SEÇİM SONUCU
Yaklaşık iki- üç ay süren seçim maratonu sona erdi. Seçilen adaylar seçilmenin mutluluğu, seçilemeyenler de, seçimi kaybetmenin hüznü ve hayal kırıklığıyla eski hayatlarına yeniden adapte olmaya çalışmaktalar. Öyle ya, kısa da olsa, yoğun ve heyecanlı bir koşturmanın sonunda, sakin bir hayata dönmek kolay olmasa gerek.
Yeni adaylar görev yerleri meclisin koridorlarında rozetlerini takıp, kayıtlarını yaptırıyor ve gizli kameralardan arındırılmış odalarında ilk çaylarını içiyorlar. Kimileri, ilk kez seçilmenin heyecanında, yeni okullu bir çocuk gibi ne yapacağını bilemiyor. Kimileriyse, üçüncü kez seçilmenin rahatlığında, kendine güvenli yeni öğrencilere sınıflarını gösteriyor. Bir öğretmen edasında sınıfları dolaşacak liderlerini, büyük bir heyecanla bekliyorlar. İlk gün derslerini sıkı tutmalılar ki, sınıfın ortasında azar işitip, ceza almasınlar.
Bundan böyle kol egzersizlerini iyi çalışmaları gerekiyor, her oylamada el kaldırıp indirmek, hatta gece yarılarına kadar aynı pozisyonda durup, aynı hareketi yapmak onları zorlayacağından, yeni seçilenlerin bu konuda uzmanlaşmaları gerekiyor.
Bir de insanın kendini beğendirme çabası yok mu, sanırım bu en zoru. Yeni vekiller de kendilerini liderlerine beğendirip, bir dahaki seçimde yeniden aday olabilmek için var güçleriyle çalışacaklar. Liderlerinin kaş göz hareketini iyi takip edip, ona göre adımlarını atacaklar. Gündemi takip edip, arada bir konuda yorum yapıp, yorumları beğenilmezse susup bir köşeye çekilecekler.
Seçilenlerin işi zor, bir de seçim bölgesinden meclise her gün gelen seçmenlere çay ısmarlayıp, hal hatır soracaklar. Kimine iş vaadi, kimine iş değiştirme, işte yükseltme vaatleri derken, bir bakmışsın akşam olmuş. Günlük limitsiz çay hakları işlerini kolaylaştıracak gibi görünse de, yemek ısmarlama bütçelerini zorlayabilir. Bu yüzden maaşlarıyla ay sonunu getirmeleri zor olabilir.
Bütün bunların yanında bir de işsizlik, ekonomik sorunlar, enerji politikaları, kadın hakları, Avrupa birliği sorunları, tarım, ticaret gibi yan işler de çıkınca, seçilenlerin kendilerine ayıracak hiç vakitleri kalmayacak gibi görünüyor. Bu sorunlarla ilgili yorum yapmaları gerekirse, ne diyecekleri konusunu, iyi çalışmaları gerekir ki, yanlış bir şey söylemesinler. Kendi içlerinde eleştiri, ayrı gayrı olursa, liderlerinin ters bir anında ters bir tepki alabilirler. Bu yüzden ortak politikanın, ortak çıkarları doğrultusunda, birlikte hareket etmek baş gayeleri olmalıdır.
Yeni bir meclis döneminin, yeni seçilenleri, hayatlarının zor, ama bir o kadar da renkli dönemlerinde, umarım rahat ve mutlu günler geçirirler. Seçenleri de, onları seçmenin verdiği huzurla güzel günler görürler…