ÖĞRETMENLER HAFTASINDA İZ BIRAKANLAR
Bu hafta öğretmenler gününü (24.Kasım) içine alması nedeniyle öğretmenler haftasıdır. Bu günün adına bu sayıda sevgili öğretmenlerimizden bahsetmek istedim. Öğretmenlik mesleği çok büyük değişikliğe uğramıştır. Benim öğrencilik yıllarımda öğretmenlerin çok büyük bir kısmı, hatta belkide hepsi gerek eğitim ve öğretimde ve gerekse özel hayatında toplumun her kesimi tarafından örnek alınan insanlardı. Bizler dersimize gelsin veya gelmesin sokakta bir öğretmen gördüğümüzde düğmemizi ilikler selam verirdik. Zamanla bu saygıda azalmanın olduğunu söylemek yanlış olmasa gerek. Bunda yeni yetişen gençliğin etkisi kadar yeni yetişen öğretmenlerin de etkisini inkâr edemeyiz.
Hayatımızda iz bırakan öğretmenlerimiz vardır. Hemen herkesin hayatında iz bırakan öğretmeni veya öğretmenleri vardır. Benim hayatımda iz bırakan dersime gelmeyen öğretmenlerim de vardır. Örneğin: Zülfü Hocanın Çamaş Meydanında kendinden son derece emin bir şekilde gerine gerine yürüyüşünü hiçbir zaman unutamam. Yine Çamaş’ta Mehmet Öğretmenin, halen çok iyi dostum olan Cengiz Çıtır ve Münir Bölükbaşı’nın halk arasındaki itibarını, gördüğü ilgiyi unutmak ve Onlara imrenmemek mümkün değildir.
Fatsa’da da Cevat Türe, Necmi Şen, Resul Çakmak, dersime gelmemiş olmasına karşın örnek aldığım insanlardır.
İlkokul öğretmenlerim Cevat Kuş ve Şakir Gülmez hayatımın sonuna kadar unutamayacağım kişilerdir. Cevat öğretmenim hayata attığım ilk adımların yönlendiricisidir. Şakir Hocam hayatımın tüm akışını değiştiren adamdır. İlkokulu bitirip köye yerleşmekten başka bir düşüncesi olmayan beni ve ailemi okumam konusunda ikna etmiş ve yüksek öğrenim görenlerle aramda bir fark olmadığını empoze ederek kendime güvenimi sağlamıştır. Aynı zamanda imam hatip lisesini de bitirmiş olduğundan dini bilgilerimin olgunlaşmasında da etken olmuştur. Öğrencik İlkokulundan sonra Fatsa’daki görevini Gavraz’da tamamlamış ve bu köyden evlenerek ayrılmıştır.
Ortaokul yıllarında insanın biraz daha gelişen ve değişen hayatı öğretmenlerin daha da etkisi altında kalmaktadır. Tahsin Saygılı Müdürüm soyadı gibi saygılı, saygın ve biraz da otoriter kişiliği ile herkesin sevgisini kazanarak iz bırakmıştır. Okulu bitirip diplomamı almama 15 gün kala saçlarıma makasla tren yolu yapması otoritesinin eseri olup, bu olayın kendisine duyduğum saygıda hiç de etkisi olmamıştır. Kısa bir süre Beden Eğitimi dersime gelen Fikri Hanigaz Hocam, insanlar için iyilik ve yardımdan başka düşüncesi olmayan, melek gibi kişiliği ile iz bırakmıştır. Salim Sönmez, hem sopasını yediğim, hem de beklemediğim kadar düşük not aldığım tek insandı. Ancak bütün gayreti iyi insan yetiştirmekti. Ayşe Sonsuz, Okşan Aykan (Koçer), Süfyan Koçer, Mevlüt Şahbaz, Sultan Yahşi, kız öğrencilerin iş bilgisi derslerine giden Süheyla Hocam hepsi ama hepsi ya öğrettikleri ile ya da duruşları ile hayatımda iz bırakanlardır.
Lise yıllarımda Abdullah ve Zekai Barın kardeşlerden Abdullah Hocam tam bir ağabey gibi hayatımı yönlendirirken, Zekai Hocam da bir kardeş, bir ağabey gibi hayatımda iz bırakmışlardır. Mevlüt ve Dudu Korkmaz, Şerif Ali Yavuz, Adem Hoca, Tarih Öğretmeni Yaşar Hocam, (Dersime gelmemekle beraber) Kemal Erken Hocam hareketleri ve tavsiyeleri ile hayatımda etkili olmuşlardır.
Bir kısmı artık bedenen aramızda olmayan tüm öğretmenlerimi saygı ile anıyor, hepsinin önünde eğilerek, ölenlere rahmet, kalanlara da sağlık ve esenlik dileklerimi sunuyorum.