İDRİS NAİM ŞAHİN VE TV52
Seçimlere bir ay gibi, çok kısa bir zaman kaldı. Fakat, arada bir şarkı-türkü çalan seçim araçları geçmese seçim var mı, yok mu anlayamayacağız. Sanki bir yılgınlık var siyasetçilerde de, seçmende de. İki güruhta da, o coşku yok denecek kadar az. Öyle ki, kimse artık kahvelerde bile memleketi kurtarmaya çalışmıyor. Memleket ile konuşulan tek şey Fenerbahçe’nin mi, Trabzon’un mu şampiyon olacağı. Ev hanımlarımız ise hep başka telden çalıyor. Onların aklı, ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ dizisinde. Ali Kaptan-Cemile-Caroline üçlüsü, seçim telaşından çok daha mühim onların nezdinde. Gençler mi? Onlar en bedbaht halde ki zümremiz. Onlar, sevgilileri ve giydikleri markalı kıyafetlerinden örülü dünyalarında sıkışıp kalmışlar.
İşte böyle yılmışlık, bezginlik hali tüm hücrelerine işlemiş bir topluluğun, mitinglere katılımı da az oluyor haliyle. Listeler açıklandığında ben dahil çoğu Fatsalı, Ünye Ak Parti adaylarının ilk iki sırayı paylaşmasına isyan etmişti. Fakat zannedersem Ünye halkı bu durumu pek idrak edememiş. Bunu nerden mi anladım? Geçtiğimiz Çarşamba TV52’de, İdris Naim Şahin’in mitingini izledim de oradan anladım. Seçim rüzgarını arkasına alan Ünyeliler, sanıyorsunuz ki meydanlardan dolmuş taşmış değil mi? Komik olan şu ki hayır, taş çatlasa 100-200 kişi vardı. Ama TV52 öyle açılardan çekim yapmış ki, sanırsınız meydan tıklım tıklım. En ufak boşluk olan yeri bile çekmediler.
Eğer televizyonun, radyon veya gazeten varsa illa ki birilerinin maşası mı olmak zorundasın diye düşündüm? Sonra şöyle bir medya kuruluşlarını aklımdan geçirince, maalesef ama ‘EVET’ cevabı verdim kendi kendime. İletişim Fakültesi’nde okurken, bize hocalarımız haber metni yazarken, bir haber yaparken ya da bir konuyu işlerken kesinlikle objektif ve özgür olmamız gerektiğini, üzerine basa basa anlattılar. Biz de o öğrenci saflığımız ile dinledik ve inandık. Ne yazık ki, reel dünyada işler pek de hocalarımız bize öğrettiği gibi değilmiş. Bu memlekette özgür ve objektif haber yapmak ancak ütopyaymış. Mesela ben Kanal 7’ye staj yapmak için gitmiştim, adam taşlanmış kot giydiğim için beni işe almadı. Görüntüye bakıp kararını verdi. Aynı durum karşı görüşteki gazete ve televizyonlar içinde geçerli. Başörtülü, İletişim mezunu bir kız, iş başvurusu yapsın bakalım Hürriyet Gazetesi’ne, ne diyorlar? Denemesi bedava. TV52’ye uyarım şu; umarım aynı çekim hilelerini diğer partilerin mitinginde de yaparsınız. Takip edeceğimden emin olabilirsiniz!
Milletvekilimiz İdris Naim Şahin ise, çok hoş bir intibaa oluşturmadı bende. Bir kere hitabeti oldukça zayıf. Konuşurken hep metne bağlı kaldı. Hazırlanan metin ise oldukça yavandı. Ama ben en çok bir cümlesine takıldım. Sayın Başbakan’ın, 2006’da Ünye’de yaşanılan sel felaketinin ardından, helikopter ile Ünye’ye indiğini anlattıktan sonra, çok büyük bir gaf yaptı.Hem de yenilir yutulur bir gaf değil. Başbakanımız için (HAŞA); ‘-O her yerdedir!’ dedi. Tamam liderine hayran olabilirsin, ama güzellemeni yaparken, işi bu boyutlara getirmenin bir manası yok. Resmen bu cümle, şirk koşmanın ta kendisidir. Benden uyarı, ‘sevgisinden’ mecliste elini kıranlar liste dışı kaldılar, aman daha her şey bitmemişken sizde koltuğunuzdan olmayın.