FENERBAHÇE ve KADINLARIMIZ
İki hafta önceki yazımda, sizlere beş-altı adet soru sormuştum şike süreci ile ilgili ama cevapları alamadım. Alamamam normal, çünkü sorduğum soruların cevabını konuların muhatapları bile bilmiyor veya bilse bile söylemek işine gelmiyor. Peki 3 Temmuz’dan itibaren Fenerbahçe nereye gitti? Güçlendi mi yoksa zayıfladı mı? Veyahut 104 yıllık koca çınar devrildi mi?
Bu sorduğum soruların cevabını geçtiğimiz Pazar, Fenerbahçeli kadınlarımız, kızlarımız, teyzelerimiz, bacılarımız çok güzel cevapladı. Hem de öyle normal bir cevap değil, tokat gibi bir cevap verdi. Tam tamına 41.000 kadın ve çocuk vardı Saraçoğlu’nda.( Bu rakam 3 büyüklerin ancak iki maçta elde edebileceği bir rakam. Geçtiğimiz sene ki seyirci sayısı istatistiklerine bakabilirsiniz.) Öyle hoş bir akşam yaşandı ki Kadıköy’de, bir ömür boyu unutulmaz daha bu tablo. Maçı filan boş verin, o nasıl bir İstiklal Marşı’ydı öyle. İnsanın kanı donuyordu resmen. Ve ilginç olan anekdot ise, yıllardır var olan bir yargının, yer ile yeksan olmasıydı. Hani kadınlar ofsayt bilmezdi. Tamamen uydurma, deli saçması bir ön yargıymış bu. Bal gibide biliyorlar işte. Hem de 90+4 Semih’in buz gibi golünü ofsayt gerekçesi ile iptal eden, yan hakemden çok daha iyi biliyorlar. :)
Diğer güzel eylemlerden biri ‘Fenerium’dan bir günde bir milyon TL’ kampanyası ile yaşandı. Ve denilen rakamı 200.000 TL geçerek bir ilke imza attılar. Böyle bir taraftar topluluğu başka bir memlekette var mı bilinmez ama burada olmadığı aşikar.
Lig TV iptalleri ise çok kanlı oldu. Öyle kanlı oldu ki, Fenerbahçe Başkan Yardımcısı Nihat Özdemir Lig TV alın ve iptal etmeyin diye açıklama yaptı. Tabi bu açıklamayı yapan değil de, yaptıran çok daha önemli. Müşterisinin %54’ü Fenerbahçe taraftarı olduğunu yeni hatırlayan Lig TV yetkililerinin, paçaları mı tutuştu acaba?
Gaziantep maçından sonra binlerce taraftarın havalimanında Fenerbahçe’yi karşılaması ise gerçekten çok hoştu. Hatta yeni transfer Reto Ziegler, ‘gece bizi taraftarımız karşılayacakmış’ diyen arkadaşına inanmamış. Gecenin ikisinde bizi kimse beklemez havalimanında demiş. Ama binlerce taraftarı orada görünce, bu inanamadığı görüntüyü kameraya çekmiş.
Bunlar çok güzel anlardı tabi ama hiçbiri Aykut Kocaman- Volkan Demirel – Emre Belezoğlu’nun yaptığı, basın açıklaması kadar güzel değildi. Bank Asya 1. Ligi’ne düşsek bile yola devam kararları, hepimizin burnunun kemiklerini sızlattığı. Ve bu kadronun Bilica’sından, Bekir’ine, Semih’ine ve Alex’ine kadar efsane oldu bizim için. Onlar artık Mehmetçik Basri, Ordinaryüs Lefter kadar değerliler bizim için.
Bizim böyle kemik gibi GÜÇLÜ, yumruk gibi BİR, kardeşmişiz gibi YAKIN hale getiren Mehmet Ali Aydınlar’a, Şenes Erzik’e, Platini’ye, Ünal Aysal’a, Sadri Şener’e, Savcı Mehmet Berk’e, Erman Toroğlu’na, Serhat Ulueren’e, Mehmet Baransu’ya, Ozan Kütahyalı’ya ve bunların arkasındaki güce teşekkürü bir borç biliyorum. İyi ki varsınız. Unutmayın ‘YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR!’