HEY GİDİ TOPLUM HEY!
Gündemde af olduğunda kötü sözler sarf etmemek için kendimi zor tutarım. Bu sütunu okuyanlar bu konuda ne kadar hassas olduğumu bilirler. Ben de bir gariplik var galiba... Aynı ölçüde etkilendiğim bir başka husus da ünlü düşkünlüğüdür. Bu hafta basından üst üste iki olay izledim. Dünyaca ünlü futbolcu Portekizli Cristiano Ronaldo’ya:
1) Halkın ilgisi,
2)Muğla Valisi’nin ilgisi,
Beyoğlu İstiklal caddesinde BJK Spor Kulübü Başkanı Sayın Yıldırım Demirören ve ailesi bir alış veriş merkezi yaptırmış, 250 TL’lik alış veriş yapana ünlü futbolcunun imzası verilecektir. Sokak insan alamaz hale gelmiştir. Yer yerinden oynamaktadır. ( Nereden biliyorsun? Sen de mi gittin?) Şeklinde düşünenler olabilir. Yukarıda yazdığım gibi basından izledim. Bu ne kadar işsizliktir. Bu ne akıldır. Ronaldoyu görmek karnını mı doyuracak? Sırtını mı örtecek? Ününü mü yükseltecek? Bu ne çılgınlık böyle...( Aziz Nesin’e, Aysun Kayacı’ya kızanlara ithaf olunur)
Gelelim Muğla Valisine:
Gerek mezun olduğum okul ve okul arkadaşlarım ve gerekse mesleğim gereği mülki idare amirleri ile yakın ilişkilerim olur. İster mülkiyeden olsun, ister hukuktan iyi seçimler yapılır. Genellikle kaymakam ve valilerin çok saygın insanlardan seçildiğini, çok iyi eğitildiğini, çok kaliteli, çok soğukkanlı, temsil ettikleri makamın hakkını veren, halkın saygı duyduğu ve saygı duymak zorunda olduğu insanlardan oluştuğunu iddia ederim. Yine de bu iddiamın arkasındayım. Hal böyle olunca da Sayın Kaymakam ve Sayın Valilerin hiç ama hiç hata yapma şansları yoktur. Her meslekte olduğu gibi kaymakam ve valiler arasında da hata şansını zorlayanlar da vardır. Muğla valisi bunlardan birisidir. Basında çıkan haberleri bugüne kadar yalanlamadığına göre, haberlerin doğruluğunu kabul etmek durumundayız.
Nedir o haber?
Bir yerden dönen Muğla Valisi , Bodrum - Milas havaalanında iken özel uçakla Bodrum’a giden Cristiano Ronaldo da havaalanında olduğundan, vali bey görüşme talebinde bulunmuş, ünlü futbolcu da bu talebi kabul etmemiştir. Devletin valisi gözümde canlandırdığım vali ağırlığını düşürmüştür. elbette bu durum tüm valilere mal edilemez. Ancak ne olursa olsun devletin herhangi bir ildeki temsilcisi yasaların kendisine yüklediği yükleri taşımak zorundadır. Sayın Vali; “ Ben vali olarak değil, şahsım adına görüşmek istedim. Devleti buna karıştırmamak gerekir. Hal böyle olunca da olayı büyütmenin anlamı yoktur” diyebilir.
Herşeye karşın yapılan hareket beni refüze etmiştir. Aynen binlerce kişinin uzaktan bile olsa görmek için İstiklal Caddesini doldurması gibi. Bir zamanlar kravatsız insanların yürümek için çıkamadığı Beyoğlu İstiklal Caddesi’nin bugün kimler tarafından doldurulduğunu görünce hey gidi toplumum hey demeden geçemiyorum.