YENİ TİP NÜKLEER SANTRAL PROJESİNDE KOBAY AKKUYU'MU?
YENİ TİP NÜKLEER SANTRAL
PROJESİNDE KOBAY AKKUYU’MU?
Bilindiği kadarıyla içeriğinin bir sır gibi saklandığı AKKUYU Nükleer Santral teknolojisi dünyada ilk olacakmış. Anlaşılan o ki AKKUYU deneme üretimi için seçilmiş kobay bir bölge olacak.
Ben bu gün nükleer enerjinin bir ihtiyaç olup olmadığını değil, ilk defa denecek olan bir projenin bilinmeyen tehlikelerini anlatacağım.
Nükleer santrallerde enerji üretiminde kullanılan hammaddenin uranyum olduğunu biliyorsunuzdur. Ancak bilim adamlarımızın verilerine göre uranyum-235 kaynaklarının 2000 li yıllarda tükenme noktasına geldiğiini de buradan hatırlatmak isterim.
Uranyum kaynakları tükeniyorsa Akkuyu Nükleer Santrali neyle çalıştırılacak diye sorabilirsiniz. Hani yeni tip nükleer santral diyorlarya, bunun adı sanırım hızlı üretken reaktörler olabilir. Nükleer Enerji üretiminde uranyum olmasada ilk etapta uranyum-235’in yedeği olarak görülen plutonyumu denemek isteyebilirler.
Eğer böyleyse tehlike dahada büyük. Uzmanlar plutonyumun uranyumdan dahada ölümcül olduğunu söylüyorlar.
Plutonyumu yeraltı tanrısı olarak tanımlayan uzmanlar, insanlık böylesi bir tanrıyı neden gün yüzüne çıkarır diye de söylemekten geri kalmıyorlar.
Demekki plutonyum ölümcül bir enerji kaynağı, peki plutonyum nedir? dünyamızda varsa asıl görevleri nelerdir?
Plutonyum 4,5 milyar yıldır bizimleymiş. Yeraltında saçtığı ısıyla dünyamızı en derin okyanus çukurlarından, en yalçın dağ zirvelerine kadar ısıtıp doğaya hayat veren yararlı bir enerji kaynağıymış. Öyleyle bunun neresi tehlikeli diyebilirsiniz. Onun yararları yeraltında rahatsız edilmediği sürece devam eder. Yeryüzüne çıkartılıp gün ışığını gördüğünde işte o zaman gazabı bitmek bilmiyormuş. Çünkü o çirkin emellere alet olmak istemiyormuş. Böyle anlatıyor uzmanlar.
Doğal olarak Afrika’da bulunan plutonyum ne yazıkki gün ışığını gördü. Belkide gazabını Akkuyu’da göreceğiz.
500 gr plutonyumu yeryüzüne eşit olarak dağıttığımızda tüm insanlık akciğer kanserine yakalanabiliyormuş.
Plutonyumun tehlikeleri bu kadarla da kalmıyor. Yeraltındaki doğal plutonyumun sadece 500 gr mı çıkartılmış olsa bile minimum plutonyum parçacığından uranyum-238 izotopunda yılda 200-250 kg plutonyum üretilebiliyor. Bu demektirki gün ışığı gören plutoryum sürekli kendi kendine çoğalıp dahada tehlikeli olabilir anlamındadır.
Ha!! uranyum, ha plutonyum ne farkeder diyebilirsiniz. Uranyumun radyoaktivite ömrü 30-35 yıl. Plutonyumunradyoaktivite ömrü ise 500.000 yıl gerçeğinide bilmek lazım.
Besin zincirinede etkileri olan plutonyum havada plutonyum dioksit olarak solunum yoluyla akciğerlere yerleşip tüm hücreleri Helyum atomu bombardumanına tutabiliyorki yeraltı tanrısının gazabını varın siz tahmin edin.
Akkuyu’da velevki plutonyumlu nükleer santral projesi uygulanmayacak, peki o zaman Rusya’nın ne tür bir proje uygulayacağını biliyormuyuz. Bilinen bir gerçek varki, batı ülkeleri kullandıkları yakıt çubuklarını Rusya ve Litvanya’ya satıyorlarmış. Cayır cayır radyoaktivite içeren ve binlerce yıl tehlikeli olabilecek bu yakıt çubukları acaba Akkuyu Nükleer Santrali’ndemi kullanılacak sorusu kafaları karıştırıyor.
Durum bu. Sistemmi güvenli? sistemi çalıştırmak isteyenlermi güvenli ? artık siz karar verin.