EN ŞANSLI ADAY ONUR SARIHAN
EN ŞANSLI ADAY “ ONUR SARIHAN “
Neden diyeceksiniz? Fatsanın yaklaşık 59 köyü var. Bütün adaylar bu köyleri teker teker dolaşmak zorunda. Öyle değil mi? Kimi köyün kahvesinde 20 kişiye hitap edecekler, kimi eve misafir olup, 10 kişinin gönlünü almaya çalışacaklar.
Ama Op. Dr. Onur Sarıhan MEDİ - TEK hastanesinin giriş bölümünde dursa gelene kendini tanıtsa, 59 köyden, Fatsa’nın 11 mahallesinden 800 kişi önüne gelecek. Bu büyük bir avantaj. 250 Medi-Teck çalışanı Onur hocaya adam başı 10 rey getireceğiz diye söz vermiş. En az 2500 oy hastane personelinden, Beyceli’deki Sarıhan aşireti en az 1500 rey, Beyceli’nin guzmeri, cemalli, hatipo, kırağan mahallesi elde bin, mecek mahallesinden meceğen NAMİ’yi ikna edebilirlerse bu iş tamam.
Yalnız Onur bey yanıma geldi, “ abi sen anlarsın gece rüyamda dedemi, babam Yılmaz Sarıhan’ı, Sobacı Akif Karaalioğlu’nu elinde kesici bir aletle sert sert bana bakarken görüyorum. Bu hayra alamet mi?” dedi. “Bana göre hiç de hayra alamet değil ama bu çileyi kampanya sonuna kadar çekersin” dedim.
GÜNÜMÜZDE SEÇMEN PROFİLİ
Onur Sarıhan’dan bahsederken ders alması için yaşanmış bir hikayeyi anlatayım. Prf. Dr. İsmet Dindar’la seçim gezisindeyiz. Çatalpınar tarafındayız. Kalın Çorak’a gittik, iskenliye indik oradan Devük mahallesine gittik. Gece karanlık. Küçük Murat’ın kahvesine girdik. Kahvede elektrik yok. Lüküs ışığı, sigara dumanı, ter kokusu yıkılıyor ortalık. 10 - 15 kişilik guruba İsmet Dindar’ın tanıtımını yaptım. O anda yan masada okey oynayan minübüsçü şaban’ın masasında bir niza çıktı. Şaban’ın masasına vardım ne oluyor? dedim. “Allahını seversen çabuk gidin. İki okeyle dönüyorum, zararım çok” dedi. İsmet Bey vatanı kurtarma konuşmasına başladı. Dinleyen yok! Dinliyormuş gibi yapıyorlar. Adet üzere köyün sorunları dinlendi. Köylü gelen dozerin bir aydır yattığından şikayet etti. Yanımda oturan kahveci küçük murat kulağıma “ pezevenk! gece dozerin mazotunu çalarsan dozer çalışmaz tabi“ dedi.
Konuşmalar bitti, karşılıklı dilek ve temennilere geçildi. İsmet Bey bir kaç kişiyi muayene etti. O sırada Kör Tevfik yanıma sokuldu “ Ahmet efendi, bu doktor porostat’tan anlar mı? “ dedi. Dedim “ tam prostatçı, ne demek!! Kör tevfik hemen uçkuruna el attı, “ tevfik abi, burası müsait değil” dedim. Eliyle işaret ederek “Arkada izbe bir yer var, orada muayene yapsın” dedi. Ben de “ Abi, yanında eldiven yok, burada kuru kuruya olmaz “ dedim, zor ikna ettim. İşte burada oyları ile ülke yönetimine yön veren köylümüzün ahvali. Yani seçmen profilimiz!!!
MİLLETVEKİLİ ADAYI PROFİLİMİZ
Bu sefer ( yaşanmıştır, adını yazarsam alınganlık gösterebilir) kahramanımızla bir belde çıkışından geçiyoruz. Milletvekili adayımız tarlada kazma kazan 10 - 15 kişilik kadınları gördü, hoporlörden yanınıza geleyim adayınızı tanıyın dedi. Temmuz sıcağında terden bunalmış kadınlar, adaya gel bari dediler, kazma işine ara verdiler. Adayımız, kadınların yanına gitti, tam konuşacak, kadının birinin topalladığını gördü. Hayatta ilk defa topallayan kadın görmüş gibi “ bacım ne oldu sana “ diye nida etti. Kadıncağız, “ topalım “ dedi. Adayımız, “ seçimden sonra hemen Ankara’ya yanıma gel, seni tedavi ettireceğim “ dedi. Kadın, “ Ama ben anadan doğma topalım” dedi. Adayımız altta kalmadı “ olsun, yine gel, seni tedavi ettireceğim “ dedi. Kadın 60 yaşlarında kalça çıkığı, iyice hışırlamış. Onu iyi edecek doktor dünyada yok. O kadını bu yaştan sonra anca azrail tedavi eder. Bu da ADAY profilimiz....
BİR DE 1994 - 2011 YILLARI ARASI
VEKİLLİK YAPANLARA BAKALIM
Ne yaptınız desek!! Hemen bölgeyi kendilerinin kurtardıklarını söylerler, esas soruyu anlamamazlıktan gelirler. Ve yol yaptık, falan köye su götürdük, fişmekan yerde kanalizasyon yaptık vs.
