İdris ismi çok güzel bir isimdir. Hatta bir peygamber ismidir. Bir rivayete göre İdris Peygamberin (30 sayfalık kitap indi) gürcü soyundan geldiği ima edilir( İdrislerden biri gürcü olduğu için bu olayı not düştüm.) (Abdurrahman Hoca’nın hısımı Koccuağızlı İdris’te İstanbul’dan aday)

Bu seçim döneminde Ordu bölgesinde iktidarın da muhalefetin de seçtiği adamların adı idris.İdris’in biri Ünyeli, diğeri Fatsalı, üçüncüsü Ordulu. Ne tesadüf ama değil mi? Daha da entresan olanı söyleyeyim.
 

İktidar partisinin adayı İdris Naim’in anası, babası Ünyeli. Muhalefetten İdris Sami’nin anası Ünyeli,Ordu’lu İdris Yıldız’ın da dayısı Ünyeli,Yener Yıldırım’ın da hanımı Ünyeli. Diyorum ya anası Ünyeli olanlar asil insanlardır. Mesela benim gibi!!
 

Ben Ünyeli hanımlardan bahsediyorum, adamlardan değil... Adamları şöyle örnekleyeyim. Bugün rahmetli Hüseyin Dere ile rahmetli Erol Gündüz otomobille İstanbul’dan Fatsa’ya geliyorlar. Sabaha karşı saat üç suları Ünyeden geçerken Hüseyin Dere, Erol’a “ Erol şu anda ünyeliler ne yapıyor “ diye sorar. Erol da “ uyuyorlar abi” der. Hüseyin Dere “ yok Erol yok, onlar bu saatte uyumaz.Hepsi uyanıktır. Sabah kimi çarparız diye hesap yapıyorlardır” der. AKP’ ye de bu yakışır. Tercihini bu adamlardan yana kullandı. 
 

Konuyu İdris ismi ile bağlayalım.İdris isimli gürcünün biri imam olacak. Müftü efendi onu imtihan ediyor. “ Evladım, Kur’an- Kerim’den kaç sayfa biliyorsun” der. Gürcü, “hocam, kırk sayfa kadar biliyorum” diye cevap verir. Müftü efendi celallenir. “ evladım kırk sayfa Kur’an bilmeyle imam olunur mu? “ der. Kurnaz gürcü cevap verir “ İdris Peygambere 30 sayfa verildi de Peygamber oldu. Ben 40 sayfa ile haydi haydi imam olurum” der. 
 

Tayyip Bey bana göre kendini test ediyor. Adaylara siz değil seçimleri ben alıyorum mesajını vermeye çalışıyor. Bu bana göre bir meydan okumadır.

1959 yılında MENDERES’i şımarttılar abuk sabuk hareketler yaptı. Ben orduyu başçavuşlarla yönetirim dedi askerleri aşağıladı sonu malum.1989 Özal’ın en güçlü olduğu zamanlardı. Semra Hanım’ı İstanbul İl Başkanı yapmak istedi. Papatyalar ekibi ile aklı sıra Türkiye’yi lale devri havasına soktu. Sonu malum.
 

Tarih tekerrürden ibarettir. Tayyip Bey’de aynısını yapıyor. Kendine güven moduna girdi. Ordu’da en yüksek oranda oy aldı. Ordu’yu sildi. Ağırlığı Ünye’ye yıktı. Bu arada Ankara’da ki sesimiz Eyüp FATSA’da güme gitti.
 

Osmanlı ordusu Kıbrıs’ı alınca ANDRE DORYA Osmanlı donanmasını Çeşme’de sıkıştırıp yakmıştı. Sokullu Mehmed Paşa, gönderilen Venedik elçisine de, İnebahtı Deniz Muharebesiyle ilgili olarak "Biz Kıbrıs'ı almakla sizin kolunuzu kestik, siz İnebahtı'da bizi yenmekle, sakalımızı tıraş ettiniz. Kesilen kolun yerine yenisi gelmez, fakat kesilen sakalın yerine daha gür çıkar" diye cevap vermiştir.

 

Bu seçimde Eyüp FATSA’yı kaybettik ama elimizde yeni kozlarımız var. Dr.  Sami TANDOĞDU, Dr. Yener YILDIRIM, Bolamanlı delikanlı Av. Murat HAZİNEDAR, inşallah bir verdik üç alacağız. Ama Fatsalılar’ın parti seçmeden kendi çocuklarını desteklemesini bekliyorum !!! 

 

AKP’den vekil olmak için ayılıp bayılan aday adaylarına soruyorum!  AKP kayda değer, memleketin hayatını değiştiren hangi yatırımı yaptı? ( Misal Karadeniz’de) İki devre ANAP, iki devre de AKP Ordu’dan tulum milletvekili çıkardı. Muş’un nüfusu etrafıyla 200 bin , Ordu’nun nüfusu etrafıyla 1500 kadar. Muş’ta havaalanı var, Ordu da var mı? Efendim düşünülüyor. Aynı şeyi üniversiteler içinde konuşabiliriz. 
 

