Görüntülenen Sayı: 2121
2803 | Yayım Tarihi: 3 Şubat 2012 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » BİR MEMLEKETE BU KADAR MI YAKIŞIR KAR?

BİR MEMLEKETE BU KADAR MI YAKIŞIR KAR?


Facebook'ta Paylaş

  Şair demiş ya; ‘Karlar düşer, düşer düşer ağlarım.’ Bence yanlış demiş. Kar yağınca ben tekrar çocuk oluyorum mesela. Yüzümde güller açıyor, o her kar tanesinin düşüşünde. Daha bir sarılıyorum hayata sıkı sıkı. Sanki mikropları değil, tüm kötülükleri de kapatıyor o beyaz örtü. Ama en çok çocuk kalplere heyecan oluyor minik kar taneleri. Okul onunla tatil oluyor, kardan adam onunla vücut buluyor, yokuşlar onunla heyecana kavuşuyor ve en eğlenceli toplu oyun onunla var oluyor.

Ben çok memlekette kar gördüm ama Fatsa’ma bir başka yakışıyor. Hayır duygusal yaklaşmıyorum. Mavi ile beyaz burada daha bir ahbap oluyorlar birbirine. Yeşil ise beyazla aşık mı ne sanki? Ankara’da, İstanbul’da çile olan kar, burada iki sevgilinin romantik yürüyüşü, evli bir çift için eskiye dair hoş bir anı, mahalleli için eğlenceli bir kar topu savaşı, esnaf için ise el birliği ile kocaman bir kardan adam yapmak, olabiliyor. Yani rutin geçen hayata bir eğlence getiriyor, hem de en beyazından. Lapa lapa yağan karda köye çıkmak ise ayrı bir keyif şüphesiz. Eşi dostu alırsın yanına, elinde tel ızgara, fındık dalları ile kömürü kararsın birbirine, ızgaranın içinde çıtır çıtır kızaran hamsileri, şen kahkahalarla yiyebilmenin keyfi hangi metropolde yaşanabilir ki? 
Ya da yetmiş yaşındasın. Hanımın ile birlikte tam elli yıldır sahilde aynı evde oturuyorsun. Soban yanıyor her zaman ki gibi gürül gürül. Perdeleri açmışsın sonuna kadar. Dışarıyı izliyorsun, karın ne kadar mucizevi bir şey olduğunu düşünerek. Öyle ki çocukluğundan beri o kar taneleri nasıl birbirine değmeden yere düşer, cevap bulamamışsın. Hanımının bir elinde bıçak diğer elinde kestane, kestanelere artı çiziyor. Sende çizilmişleri tek tek sobanın üstüne atıyorsun. İçeride mis gibi kestane kokusu. Mutfaktaki ocakta fokur fokur çayın demleniyor. Eee kestane olurda yanında çay olmaz mı? Yaşın kaç olursa olsun hayatına o minicik kar tanesi dokunuyor işte. 
Fatsa kar için bence çok güzel durak. O bin bir emekle yapılmış sahilde gezmek bile dünyalara değer. Akıl Tepesi’nden aşağıya doğru bu memlekete kuş bakışı bakmak ,pahallı bir tabloyu incelemek gibi. Kim ne derse desin yakışıyor bu memlekete kar. Daha bir anlam katıyor bu eski şehre. Fatisa gibi bir prenses oluyor, hatta telli duvaklı bir gelin. Kar her şehre yakışır illa ki ama Fatsa’da daha bir şık duruyor. Genç yaşta bir kızın çeyizi için diktiği dantel gibi her yeri bir sanat eseri oluyor her sokağı, her evin çatısı, her çam ağacı. Bugün var ama yarın olmayacak kar, onunla yaşadığımız her dakika yanımıza kalacak kar. Gönlünüz kar gibi bembeyaz olması ve Fatsa’nın en güzel kıyafetini her sene böyle keyifle giymesi dileğiyle. Esen Kalın!:)

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.