EYÜP FATSA'YI DiNLERKEN...
EYÜP FATSA’YI DiNLERKEN...
Hiçbir zaman aktif siyayesetin içerisinde olmadım ama siyasetci bir ailenin içinde büyüdüm ve mesleğim gereği siyasetle iç içe yaşadım.
Mesleğim gereği bakan, başbakan ve çok sayıda milletvekili ile birlikte olup özel röportajlar, haberler yapma imkanına sahip oldum.
Şunu çok samimi olarak ifade edeyim ki, Milletvekilimiz Eyüp Fatsa ile Fatsa sorunlarını tartışıp konuştuğum zaman ayrı bir keyif ayrı bir zevk aldım. Sn. Fatsa’nın listelerin açıklanmasından sonra yaptığı toplantıyı da izleme fırsatı buldum.
Sn. Fatsa’yı dinlerken, ilk tanıştığımız gün gözlerimin önüne geldi. Fazilet Partisinden aday olduğu zaman gazetemize yaptığı ziyarette, “Ağabey, uzun süre yurt dışında kaldım. Bu süre zarfında da Ordu’nun sorunlarını takip edemedim. Sizler vatandaşın isteklerini ve beklentilerini mesleğiniz gereği biliyorsunuz. Hizmet etme noktasında neler yapabiliriz?” dediği zaman dönemin Kaymakamı Sn. Kaya Çıtak tarafından gazetecilere verilen “Fatsa ilçesinin sorunları” adlı dosyayı kendisine vermiştim. Eyüp Bey, bir çok sorununu çözememiş ilçemizde, dosyada bulunan Fatsa Lisesi yapımı, Öğretmenevi, Kız Meslek Lisesi, Kapalı Spor Salonu onarımı, Elekçi Deresi beton taşkın seddesi yapımı, Bolaman Hazinedaroğlu Konağı’nın turizme kazandırılması, Çevre yolunun yapılması gibi bir çok sorunu çözdüğü gibi bunlarla da yetinmeyip Fen Lisesi, Niksar, Kumru, Fatsa yolu, Reşadiye, Aybastı, Fatsa yolu’nun yapılması gibi ilçemizi yakından ilgilendiren sorunları da çözerek ilçemize kazandırdı.
Özel sohbetlerimizle “Ağabey, gözümüzden kaçırdığımız bir şey var mı? diye sorduğunda, cevap veremediğim zamanlar çok olmuştu. Devletin imkanları ile yapılan okullarımız, yollarımız yapılmış, hatta devam eden çalışmalar vardı. Ne diyebilirdim ki?
Sn. Fatsa’nın diğer ve en önemli özelliği de yaptığı işten büyük bir heyecan duymasıydı. Öyle bir heyecan ki, yaşadığı heyecanını karşısındaki kişiye de veriyordu.
Kısıcası, Sn. Fatsa, Milletvekilliği süresince halktan kopmamış, hemen hemen her hafta sonu ilçelere gelerek vatandaşın içersinde dolaşıp sorunlarını dinlemiş çözümü için de azami gayret sarfetmiştir.
Hele merhum babamın İl genel Meclisi üyesi olduğu dönemlerde başlatmış olduğu Gölköy-Fatsa yolunun açılması ilçemizin çehresini değiştirecek ve ekonomik yönden büyük katkı sağlayacak Reşadiye-Aybastı-Fatsa, ve Niksar-Korgan-Kumru yollarının çalışmalarını incelemeye gittiğimizde de nasıl büyük bir keyif aldığını anlatamam.
Sn. Fatsa’nın imkanlar nisbetinde çalışıp çabalamasının karşılığı bu olmamalıydı diye düşünüyorum.
Sn. Fatsa’nın en önemli özelliklerinden birisi de siyasi kimliği ne olursa olsun vatandaşların derdine derman olmasıydı.
Sn. Fatsa yaptığı konuşmada da bu özelliğini şöyle vurguladı.
“Geldiğim her yere sizinle birlikte tırnaklarımla kazıyarak geldim. Eğer çanta taşısaydım, eğer birinin eteğinden tutup beni sürüklemesini isteseydim siyasette farklı yerlerde olabilirdim. Ama bunu yapmadım çünkü arkadaşlarımın yanında sönük durumda olurdum. Onurumu kaybederdim. Kendime olan saygımı kaybederdim. Size olan sadakatimi kaybederdim bunu ben onursuzluk kabul ederdim. Bunu yapmadım, kimsenin önünde eğilmedim, kimseye de eyvallah demedim. Temsil ettiğim insanların hukukunu savunma noktasında da hiçbir zafiyet yılgınlık göstermedim. Vicdanım ve gönlüm rahattır. Yapmış olduğum tüm projeler ortadadır. Herkesin ilgisini ve alakasını kazandım. Tüm yapılan yatırımların takipçisi olmaya da devam edeceğim. Dergâha hiç eğri odun taşımadım. Kimseden de lütuf dinlemedim. Onurumla yaptım, şerefimle de bu görevi teslim ettim. Yine her zaman olduğu gibi her yerde vatandaşlarımızla birlikte olmaya devam edeceğim. Siyaset dinamik ve heyecanlı bir yapıdır. Siyasetin dinamizmini ve heyecanını alırsanız iyi işler başarırsınız. Yılgınlık, yorgunluk gösterenlerden siyasetçi olmaz. Alıngan ve kırılgan insandan siyasetçi olmaz. Bundan sonra Profesyonel bir siyasetçi olarak hayatıma devam edeceğim. Türkiye’de kendini kabullendirmiş bir siyasetçiyim. Ben ne yaptığımı, ne yapmadığı biliyorum” dedi.
Valla biz biliyoruz. Sorunları bilen ve yakından takip eden Fatsa halkı da biliyor. Bilmeyenler, göz ardı edip hakkını teslim etmeyenler utansın demekten başka bana bir şey düşmüyor.