Yeşil Fatsa’mızı çok seven değerli milletvekilimiz Eyüp FATSA’nın cevaplandırması istemiyle?

        Biliyorsunuz ki özellikle Karadeniz Bölgesinde yüzlerce HES projesi var.Bu projeler arasında o çok sevdiğiniz Yeşil Fatsa’nın dereleri de yer almaktadır.Ve siz bu projeler hakkında neden konuşmuyorsunuz?

        HES’lerin o güzelim yeşil vadilerimize zarar verip vermeyeceğini,göçmen kuşların toplu katliamlara uğrayıp uğramayacağını,dere balıklarının neslinin tamamen bitip bitmeyeceğini,bölgemize özgü ekolojik yapının zarar görüp görmeyeceğinin,siz değerli Milletvekilimizden öğrenmek istiyoruz.

Evet sayın vekilim vatandaş soruyor.Bu insanlık,bu dağ,bu taş,canlı cansız tüm varlıklar HES’ler kurulduğunda suya nasıl ulaşacaklar.Hadi biz insanlar paramızla suya ulaştık diyelim,bitki ve hayvanların parası yoksa suya nasıl ulaşacaklar diye soruyorlar.

Avcılar da soruyor.Vurduğumuz avlardan geriye kalanlar,mutlaka yeniden çoğalırlar.HES projesinin yok edeceği o canlı yaşamın yeniden çoğalıp geri dönüşümü olacak mı diyorlar?

Diyorlar işte sayın Milletvekilim konuşun anlatın bu insanlara…Enerjiye ihtiyacımız var deyin.Su akar Türk bakar söylemine son verdik deyin.Ya da su akar yabancılar yapar sular tünellerden akar deyin.Deyin işte bişeyler söyleyin.Suyun kullanım hakkını özel şirketlere verdik,suyun kullanım hakkı artık onların deyin.

Yaylalar da satılıyormuş.Hem de kaynak sularına kadar.Ne olur sayın Milletvekilim yok böyle bir şey,Komünistler uyduruyorlar deyin.

         Deyin de vatandaş yine soruyor.HES projeleri hangi hukuka uygundur,anlamış değiliz diyorlar.Madem uygundur,onlarca hukuka aksetmiş HES davalarında yürütmeyi durdurma ve lisans iptali kararlarına ne diyorsunuz diyorlar.

         Diyorlar işte… Vatandaşın suyu onların kılcal damarlarıymış.Damarlarımızı tıkamak mı istiyorlar diye de soruyorlar.

         Evet sayın Milletvekilim,yeni çağın ruhu sessiz baharlar mı getirecek diye bende sormak istiyorum.İstiyorum çünkü binlerce HES projesinin doğanın genetik kodlarını dolarla sanki birbirine karıştırdığını görür gibiyim.Fayda ve kar uğruna susuz bir yaşama tahammül göstermek,sanırım sizin de hoşunuza gitmez.Onun için derim ki:Suyun başını özel şirketlere tahsis etmekle Bedir kuyularını Kureyş’lilerin tutmasıyla ne farkı var diye de ayrıca sorarım.