Geneli konuşalım. İngiltere başbakanına bakalım, eşiyle tatile gidiyor. Ekonomik sınıf uçak bileti ve orta dereceli bir otelde tatil. Bizim cumhurbaşkanı, başbakan aileleriyle ayrı ayrı uçaklarla bütün avanesiyle geziyor. Gittikleri yerlerde de fahri doktora ünvanı alıyorlar. Başbakan 5 ay önce Kaddafiden insanlık ödülü aldı! ( ödülü verene bak ) Şu anda Nato Ordusu ile tepesine bomba yağdırıyor. 
 

Gelelim başbakan yardımcısı Bülent Arınç: Ey mahkemeler sonuca çabuk varın diye feryat edip timsah gözyaşları döküyor. Hakimlerin önüne yüzlerce evrakı koyarsan, binlerce CD dayarsan o mahkemelerin sonunu görmeye ömrün yetmez. 
 

Gelelim dış işlerine. Ahmet Davutoğlu kelebek misin mübarek uçuyorsun! Her türlü olayla Suriye’de, Mısır’da, Arnavutluk’da, Amerika’da vızır vızır dolaşıyor.  Elle tutulur hiç bir iş yaptığını görmedim. 1974 kanımızla suladığımız Kıbrıs’dan “DEFOL TÜRKİYE” sesleri geliyor. Yazıklar olsun!!!    Dış işlerinde kendi işini halledememiş ama dünyayı düzeltiyormuş gibi yapıyor!!! 

Bir de İçişleri Bakanı’na bakalım. Bir şehrin baş savcısının makamından alınıp yaka paça polis aracına atılıp, hapse atıldığını gördük!! Orgenerallerin hapsini, Güneydoğu’da kahramanlık göstermiş subayların, PKK’lıların yan hücresine hapis edildiğini gördük!! ÖSYM, KPSS, YGS gibi bütün sınavlarda hile yapıldığını gördük. Mecliste yokken varmış gibi imza atan sahtekar vekilleri gördük. 
 

Türkiye’nin ihracatı patladı diyorlar ama ithal at ihracatın iki katı. Cari açık büyüyor. Yani ithalatla, borçla büyüyoruz. Kendi paramızla büyümeliyiz!!
 

Memleketin bütün değerlerinin satıldığını gördük. Hatta Fatsa da 30 Ağustos Zafer Parkı’nın da satıldığını gördük. Bunları aşağıya kadar ne kadar sıralarsak uzar gider. Selahattin Şatıroğlu’nun veciz sözü ile bitirelim. Selahattin abiye sorarlar “ Kurban eti ile rakı içilir mi? “ Selahattin abi cevap verir “ Biz içtik, birşey olmadı” Bu soruların cevabını AK Partiye de sorsak onlar da “ biz yaptık, bir şey olmadı” derler. 
 

Benim bir arkadaşım var kaldirik cemal. Geçenlerde yolda rastlaştık. Ben kendisine latife olsun diye “ Manda yuva yapmış söğüt dalına, yavrusunu sinek kapmış gördün mü? “ dedim. Bizimkisi biraz düşündü “ vallahi görmedim “ dedi. Vatandaş, Kitapçı İsmail Çelik’in dediği gibi “ Bindim bir alamete, gidiyorum kıyamete” moduna girmiş. Adam hükümetin dediklerine bakıyor bir de kendi zor durumuna bakıyor. Şaşırmış, gidiyorlar!!! 
 

Fatsada muhalefet partilerine bakalım. 8 yıldır AKP’ye ciddi anlamda muhalefet yaptınız mı? Ben yaptım ama siz yapamazsınız, yüreğiniz yok. Ne olur ne olmaz!! Öyle değil mi? Belki yarın işiniz düşer... Kendi davanıza kendiniz inanmıyorsunuz. 12 Haziran’da muhalefet partilerinin hepsi bir araya gelse yine iktidar olamaz. Olsalar bile ülkeyi şimdikinden daha farklı yönetemezler. 

Geçenlerde muhalefet partisi başkanına soru yönelttiler. “AKP’nin yaptığı iyi şeyler yok mu? ” Parti başkanı cevap verdi. “ YOLLAR VE SAĞLIK” dedi. Aferin sayın başkan, sizin göreviniz iktidarın yanlışlarını söylemek ama ne gezer. Soruyorum, daha önceki beğenmediğimiz hükümetler Karadeniz’de şunları yaptı: Samsun Limanı, Gelemen Çiftliği, Suaugiut Uğurlu, Hasan Uğurlu Barajları, Ünye Çimento Fabrikası, Tekkiraz Orman İşletmesi, Ünye - Fatsa Limanları, Ordu Soya Fabrikası, Giresun Seka Kağıt Fabrikası, Topçam Barajı, Trabzon çimento Sanayi, Murgul Bakır Fabrikası say say bitmez. Peki AKP Karadenizde ne yaptı? Yapmadı...  Yapılanların hepsini sattı!!! Yalan mı? Ey muhalefet partisi başkanı AKP bu memleketin 70 milyar dolarlık mal varlığını sattı. 15 milyar dolarlık yol yatırımı yaptı! 
 

Karadeniz’de yaptığı 500 km yol onun da % 80’ini ANAP bitirmişti. Bu yol yaptı dediğin şey.  AKP’nin Karadeniz de yaptığına bak bir de sattığına bak. Sonra da hizmet yaptı de!!!