Beyler! Ben onu sormuyorum. O işleri devletin bürokratları hallediyor, kaymakam, vali, vs. var. Siz ne yaptınız? Bulunduğunuz bölgenin insanına ekonomik girdi sağlayacak imkanları getirdiniz mi? Bölgenin yapısına uygun fabrikalar ve ekonomik girdi sağlayacak işler buldunuz mu? Hayır. Dikkat edin, kendini yönetemeyenler genellikle devleti yönetmeye talib olmuşlardır.
VEKİLLİĞE BU YIL SEÇİLMEYE
ÇALIŞANLARA BAKALIM.
Sami Bey ve Yener Bey daha önce vekillik yapmışlardı. Soruyorum! Orada 5 yıl kaldınız, yukarıda söylediklerimin hangisini yaptınız? Belki Ankara’da hastaneye hasta yatırmaya yardımcı oldunuz. Artık o iş bitti! Belki birinin oğlunu işe verdiniz. Artık işe KPS ile alıyorlar o da bitti!!! Diyeceksiniz ki, biz o zaman muhalefetteydik eee şimdi de muhalefette olacaksınız. Şu gerçeklerle bir yüzleşelim. “ Hotoğ’un barutu, Hotoğ’un tüfeği, at oğlum at yok öyle bir şey! “
Vekil olduğunuzda somut bir proje gerçekleştireceksiniz. Mesela bölgede tarım konusu: Seracılık, organik ürünlerin yetişmesi, yayla turizmi. Bu işlere yoğunlaşıp 5 yıl sonunda çalışmaların karşılığı burada yaşayanların yaşam kalitesini yükseltmeli. Bölgeye katmadeğer sağlayacaksınız. Yoksa seçimler sırasında yaptığınız tırı vırı konuşmalar yarın karşınıza bir ayıp olarak çıkar. Gücenmek yok.
KONUŞURKEN KARAVANA ATIŞLAR YAPMAYALIM.
AKP Fatsa Belediyesini Balyoz harekatı ile zaptetti. Tırı vırı atışlar başladı. Efendim başkanın maaşı yarıya inecekmiş!! Ne oldu? Efendim aranan başkan olmayacakmış. Ne oldu? Orada bulunan halk ile her cuma toplantı yapıp dert dinleyecekmiş Ne oldu? Muhtarlar ile her hafta toplantı yapıp çalışma proğramı yapacakmış. Ne oldu? Tırıvırı vaadlerden örnekler verdim. Kızım sana söylüyorum milletveki adayları siz işitin!! Bir de konu mankenliği olayı vardır burda zahiri olarak adam çok yakışıklı çok forsludur ama dağarcığında büyük boşluklar vardır. Teneke gibidir.
Mesela gençlerde küçük bir öğrenci yürüğüşü vardı. Öğrenciler Türkiye uyuma öğrencine sahip çık sloganı atıyordu. Adamın biri de ellerini ağzına huni yapmış YUH diye bağırıyordu. Kutup ayısı kendisinin kutup ayısı olduğunu bilmezmiş. Sanırım bu adam da kendisinin Antalya Vali yardımcısı olduğunu bilmiyor!!
YAZIYA VEKİLLERLE BAŞLADIK
VEKİLLERLE BİTİRELİM.
Buralarda fındık zamanı borç ödeme dönemidir. Fındıkta esnafın ekonomisi canlanır. Koyun sürüsü sahiplerinin borç ödeme zamanı yayla dönüşü koyun kırkımı zamanıdır. Onlara göre ekonomi canlanır. Mekke-Medine ahalisi hac ve umre zamanına borçlanır. Orada bu mevsime hacı kırkımı zamanı derler. Türkiye’de ise beş yılda bir seçimler var. Bu zaman diliminde milletvekili adayları reklamcıların, matbaacıların ekonomisini canlandırır. Buna da milletvekili adayı kırkım zamanı derler.
AKP İLE NELER KAYBETTİK.
Türkiye’yi yeniden 12 Eylül öncesine götürüyor. TV. bunları görüyoruz. Anarşi hortluyor. 12 Eylül’de nasıl hapishaneler dolduysa bu gün aynısı oluyor. Bütün sınavlarda şaibeler var. Taliban gibi heykel yıkımları başladı. Türkiye’de yapılan her işte başbakan haklı diğerleri haksız. Bunları uzatmak istemiyorum!! AKP’nin hizmetlerine daha yakından bakalım.!!
Fatsa’mızda belediye personeli için çullu da alınan 95 dönüm arazi ne oldu? 30 Ağustos Zafer parkı ne oldu? Dolunay ve Atatürk parkı ne oldu? Onlarca iş makinalarımız ne oldu? Sazcılar suyumuz ne oldu? Bunları çoğaltırız ama gerek yok. Size soruyorum AKP Fatsa’dan ne aldı, yerine ne verdi? Yine AKP Doğu karadenizde devlete ait bütün işletmeleri sattı yerine ne verdi?
Ben AKP siyasetini Türkiye genelinde de, Fatsa özelinde de beğenmiyorum. Muhalefet ediyorum bu saatten sonra da onların ölmüşlerine Selaten Tüncina okuyacak halim yok!!