Roma  olimpiyatları  Ali’nin boks  tecrübesini oldukça arttırmıştı.Önce bir Filipinli ile dövüşmüş maçı sayı ile kazanmıştı. İkinci rakibi Macardı.Onu da  ikinci rauntta nakavt

etti. “ üçüncü maçımı Mauski adında bir siyah Fransız ile yaptım.Bu adama daha maçın başlamasından evvel kızmıştım. Ringe çıkıp köşesinde beklerken haç çıkarmıştı .

Katolikti.Yamyam olsaydı bu kadar kızmazdım. “

    “ Gariptir ama  söyleyeyim;  o zamandan beri   Hıristiyan olduğumu kabul etmez,Hıristiyanlara’da sevgi göstermezdim. Şimdi bir fırsat çıkmıştı karşıma. Bu adamı iyice dövecektim. “ 

     Ali siyah Fransızı ‘da nakavt etmişti. Sevinçten zıplıyor bağırıyordu: “ Kalksana yabani, kalk ‘da dövüş.”Bu onun konuşmaya başladığı ilk maç olmuştu denilebilir. Olimpiyatlarda bu tür davranışlar yasaklanmıştı. Ali diskalifiye ( yenilgi ) edilme tehlikesi geçirdi. Bu davranışını daha sonra şöyle izah edecekti: “Aklımı başıma topladım ve sustum. İlk defa orada sustum. Ama bunun intikamını hala   konuşarak alıyorum.”

Ali hiç yenilmeden yarı finale çıktı. Karşısında iki rakip kalmıştı. Biri Kanadalı, diğeri Rustu. Evvela Rusla karşılaşacaktı. Bir gün dinlenme ile geçti. Ertesi gün ilk maç Alinindi. Rus döğüştüğü  bütün rakiplerini yenmişti. Ali’de yüzmüş  yüzmüş kuyruğuna gelmşti.Ringe bu yüzden oldukça heyecanlı çıktı.İlk yumruğu Rus sallamış, fakat Ali bunu savuşturdu. Kızan Rus saldırıya  geçmişti. Peşpeşe yumruklar sallıyordu. Ali,bunları ustalıkla karşıladıktan sonra aniden Rus’un çenesini bulan bir sağ direk çıkardı.Rus sendelemişti. Ali aynı yere vurmaya devam ediyordu.Nitekim ikinci rauntun ortalarında Rus’un antrenörü ringe  havlu  atmak zorunda kalmıştı. 

Kanadalı ile maçı aynı kolaylıkla olmamıştı. Kanadalı zorlu bir boksördü. Ali’yi  iki kere iplere yapıştırdı.Hatta bu maçta Ali’nin kaşı bile açıldı. Ama maçın ortalarında Ali açıldı. Sağlı  sollu kroşeler ile rakibini indirdi. Kanadalı nakavt olmuştu.Ali’nin taraftarları ringe fırladılar, onu omuzları üzerine aldılar.İtalyanlar Ali’ye korkunç tezahürat yapıyorlardı. Ali bu çıktığı yerden Frazier ve Norton yenilgilerine kadar inmeyecekti. Ali Olimpiyatlarda önüne çıkanları perişan ederek şampiyon olmuştu. Artık bu on sekiz yaşındaki genç ve toy boksörü bütün boks otoriteleri tanımaya başlamışlardı. Daha sonra profesyonel oldu. Dünyanın  en iyi profesyonel  boksörlerinin cirit attığı boks arenasında tutunmak, ileriye geçerek dönen dolaplara  dayanmak.Yükselmek  hiç de kolay değildi. Ama Ali azmetmişti. Zekası ve büyük gayreti ile önüne çıkan engelleri yıkacak günün birinde mutlaka şampiyon olacaktı. 

      Olinpiyat  şampiyonluğunu kazandıktan hemen iki ay sonra  29  Ekim 1960 günü ilk  profesyonel maçını yapmak üzere ringe çıkmıştı. Louisville ‘de yapılan bu maçta rakibi  Hunsacker adında, ağır sıkletin iyi yumruklarından biri idi. Ali maça çok hızlı girdi. Hareketsiz rakibini ünü yavaş yavaş yayılan meşhur dansı ile serseme çevirdi.

Hunsacker ancak altı raunt dayanabilmişti. Bu başarısı Ali’ye  daha  çok şevk ve heyecan vermişti. Artık profesyonel boks hayatının kapıları ardına kadar açılmaya başlamıştı. Demek ki bu çalışma ve azmini sürdürürse şampiyonluk için fazla beklemiyecekti. Miami Beach’deki  ikinci maçına daha rahat çıkmıştı. İkinci rakibi Siler ‘de ancak dört raunt dayanabilmişti. 

 

      1961 yılında  sekiz profesyonel maç yaptı. Sırasıyla Esperty’i üçüncü rauntta, Jimmy Robinsonu ilk rauntta indirmiş; Sabedok ile Alonzo  Johson ‘u ittifakla yenmiş Miteff ile Alman Besmanoff’u altıncı ve yedinci rauntlarda nakavt etmişti. Bu maçlar   sonucu ünü bir kat daha yaygınlaştı. Ringlerde fırtına gibiydi. Gençti,yakışıklı idi. Her önüne geleni dövüyordu. Ali profesyonellik  basamaklarını hızla tırmanmaya başladı.

  Devamı var.