Merhum babamın siyasetçi oluşu, mesleğimizin de gazetecilik olması nedeniyle gerek siyasilerle ve gerekse bürokratlarla yakın ilişkiler kurarak ilçemizin sorunlarını dile getirip çözüm aramaya çalıştık.

Hizmetin siyasetten geldiğini çok iyi bildiğim halde, hiç bir zaman siyasete sıcak bakmadım. Bakamadım. Çok meşakkatli, sabır isteyen bir iş.

Ama benim vurgulamak istediğim hadise, siyasilerle bürokratların arasında ilişkiler ne kadar iyi olursa, hizmetin gelmesi de bir o kadar  kolay oluyor.

Eğer bürokrat masa başında bekleyip önüne gelen evrakları imzalamakla yetinirse, o makam iş görmez hale gelir, siyasilerin de işini zora sokar.

Siyasetçi ister ki, bürokratlar arı gibi çalışsın, sorunları tesbit edip çözüm yolunda kendileriyle istişarede bulunsunlar. Ortak alınan kararlarla da hizmetler ardı ardına gelsin. Böyle bir çalışmayla hem bürokrat, hem de siyasiler prim yapar.

Gecmişte de hep böyle oldu. İz bırakan milletvekillerimiz, bürokratlarımız  sevgiyle, saygıyla anılıyor. Bundan sonra da anılacaklar.

Son yıllarda örnek çalışmalarıyla vatandaşların saygı ve sevgisini kazanan Valimiz Orhan Düzgün,   emeklerinin karşılığını da  hizmet alma noktasında  tamamlıyor. Sn. Düzgün ilimizdeki görevini tamamlayıp tayin olup gittikten sonra da inananıyorum ki, Ordu halkı tarafından her zaman sevgi ve saygı ile anılacaktır.

İlçemizde görev yapan eski Kaymakamlarımızdan Şehabettin Harput, Salih Gürhan, Fuat Arslan  (Merhum), Kaya Çıtak, Mustafa Esen, M. Selman Yurdaer’in  ilçemize kazandırdıkları hizmetleri yok saymak mümkün mü? Kaymakamımız Bekir Atmaca ise daha yeni olduğu için bir süre bekleyeceğiz. Milletvekillerimizden ise Sn. Bahri Kibar, Eyüp Fatsa ve Şükrü Yürür’ün ilçemize kazandırdıkları hizmetleri unutmak mümkün mü?  Kısaca her kim il ve ilçemize için bir katkı sağlamışsa hepsine şükranlarımızı sunuyoruz. 

Önemli olan  da zaten hizmet etme noktasında iz bırakmak değilmidir?