Verimli bir coğrafyada yaşıyoruz hepimiz. Her alanda, Fatsalı hemşerilerimiz marka olmuş durumda. Kadir İnanır sinema alanında, Soner Arıca, Avni Kaysal, Dursun Ali Akınet müzik dünyasında, İsmet Dindar ve Uğur Türe tıpta, Cemal Yangın ve Nurol Sarıçiçek iş dünyasında artık bir marka. Ne mutlu ki; bu marka değerlere, yeni halkalar ekleniyor artık. Müzik dünyasında Kandemir Kaytaz, edebiyat alanında Bedisa Eroğlu, sinema sektöründe ise Zahid Güneş yıldızlı dünyaya göz kırpmaya başladılar. 

 

‘Yıldızım Sensin’ adlı TRT 1’de yayınlanan programa, yarışmacı olarak katılan Kandemir Kaytaz oldukça etkileyici performanslar ortaya koydu. Öyle ki son okuduğu eserde jüri hayran kaldı Kandemir’e. Hemen hemen herkesi olumsuz eleştiren Kadir Çöpdemir bile, Kandemir’in performansına şapka çıkardı. Bu arada diğer ses yarışmaları gibi, laçka bir program değil ‘Yıldızım Sensin’. Bu hem Kandemir için hem de bizler için oldukça keyifli bir durum . Böylelikle yalana dolana batmadan, reytingin esiri olmadan sesini eğitecek Kandemir, bizimde onun sayesinde kulaklarımızın pası silinecek. 

 

Türk Sanat Müziği seven biri olarak bende hayranlıkla izliyorum Kandemir’i. Eserleri duru, iniş-çıkışlarda başarılı ve detone olmadan okuyor. Ve en güzeli de sahnede oldukça efendi. Bu efendi ve başarılı hali bizim prestijimizi de oldukça arttırıyor. Televizyon öyle sihirli bir kutudur ki, izleyenlerde Kandemir’i izlerken, tüm Fatsalılarda böyledir algısı oluşturabilir. Bu oluşturduğu imajdan ötürü bile, ona ne kadar destek olsak azdır. Cumartesi saat 21.00 de başlayan programı kaçırmayın ve 6900’a, Kandemir yazarak ona destek olabilirsiniz. Unutmayın ki onu orada ne kadar tutabilirsek, Fatsa ismi o kadar yankılanacak o salonda.

 

Bedisa ELİADZE (Eroğlu)

 

Benim çocukluğum çok keyifliydi. Kalabalık bir arkadaş topluluğuyduk, Sülükgölü’nde Ahmet Dede’nin çocuk bahçesinde. Bizim jenerasyon, ağabeylerimiz ve küçüklerimizle neşe içinde oyunlar oynardık orada. Bize yazın okullar tatile girince, diğer şehir dışında yaşayan arkadaşlarımızda eşlik ederdi. Onlardan biride Bedisa’ydı. Çok hareketli, harbi tabiri caizse erkek gibi kızdı. Öyle kimseye pabuç bırakmazdı. Şimdi de bu delikanlı karakterine uygun bir kitapla, hemcinslerine kol kanat gererek, edebiyat dünyasına bodoslama daldı. Kitabın adı ‘Sus Yanığı’. İsmi oldukça entelektüel ve etkileyici. Kitabı iş yoğunluğumdan ötürü okuyamadım ama en kısa zamanda alıp, okuyacağım. Toplumun kanaması bir türlü durdurulamayan yarası kadına şiddeti, işlemiş kitabında Bedisa. Duyduğuma göre kitap oldukça iyi satıyormuş. Sizlerinde, Fatsalı kardeşime sahip çıkacağınıza yürekten inanıyorum.

 

Zahid GÜNEŞ (Güneş ZAHİD)

 

Zahid’de bizim bahçemizin yaz müdavimlerindendi. O ve birkaç arkadaşımızla beraber sünnet düğünlerinde şarkı söyleyen, bir grubumuz vardı çocukken. Sözü o yazar hatta organizasyonu bile o küçük yaşta, o yapardı. O zamandan belliydi anlayacağınız sosyal bir insan olacağı. O sosyalliğini İstanbul’un önemli mekanlarında iyi değerlendirip, şuan eğitimini gördüğü sinema sektörüne atladı. Ve daha ilk kez yapımcılığını yaptığı bir film ile ortalığı salladı. Gişe Memuru adlı film Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde, en iyi ilk film, en iyi erkek oyuncu ve en iyi görüntü yönetmeni dalında ödüle uzandı. İlk işinde bunu yapan birinin diğer filmlerinde daha da parlayacağına eminim. Bu yıldız adaylarına inşallah yenilerini ekleriz.