Değerli okur, Akşam gazetesi köşe yazarlarından Nihal Kemaloğlu’nun  3.12.2011 tarihli yazısını görüşlerine sunuyorum. 

İlköğretim İzleme ve Bilgilenme Faaliyetlerimiz…

Eşitlik ilkesinin yok edilerek, yararlanan öder mantığının yerleştiği devlet okulları bile klimalı,  beyaz  tahtalı özel  sınıflarıyla toplumsal  ayrışmanın mekanı olurken, derin anket  sondajlarıyla  meşgul Milli Eğitim Bakanlığı, amacı “ Kamu yararına” gibi görünen kapsamlı projelerle öğrenci üzerinden aile ve özel hayat bilgilerini de toparlıyor.

30 Kasım 2011 tarihinde bütün ilköğretim okullarında tamamlanan “Risk ve ihtiyaç değerlendirmesi” adlı 4 aşamalı geniş anket çalışması 16 milyon ilköğretim öğrencisine uygulandı. 

Öğrenciler ve öğretmenlerin doldurdukları bu anketin içeriğine bakılınca öğrenci ve ailesine ait oldukça “Özel sorular” dikkat çekiyor Öğretmenlere öğrencileriyle ilgili sorulan sorulardan bazıları şöyle: “ Bir şey çalar mı? Oturduğu yer göç alan yoksul bir semt mi? Dil sorunu var mı? Öğrenci velilerinin içki ve sigara içip içmedikleri, içiyorlarsa hangi sıklıkta olduğu MEB’ ın merakını oldukça celb ediyor. Ya da “yakın zamanda aile içinde travmatik yaşantı oldu mu?”  “ Fiziksel kavgalar aileniz içinde ne sıklıkla yaşanır?” “Ailenin sana kötü davrandığını düşündüğün oluyor mu?” “Ailen seni dışlıyor mu?” gibi pedagojik formasyonu sıkıntılı sorular direkt bir üslupla öğrenciye yöneltiliyor.

 En Basit Olayı  Bile Bildirin

Ayrıca MEB diğer başka bir hafiye uygulamasını internet üzerinden devreye sokarak öğretmenleri ve öğrencileri  izlemeye başladı. Okul müdürlerine şifre dağıtılarak okullarda “Olan biten ne varsa” anında iletilmesi  için genelge yayınlandı. Elbette  gözetleyerek, denetleyerek, cezalandırarak toplum ıslahatı ve sorunlarını çözme bu ülkenin kadim ideolojisi…

( Ben buna katılmıyorum şurasından kırk yıl  öncesi gibi değil ) 

Şimdi okula geç gelen ,kavga eden kim varsa, basit nitelikli olaylar dahil her türlü olayın bakanlığa iletilmesi isteniyor. (İç işleri bakanımız iyi çalışıyor Milli Eğitim Bakanı onu takibediyor)

18 Kasımda okullara şifreler dağıtıldı. Bakanlık çalışmanın amacının “devamsız öğrencilere yönelik” olduğunu belirtiyor.

Okul müdürü, müdür başyardımcılarına dağıtılan internet şifreleriyle MEB okullardaki öğretmen  ve öğrencilerle ilgili her gün düzenli bilgilenecek. Tabii ki her türlü “ispiyon, ihbar, çıkar çatışması, ayrımcı hezeyanlar,sübjektif kanaatler, şovanist saplantı” bilgi diye MEB’in

Veri tabanına akacak.

Öğretmenler ve öğrenciler hakkında bu kadar derin / özel bilgi toplama  ve güncel  izleme  sonrası  MEB’in  adı da milli izleme bakanlığına dönüşür. Gelecekte herhalde (Bana göre dönüşmeyecek ve terör faaliyetleri azalacak.Tecrübelerim beni fazla yanıltmadı.) 

 Hiç Travma Yaşadın mı? Çocuğum!  

       Zeki Dursunun haberi:Milli Eğitim Bakanlığı ilköretim öğrencilerinin yaşadığı sıkıntıları ölçmek üzere 65 soruluk bir anket formu hazırlattı.Okul yönetimlerine gönderilen genelgede de rehber öğretmenlerin her öğrenci için anket sorularını cevaplaması ve 30 Kasım’a kadarda teslim edilmesi istendi.İddiaya göre Konya  Mareşal  Mustafa  Kemal  İlköğretim okulu yönetimi bakanlığın internet sitesinden  çoğalttığı anket formlarını, 5 rehber öğretmene teslimetti. Ancak öğretmenler kendilerinin doldurması gereken formları öğrencilere dağıttı. Yakın zamanda aile içinde travmatik yaşantı oldu mu? Çocuğun ebeveynleri yada başkaları tarafından fiziksel istismara uğradığına dair bulgu var mı? Çocuğun ebeveynleri ya da başkaları tarafından  cinsel istismara uğradığına dair anketin doldurulması istendi. Veliler duruma tepki gösterirken Okul Müdürü Kamil Ural, şöyle dedi :Zamanında yetiştiremiyeceğimiz  düşüncesiyle  anketleri öğrencilere dağıttık.Öğretmenlerimiz kolay olanı seçmiş.Cinsel içerikli sorularda gözümüzden kaçmış. ( Yani özürü kabahatinden büyük iş yapmış.) İl Milli Eğitim MüdürüHalil Şahin ise “ Konuyu inceleteceğim diye konuştu.” 

       Benim şahsi görüşüm: Değişik bölgelerde görev yaptığım için ailenin iç yüzünü öğretmen bilir Fakat bütün bildiklerini olur olmaz yerde açıklayamaz. Hayat memat meselesidir. Konuşması kolay, icraatı zordur. Öğretmenlik hiçbir mesleğe benzemeyen kutsal konumunu her an korumaktatır.  1967 -1969  ders yılları arasında  Diyarbakır  Merkez  Eğil  Nahiyesine  bağlı Bahşilar  ( Bahşiyan ) köyünün İlk öğretmeniyim.Okulun  açılışını ben yaptım. İlköğretim Müdürümüz  Aziz  Kirişçioğlu idi. Diyarbakır  İl Merkezinde  görev yapıyordu. Allah’ın rahmetini görsün değerli kişiydi.Tek başıma iki ders yılı çalıştım. Öğrencilerimi üçüncü sınıfageçirdim.Oradan Ordu İli Emrine atandım.Köy Muhtarı  merhum Mehmet Memiş okur yazar değildi.Şimdiki muhtar Şevki Memiş öğrencimdir.Lise mezunudur. Karadenizli onların nazarında ayrı bir yer teşkil eder. Şaka ile kardeştir. Birbirini ayrı tutmaz birisi deniz görmüşü diğeri görmemişidir. Yaşamadan uzaktan akıl vermek kolaydır. Türk Milleti ( Türk, Laz, Gürcü, Çerkez, Kürt v.b.) kardeştir. Onu parçalayıp bölmeye kimsenin gücü yetmez.

Hayatta en hakiki mürşit ilimdir. Mustafa Kemal Atatürk.  En güzel günler sizlerin olsun. Sevgi ve saygılarımla.