Allah’a Adanan Yumruk

1962 onun için  bir zafer yılı olmuştu. Yaptığı altı maçıda nakavtla kazandı. Karşısında  beş raunttan  fazla dayanan olmamıştı. Bank, Warner  ve Logan dördüncü rauntta  yeri boylamışlar. Daniels ile Arjantinli  Laverante ise beşinci rauntta aynı akibete uğramaktan kurtulamamışlardı.Bütün bu galibiyetler yine de Amerika boks listelerine  göre ufak karşılaşmalar sayılıyordu.

Ali ilk büyük maçını 15 kasım 1962 günü Los Angelles’te Archie Moor’a karşı yaptı.

Karşısındaki rakibi o yıllarda Amerika’nın şöhretleri arasında sayılıyordu. Bu maç öncesinde Ali’ye şans tanıyanlar oldukça azdı. Fakat Ali bu maçıda kolaylıkla kazandı.

Archie Moor dördüncü raunda kadar dayanabilmiş, sonunda  ringin üzerine serilmişti. 

Bu  maç Ali’nin profesyonel  sahada  birdenbire parlamasına yetti. Artık menejerler onun  üzerine hesap yapabiliyorlardı. 

1963 yılında ise üç maç yapmıştı. “ Kara Fırtına “ diye anılmaya başlayan Ali, Powell’i üçüncü rauntun içinde yere indirmiş ,daha sonra  Doug Jones’i onuncu rauntun sonunda hakem kararı ile yenmişti.Ali daha sonra Avrupa şampiyonu Henry Cooper ile karşılaştı. Bu maçı da alırsa Dünya şampiyonluğu için dövüşebilme şansına  sahip olacaktı. Yalnız İngiltere’nin degil Avrupa’nın  en iyi boksörü olan Cooper Ali’ye  pek hafif gelmiş daha beşinci rauntun ortasında boylu boyunca yere serilmişti.

Artık sıra dünya şampiyonluğuna gelmişti. O zaman ağır siklet  Dünya boks Şampiyonu sonny Liston ‘ du. Liston vurduğunu deviren bir tipti, ama Ali ondan çekinmiyordu. Mukavele imzalandıktan  sonra Ali konuşmaya başladı.İkidebir gazetecilere:

“Bu ayıyı yeneceğim, postundan da evime halı yapacağım “ diyordu. Bu sırada Liston’nun antremanlarını  da  kaçırmıyordu.(Burada ne kadar zeki olduğunu belli ediyordu.)

Liston genellikle yorgun ve nefessiz gözüküyordu. Yaşı epeyce ilerlemişti. Özel hayatı da düzenli değildi: Zaten eski bir  gangsterdi. Maçtan evvel Ali’ye haber göndererek onu tehdit bile etmişti. Fakat Ali onaşu haberi gönderdi: “ Sen beni öldürmeden ringde  ben  seni öldüreceğim..   Bir yumrukta geberteceğim. Ya ormana evine kaç. Ya da ölüme razı ol . . . “

Ardından Liston’a bir kadın peruğu hediye ediyordu. Maçtan sonra hüviyetini gizleyebilmesi için. Bu tür çıkışları ile Ali Liston’unmoralini bozarken herkes Liston’a şans tanıyordu. Onu Joe  Lousis’e  benzetiyorlardı. Doktorlar  Ali’nin fazla konuşmasını korkuya bağlıyorlardı. Aslında bu yenilmek korkusu idi.

25 Şubat  1964 günü Miami’de yapılan karşılaşmada  Ali çok iyi bir maç çıkardı.

Yedinci rauntta Liston’u indirmişti. Koca dünya şampiyonu ringin bir köşesinde bir yığın halinde oturuyordu Başı önüne düşmüştü. Ringin öteki köşesinde ise bir başka adam vardı. Boks tarihinin az gördüğü bir tipti bu.. Durduğu yerde lastik top gibi sıçrıyor, basın  temsilcilerine, seyircilere, hakemlere hitaben bin türlü şeyler söyleyerek adeta  sevinçten çıldırıyordu.

Bu çılgın adam yeni Dünya Şampiyonu Muhammed Ali idi … Seyircilere dönüp sanki bütün dünyaya söyler gibi : “ Ben dünyanın kıralıyım . . .  Var mı itiraz eden?

Sonra ringin yanında oturan gazetecilere hitaben.” Haydi bakalım, yırtın şimdi düne kadar yazdıklarınızı . . .” diye haykırıyordu. Muhammed Ali Dünya  Şampiyonu olduktan iki gün sonra  başta Amerika  olmak  üzere bütün  dünyayı bir kere daha şaşırtmıştı. Genç şampiyon  27 Şubat 1964 günü Müslümanlığı kabul ettiğini ve“ Muhammed Ali “ adını aldığını bütün dünyaya ilan etmişti. Ali daha sonraları bu hadise üzerinde şunları söyleyecekti: “ Bana nasıl Müslüman oldun diye sormayın, neden Müslüman oldun diye sorun. “Onaltı yaşına kadar hıristiyandım. Bunu herkes biliyor. Ama  o yaşlardan sonra bana anlatılanların gerçeklerle uyuşmadığını farkediyordum. Boksta  yavaş yavaş ilerlemeye  başlamış, Amerika’nın çeşitli yerlerinde turnuvalara katılmaktaydım. 

     “ Florida eyaletinde gene böyle bir  turnuvaya katılmıştım. Miami’de karşılaştığım birkaç arkadaş bir gün Müslümanların toplandıklarını,beni de aralarına almak istediklerini söylediler. Hep birlikte ibadet ettikleri yere gittik. İlk defa  orada  Eli jah Muhammed’i gördüm. Konuşmalarını dinledim. Birden gözlerimin açıldığını ve gerçeği gördüğümü fark ettim. Gerçek müslümanlıktaydı. Hemen o gece, orada ; onlara katıldım. Artık bende bir müslümandım.    

                                                                         

-- Devamı  Var--