BU HAFTA
Çanakkale Zafer’inin 96.yılında, Büyük Önder Atatürk’ü, Çanakkale şehitlerimizi ve bugüne kadar bu vatan için verdiğimiz tüm şehitlerimizi saygı ve şükranla anıyoruz. Ruhları şad olsun!..
Vurulup tertemiz alnında uzanıp yatıyor,
Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor.
Ey bu topraklar içintoprağa düşmüş asker!
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
18 Mart 1915 Çanakkale Savaşı Türk ve dünya tarihinde önemli bir yeri olan en büyük zaferlerimizden biridir. Bu savaş, büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk ile Mehmetçiğin canı pahasına mücadeleyisye kazanılmıştır.
Çanakkale Zaferi M.Kemal ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en büyük başarılarındandır. Mehmetçiğin kanlarıyla yazdığı özgürlük destanıdır. Ve dünya, Çanakkale’de askerlerine “Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum.” diye haykıran güçlü bir ses tanıdı. Bu ses Mustafa Kemal’di.
Vatanın kapısı olan Çanakkale’nin geçilmezliğini, birbirini tamamlayarak Mehmetçikle, Mustafa Kemal dünyaya Çanakkale’de ispat ettiler. “ Çanakkale Geçilmez ” sözünü tüm dünya tarihine altın harflerle kazıdılar.
Burada Atatürk’ten bir anıyı aktarmak istiyorum.
Cumhuriyetin ilanından sonra İstanbul’da bir resepsiyon veriliyordu. Tüm dünya ülkelerinin elçileri ve ateşeleri de davet edilmişlerdi. Davet güzel bir biçimde sürmekteyken, İngiliz askeri ateşesi olan binbaşının bakışları Mustafa Kemal’in gözünden kaçmadı. Tüm bu davet boyunca kendisine dik dik bakmakta olan bu ateşenin bir derdi olup olmadığını öğrenmek için yaverini gönderdi.
Yaver ataşeyle görüştükten sonra döndü ve ataşenin kendisine neden ters baktığını Mustafa Kemal’e nakletti:
“Paşam, bana ‘Mustafa Kemal Çanakkale’de babamı öldürdü.’ dedi.”
Mustafa Kemal yaverini yine gönderdi İngiliz ataşeye ve “Git sor bakalım” dedi. “Babasının Çanakkale’de ne işi varmış?”