Olur da bu kadarı da olmaz. Yetkili organlara sorsanız, hep bir ağızdan T.C. bir hukuk devletidir diyenden geçilmez .

 

Atilla 1, Atilla 2 HES inşaatının durdurulması yönünde, Ordu idare mahkemesine açılan davada yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. Ayrıca da Ordu valiliğine yapılan suç duyuru dilekçelerine istinaden de valilikçe HES şirketinin tüm faaliyetlerinin durdurulduğuna dair karar verilmişti. 

 

Şimdi tüm bu kararlara rağmen HES inşaatının yine de devam etmesi pek anlaşılır olmamıştır.

 

Evet, Hukuk devleti olduğumuz doğrudur. Verilen kararlar hukuk’un üstünlüğünü göstermiştir. Göstermiştir de yürütmenin başında olanlar, kimin üstünlüğü altında ezilmişlerdir o da anlaşılır olmamıştır. 

Ordu İdare mahkemesinin kararına rağmen HES inşaatının devam etmesi davacı kişileri çileden çıkartmıştır. Tekrardan dilekçelerle savcılık ve kaymakamlığa Ordu il Çevre Orman Müdürlüğüne başvuruda bulunmuşlar. Ancak yapılan tüm kontrollerde HES inşaatının faaliyette bulunmadığı tutanağı tutulmuştur.

HESR00;inşaatı faaliyetine devam ediyor. Davacı kişiler bu sefer de kaçak çalışan HES inşaatını kamera görüntüsüne alarak Kaymakamlığa iletmişlerdir. Kaymakamlıkça gereğinin yapılacağı sözü verilmesine rağmen HESR00;inşaatı faaliyetine yine de kaçak devam ediyor.

 

Davacı kişiler bu sefer de Ordu il Orman Çevre Müdürlüğüne de ayrı ayrı şikayet dilekçeleri vererek HESR00;inşaatının her gün kaçak çalıştığını ve çevreye zarar verdiğini beyan etmişlerdir. Ancak HES inşaatı yine de işini kaçak olarak hallediyor. 

 

Vatandaş şaşkın, yargı kararlarını kim uygulayacak diye soruyor?

 

Vali ise Vali, Kaymakamlıksa Kaymakam, Savcıysa Savcı, Jandarmaysa Jandarma. Öyle ya vatandaşın gördüğünü icranın başı göremiyorsa bu yargı kararları kağıt üstünde mi  kalacak diyorlar.