TATLIGÜL
1 Mayıs Pazar günü, islamdağ Beldesi: Kur’an Kursu ve külliyesinde Halil Tatlıgül hocamızın 21. ölüm yılı nedeniyle bir anma proğramı düzenlendi. Davetiyeyle az sayıda yabancı insanların çağırıldığı bu anma proğramına genellikle çevre halkı ve hoca efendiyi tanıyanlar kendi istekleriyle geldiler. Gelmesi gereken bazı önemli insanlar da çağırılmadık düşüncesiyle gelemediler. Organize eksikliği de oldu diyebiliriz. Bizlerin de günler öncesinden bu işlerle ilgilenmemiz gerekiyordu. Bu eksiklik nedeniyle hoca efendinin yetiştirdiği çok önemli insanlar bile yoktu. Bilemiyorum amma herhalde bu işi bir protokola bağlamak lazım, diye düşünüyorum.
Rahmetli Hacı Recep Kargın, 24 sene hoca efendinin yanında oldu. Fatsa onları şöyle tanıdı: Sarışın ufak tefek bir insan önde, esmer tıknaz yapılı bir insan onun iki adım arkasında giderdi. Bu, hocaefendinin 1966 yılında Çatak’a geldiği günden beri böyle idi. Hacı Recep onu evinin bir odasına aldı ve kuran eğitimini başlattı. Son ana kadar bu ilgi devam etti. Hoca efendi hacca gidiyor, Hacı Recep yanında. Umre’ye gidiyor yine öyle. Cenazeye gidiyor yine öyle. Hacı Recep olmasaydı belki de hocaefendi Çatak’ta duramazdı.
Hocaefendi paraya elini sürmezdi. Kursa para verildiğinde parayı hemen Hacı Recep Kargın’a teslim ederdi. Kursa hocaefendinin ziyaretine gelenler olurdu. Onlara da evinden yemek getirtirdi. Bayramlarda ve mübarek gecelerde bürokrat kesimden de akşamdan sonra ziyarete gelenler olurdu. Onlardan kimseye söz etmez gizli tutardı. Dönemin Ordu Valisi Necati Çetinkaya bu semtlere geldiğinde hocaefendiyi ziyaret etmeden geçmezdi. Hocaefendi, benden onlara zarar gelir kaygısıyla ziyaretlerini iade etmezdi. Vali Çetinkaya için çok özel bir insan, ziyaretini iade et demiştim. Benim kisvemdeki bir insanın bir valinin kapısında görülmesinden ona zarar gelir de kar gelmez demişti. Benim yapacağım duadır onu da buradan beri zaten yapıyorum diyordu.
Dine dayalı siyaset yapanlar hocaefendiyi bu işe bulaştırmak isterlerdi. Hocaefendi bunları darıltmadan kendini bu işlere bulaştırmazdı. Ehli’tarik bir insandı amma Rahmetli Özal’ı da severdi. Siyasette her partiden aday olan insanlar ilk önce hocaefendiyi ziyarete giderlerdi. Bunlara uygun dualar yapar gönüllerini alırdı. Cenazesinde her kesimden insanlar vardı. Alnı secdeye değmemiş insanlar da oradaydı. Anarşi dönemlerinde anarşistler hocaefendiye saygı duydukları için bu bölgeye gelmediler. Hocaefendide: Haza bir din adamı vasfı vardı. Bu bölgede içki ve kumar olmaz. Kadınlar hocaefendiye karşı saygısızlık olur diye örtünmeye dikkat ederlerdi. Hocaefendinin konuşmalarını insanlar tevatürle överlerdi. Konuştuklarını yaşadığı için sözleri çok tesirli oluyordu.
Fatsa müftülüğü her sene mübarek Kadir Gecesini İslamdağ Kuran Kursuna veriyordu. Hocaefendi Sahil Büyük Cami’inde konuşma yapar ve o gece bütün camilerde Çatak Kuran kursu için para toplanırdı. Hocaefendi Çatak Kuran kursunda da senede bir gün para toplatırdı. Çok tutumlu bir insandı. Parayı çok iyi kullanır, israftan kaçardı. Sayın Müftümüz uygun görürse Kadir Gecesinde camilerin (yeni adıyla) “ İslamdağ” Kuran Kursuna tahsis edilmesini rica edeceğiz. Şimdi Hacı Tatlıgül hocamız da babasının yerini tutacak bir insan, gönlümüz diler ki bu geleneği tekrar yaşatalım. Hacı Tatlıgül hocamız, Sahil Büyük Camisinden babası Halil Tatlıgül hocamızın varisi olarak halka hitap etsin. Bu uygulamanın Fatsa’da bir mutluluk havası estireceğine inancım var. Genç Hacı hocamızın rahmetli babasının cemaate hitap ettiği ve coşkuyla dinlendiği günleri tekrar hafızalarda canlandıracağına inanıyorum.
Bu duygularla anma törenimize iştirak eden insanlara candan teşekkür ediyorum. Eksikliklerdeki sorunların sorumluluğunu da üzerime alıyorum. Başta Hacı Recep Kargın olmak üzere bu tesislerin kurucularının da hocaefendiye gereken çalışma şartlarını sağladıklarına ve hocaefendinin de bu beldeyi ihya ettiğine inanıyorum. Ahirete göçenlere sonsuz rahmet ve mağfiretler diliyorum...