocuk giderken tanımadığın adamların tacizine uğradın. Hemen polise sığınırsın veya kaza yaptın yine öyle. Ben şimdi bunları yazdım ya bazıları hemen polise amma da yağ çekmiş diyecekler. Anlattıklarım yağcılıksa eğer bu yazımı yaşanmış bir olayla bağlayacağım... ...
Zavo’da Bacelize Cemal amca (1,60 boyunda) tıknaz aksi bir tip. Bacelize Aziz amca (1,90 boyunda iriyarı) yumuşak huylu, uyumlu bir tip. Cemal amcanın aksiliği yüzünden bunların kavgası bitmez. Bir gün sınır davası yüzünden mahkemelik olurlar. Bilir kişi ile hakim gelir. Cemal amca hakim arkasını dönünce Aziz amcayı alttan alttan devamlı dürtükler. Hakim bey, bir ara bu olayı görür, sertçe Cemal amcayı ne oluyor diye uyarır.
Durmadan alttan alttan dürtüklenen Aziz amca kendisini dürtükleyen Cemal amcayı işaret edip, “Hakim bey, gören Allah için desin bu beni dövebilir mi der” Ben de şimdi bana polise yağ çekmiş diyenlere soruyorum. Gören Allah için söylesin benim anlattıklarımı her akşam televizyonlarda veya yaşadıkları ortamda görmüyorlar mı?
10 Nisan Polis Haftası. Tüm emniyet mensuplarımızın şimdiden Polis Haftasını kutluyorum.