Görüntülenen Sayı: 2128
2803 | Yayım Tarihi: 23 Mart 2012 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » ÜÇ DÖNEM VE ÜÇ LİDER (2)

ÜÇ DÖNEM VE ÜÇ LİDER (2)

Mehmet Şeref KİBAR

Mehmet Şeref KİBAR

bilgi@gunesgazetesi.net
Facebook'ta Paylaş

  1950 seçimleriyle rahmetli Menderes iktidara gelmişti. Seçimin ekseriyat üzerine yapılması da Menderes’e yaramıştı. Seçim kanununu İsmet İnönü yaptığı halde, ekseriyet usulü seçim CHP’sini herhalde 27 milletvekiline düşürmüştü. DP’nin ise yanılmıyorsam 400 civarında milletvekili vardı. Aradaki bu ölçüsüz fark İsmet Paşa’yı çok hırçınlaştırmıştı. Türkiye’de iktidarla  muhalefet arasında siyasi ilişkiler hırçın bir şekilde devam ediyordu. Bu hırçınlığın bir nedeni de Celal Bayar’la İsmet Paşa’nın sürtüşmeli olmalarıydı. Zira Atatürk, İsmet Paşa’yı başvekillikten almış ve yerine Celal Bayar’ı getirmişti.  İsmet Paşa,  Bayar’a daima ters duruyordu.  Zirvedeki bu sürtüşme  İsmet paşayı sertleştirmişti. Bir başka konu daha vardı. Menderes iktidara gelir gelmez Türkiye’yi bir şantiye haline getirmişti. Amerika’dan gemiler dolusu malzeme geliyordu. Türk Ticaret Filosu çok zayıftı. Tahmin ediyorum  bir armatörün 11 tane ticaret filosu gemisi vardı. Bedavaya verilen malzemeleri Yunan gemileri taşıyordu. O zaman Yunanistan’ın 220 veya 270 tane ticaret filosu vardı.

Yunanistan kayaların üzerinde bu gemilerin getirdiği navlonlarla yaşıyordu.  Türkiye, Yunanistan’a navlon ödemeden zora düşüyordu. 11 gemisi olan Türk armatörünün herhalde firma ismi “Manioğlu” idi. Menderes bu müteşebbis adama kredi vererek gemilerin sayısını 40’ ın üzerine çıkarmıştı. Çok döviz sıkıntısı olan Menderes, artık Yunan gemilerine bir derece daha az navlon ödüyordu. Güney Kore ile kominist olan Kuzey Kore’nin arasında savaş çıkmıştı. Amerika, Güney Kore’yi koruyordu. Hür devletlerden de  askeri birlikler istenmişti. Menderes 4500 kişilik bir  Türk tugayını Kore’ye göndermiş ve Türk tugayı bitişikteki Amerikan askerlerinin Türk birliğine haber vermeden geriye çekilmesiyle  Türk tugayı kunnuri denilen bir semtte kuşatmaya düşmüştü. Albay Celal Dora o zamanın dünyasına parmak ısıttıran bir yarma haraketiyle Kore birliklerini yarıp kuşatmadan çıkmıştı. Bu cesur harekatta zaiyat da verilmişti. Güney Koreli ler Türk askerinin onları korumak için yaptığı bu kahramanlığı unutamadılar. Vefalı insanlar.
Bu savaşın dünyadaki etkisiyle  Türkiye’yi Nato’ya aldılar. Amerika yüzlerce gemi dolusu malzemeden sonra marşal yardımı diye bir yardım da yapmaya başlamıştı. Menderes de iş makinaları alıyordu. Artık filmlerde gördüğümüz her çeşit iş makinaları Türkiye’ye gelmişti. Biz Samsun’a gidip gelirken geceleri de çalışan iş makinaları görüyorduk. Terme ve Çarşamba bölgesine bu gün gördüğümüz kanallar açılıyordu. Bu kanallar açılmadan bu bölgeler kış ayların da su toplar bir nevi ördek gölü gibi olurdu. Tarımda karasapan bırakıldı, her çeşit traktörler onların yerini aldılar. Tarım üretimi arttı, ovalar buğday denizi oldu. Yanlız karadeniz’de insanlara mısır yetmiyordu. Eğer rahmetli Menderes gelmeseydi şimdi Afrika’da görülen açlık Karadeniz Bölgesi’nde de görülebilecekti. Çorum’da devletin 40 kuruşa aldığı buğday Karadenizde ihtiyaç sahiplerine 20 Kuruşa veriliyordu. İnsanlar bundan çok mutlu oldular. Bazıları parayı da ödeyemedi. Onların borçları da silindi. Türkiye gerçekten çok büyük bir şantiye olmuştu. Amerika’nın bedelsiz verdiği bu malzemeler genelde askeri techizattı. Ordu bir uçtan bir uca yenilendi. Eski yetersiz olan saç barakaların yerini soğuğa karşı çift çerçeveli binalar aldı. 1954 yılında biz askere gittiğimizde her şey pırıl pırıldı. Böylesine bakımlı zamana göre iyice donatılmış bir ordu sonradan Menderes’e büyük vefasızlık yapmış ve onu 27 Mayıs’a götürmüştü.
O tarihlerde Irak kıralı Ürdün kralı’nın kardeşiydi. Bunların Hz.Peygamberin soyundan geldiği söyleniyordu. Saddam ismini hatırlayamadığım bir üst komutanla Irak kralını indirmiş ve Irak’ta yönetimi ele almıştı. Menderes bundan çok üzüntü duymuş ve Irak’a girmek için orduya talimat vermişti. Asker karşı koydu. İsmet paşa da askerin yanında yer aldı. Türkiye maceraya süreklenmek isteniyor diye direndiler. Ordunun bu direnişi karşısında Menderes, “ben bu orduyu yedek subaylarla da idare ederim” demişti. Askerler bundan darıldılar.
DEVAM EDECEK İNŞALLAH..

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.