12 HAZİRAN SEÇİMLER ( flash beck)
12 HAZİRAN SEÇİMLER ( flash beck)
Sinema dilinde film oynarken geriye dönülen sahnelere “Flaş beck” denir! Ben de 12 Haziran seçimleri öncesine dönmek istiyorum! 10 Haziran günü seçim öncesi değerli arkadaşım siyasi konulardaki baş danışmanım Hortlak Süleyman’a uğradım.. Değerli bilgilerinden istifade etmek istedim.!!
Hocam dedim seçim sonucu hakkında ne düşünüyorsun? Gözlerini kıstı “Hacıhulusibaba Camii’ne doğru baktı, tefekküre daldı. Aynen Yunan filozofları havasına girdi. (zaten isminin Latincesi Hortlakus Süleymanus’tur) Bana ÜÇ, İKİ, BİR olur dedi. Hocam neden? Dedim. Dinle çekirge dedi. Fatsa’dan aday yok; Dr. Sami, Dr.Onur ve Av. Murat faktörleri var dedi. Ben de ne o hocam yaz geldi. Güneş yağı faktörlerini mi sayıyorsun dedim. Siyaset bu, bu işin faktörü olmaz dedim!!
Sertçe bana baktı. Sen anlamazsın bu işlerden dedi ve sana göre ne olur? dedi. Ben de özellikle nasırına basmak için AKP alayını deler dedim. Çok kızdı. Bana herkesin duyacağı şekilde defol dedi. Ben de fısıldar gibi darbuka olsak da seçimden sonra def olsak olur mu dedim ve ayrıldım.
Seçimden sonra yanına vardım, ne oldu? Dedim. Bana Pis-Pis ne olmuş dedi, yedi bin rey alınsa benim dediğim olurdu dedi. Bende halamın bıyıkları olsa amcam olurdu dedim.
50 yıldır yapılan seçimlerde Halk Partisi ikinciliği devamlı kazanmıştır. Bunu da seçimi takip eden günlerin gecelerinde, meyhanede değerlendirmeler yapılır. Hocam beni o akşam fikir teatisinde bulunmak için sohbet restorana davet etti. Hocam ben kendimi yerel saatle 23’te yatmaya programladığım için nazik davetini kabul edemeyeceğim dedim. Ve ayrıldım. Kalsam ne olur ne olmaz! Halk Partisinin seçimi kazanamamasını bana yıkarlar. Bir yazı yazmıştım. İki satırından bir mana çıkarmışlar, Halk Partisini eleştirdin diye. Bana küsmüşler. Ne yani Halk Partisi eleştirilmez mi? Ama Tayyip bey bir ay boyunca söylemediğini bırakmadı ona bir şey diyen yok. Duygusallıkları, egoları büyük olduğu için seçimlerdeki başarıları küçük oluyor.
AKP SEÇİMİ NEDEN ALDI?
Kendi açımızdan bakarsak gelen partiler fındık siyaseti yaptılar. Efendim fındık gerçek değerinde satılmıyormuş. Köylü mağdurmuş (Bu reyleri ben vermedim köylü verdi.) filan! Hatta Dr.Sami abim bir çuval fındığı meclis kapısında ziyan etti. Adı fındıkçı Sami’ye çıktı! Yanlış burada! Fındıkta karlılık çuvala konunca değil, bahçede başlarlar. Tarımı kendin yapacaksın.
Bahçede ne yaparsın. Gübresini verir, ilacını atarsın. En önemlisi şıfkaları keserken kalınlaşan sürgünleri bırakırsın KART dalları hemen kesersin. CHP kart dalları kesmedi, öbür partide kesmedi. Sonuç ortada, Tayyip bey ne yaptı? Ordu’da seçim bölgesinde bütün dallar kartlaşmış alayını doğradı. Kalın sürgünleri bıraktı. Sonuç ne oldu? Ben dersem olmaz sonucu siz söyleyin!!! DEMEK
Kİ İŞİN SIRRI NEYMİŞ? Kart dalları kesip yerine ışkınlar bırakmakmış..
BİR MUKAYESE YAPALIM!!
İlkokula başladığımızdan bu yana tarih kitaplarında Sultan Vahdettin’in hain olduğu, vatanı sattığı anlatıldı. Hatta 12 Eylül sırasında her akşam TV ye çıkan Zeki bilmem ne adlı adam Sultan Abdülhamit ve Sultan Vahdettin’i kötülerdi. Bir seferinde Sultan Vahdettin için İngiliz kralının domuz çobanı ifadesini kullanınca ertesi gün gazetelerde hoop-hoop haddini bil diye yazılar çıkmıştı.
Sultan Vahdettin tarih boyunca böyle kötülenirken Rahmetli Ecevit de olaya müdahil oldu. Sultan Vahdettin’in hain olmadığını ifade etti. Bir rivayete göre Vahdettin’in kontrolü kaybedince sarayın gözde gözüpek subaylarından Atatürk’ü çağırmış, Vatanı kurtarması için anadoluya geçmesini söylemiş, gerekli donanımlarını sağladıktan sonra Samsun’a çıkışını sağlamış. Bu rivayete itiraz edenler çoktur.
Ama bana göre o günün şartlarında radyo, tv hiçbir tanıtıcı reklam olmadan o günün şartlarındaki cahil insanları nasıl yönlendirebilir. Karadenizden Samsun’a çıkacaksın. Samsun’da onu kaç kişi tanır. Sivas’ta, Erzurum’da kongreler yapacaksın vs. yeme, içme, yatma vs. para lazım otomobil lazım falan filan. Esası mesele radyonun bile olmadığı yıllarda birinin fermanı lazım!!
Sultan Vahdettin’le 2011 seçimine bakalım. Bir seçim oldu. Dr.R00;Sami, Dr. Onur, Av. Murat hepsi kariyer sahibi ekonomik durumu iyi kendileri olduğu gibi sülaleleri düzgün. Seçim boyunca giydirilmiş araçlar, resimler, broşürler, radyo, Tv konuşmaları tanıtım çalışmaları vs. seçim sonuçları ne oldu?
Peki AKP’nin adaylarını kimse tanır mı? Hayır, hatta birini kimse sevmez. Kapınıza gelip beni destekleyin dedi mi? Hayır geldiler usulen bir dolaştılar. Seçimi kazanıp gittiler. Peki bu işin sırrı neydi? Çünkü ellerinde Tayyip Erdoğan’ın fermanı vardı. Tayyip bey Ankara’dan kendi uygun gördüğü insanların eline fermanı verip bölge halkına bunlara teveccüh edin mesajı verdi. Halkta teveccüh gösterip gelenleri meclise gönderdi. Bana göre Sultan vahdettin Anadolu halkına mesajını gönderdi, M.Kemal’de Vahdettin’in beratı ile başarı gösterdi. Fatsa’daki dar çevrede seçimi böyle değerlendiriyorum. Belki de yanılıyorum.!!!