Ben bu tezi ortaya atınca bazı şer mihrakları mühtehzi gülümseme ile beni küçümsediler. Mesela medeniyetin merkezi olarak kabul edilen Kabakdağı köyünden kısa aralıklarla dört profesör vardır. Tabi A sınıfı gürcü köyü olan kabakdağı için bu normaldir. Ama günümüzde B sınıfı gürcü köyü sudere köyünden yeni bir güneş doğmuştur. Rusya Federasyonu, Azerbaycan ve Türkiye Cumhuriyeti Devletleri sayın Cemal Yangın için bu kavm-i gürcü vatandaşı sonradan olma değil anadan doğma profesördür deyip devletler arası ortak bir karar almışlardır. 

Ben de olaya çok sevindim, çok gururlandım. Bu olay Bank Asya liginde oynarken şampiyon kulüpler şampiyonasında oynamaya benziyor. Büyük bir başarının nişanesidir. 

Sen, onyedi yaşında Fatsa’dan çık İstanbul’a git. Perşembe pazarı piyasasında on yıl ticaret yap. Perşembe pazarı kurtlarının arasından sıyrıl. Perşembe pazarı piyasasını başarı ile bitir. Sonra bu gün Türkiye’nin bile söz geçiremediği Azerbaycan’a git. Cumhurbaşkanı Aliyev’den tüm bürokratlara kadar hepsinin güvenini kazan. Az iş değil. Hızını alama, Azerbaycan’dan Cezayir’e geç o da ayrı bir hikaye. Kaptan-ı Derya, Hasan paşa Cezayir’den Anadoluya geldi Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa diye nam yaptı. Cemal Yangın Sazcılar köyünden Cezayir’e gitti. Benim de içimden Sazcılarlı Cemal Paşa diyesim geldi ama!!!  İş bana kalmadı. 

Sonra Azerbaycan-Rusya Federasyonu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin dikkatini çekti. Onlardan Profesörlük ünvanı aldı. Az iş değil. Kendisini tebrik ederim. Prf. Cemal bey beni soracak olursa ben sülükgölünden çarşıya inip bakkal dükkanı açamadım. 59 yıldır aynı yerde çöteliyorum haberin olsun...

Not: Yazıda kullandığım gürcü ifadesini espri olarak kabul edin. Prf. Cemal bey çok eski arkadaşımdır. Ayrıca eniştemdir. Gürcüler eniştelerini çok severler. Eniştelerin neden sevildiğini de kendisi iyi bilir!!!

 

ŞOK ŞOK ŞOK

Şevket Ömeroğlu balyoz davası kapsamına alındı. Geçenlerde gazetelerde haczedilen köpek olayının aynısı Fatsa’da yaşandı. İlçemiz esnaflarından çaycı Hakkı KARABACAK 150 TL çay parasını ödemeyen Şevket Ömeroğlu hakkında kanuni işlem başlattı. Şevket, “oğlumun nişanı var” diye yalan söyleyip borçka’ya gidiyorum dedi. Ve ortadan kayboldu.  Dönüşünden sonra teyakkuza geçen haciz infaz memurları Şevket’i yanında köpeği ile kıstırdılar. Şevket bu!!    Mal varlığı olarak köpeğini ipotek gösterdi. Daha önceki gazetelerde yazan “köpeğin haciz davasını”örnek gösterdi. Ve köpeği haciz memurlarına borcuna teminat olarak bıraktı. 

Daha sonra bir ihbar üzerine hacz edilen köpeğin Deniz kuvvetleri Komutanlığına bağlı bir birimde görevli olduğu anlaşıldı. Dava dosyası Fatsa limanında ikamet eden Osman Nuri Gürsoy’a yani balyoz Osman’a havale edildi. Olay yerel balyoz davası olarak kayıt altına alındı. Dava hakkında görüş beyan eden balyoz Osman eğer denilen doğruysa Şevket’i  hapse atıp orada besleyecek halim yok. Kendisini bizzat kendim cezalandıracağım dedi. Allah Şevket kardeşime kolaylık versin diyorum...