Bu soruyu diğer partilere ve onların adaylarına soruyorum. Sizin partinizin ekonomik durumu nedir? Bugün dahil 12 Haziran’a kadar AKP nin kasasına her gün 1 trilyondan fazla  devlet yardımı akıyor, sizde durum nedir? Yani AKP nin müthiş bir para gücü var.

Başbakanın basit bir konuşması 7 ayrı kanalda peşpeşe gösteriliyor, gazetelerin tamamı basit bir lafı haber yapıyor. Rejim propaganda gücü ile AKP’nin elinde. Hiç gaz kesmeden propaganda yapıyorlar.

Yapılan propagandanın doğruluğu önemli değil. At gitsin kalede Yaşar var. Mesela Türkiye’nin nüfusu 6 yılda 3 yıl gençleşmiş. Kalp,kanser gibi hastalıklara çare mi bulundu da ömür uzadı. Tabi bld.seçiminde TOKİ de bir vatandaşın  ablasının evinde 3 ayrı aile ikamet ediyormuş. Görüntü öyle olunca da Türkiye’de seçmen sayısı 42 milyondan 52 milyona çıkar. Türkiye’nin 6 yılda nüfusu da gençlerle AKP sayesinde ülke nüfusunun gençleştiği doğru mudur soran olmaz.

Bunlar alt alta yazılırsa sayfalar yetmez. Güçlü AKP İtalya başbakanı Sinyor Bersulconi, Faslı sevgilisi Karim Mahruk ile yaptığı BUNGA-BUNGA  dans partisi keyfinde seçime giriyor. (Bana göre) Yüzde kırsekizi garanti görüyorlar. Burunlarından kıl aldırmıyorlar.

Ey AKP;

Yüzde 48’de ısrar etme, yüzde 45’de olur.

İnsan dediğinde noksan da olur.,

Sakın büyüklenme elde neler var,

Bir ben varım deme yoksan da olur.

SEÇİMLER YAKLAŞIYOR 

(Geçmiş olsun Ali Çebi)

Fatsa’mızın yoğun demokratlarından Ali Çebi , KILIÇDAROĞLU’nun Fatsa’dan uğurlanışı sırasında  KILIÇDAROĞLU’nu alkışlarken meydanda üzerine tünediği barikat mantarından poposunun üzerine düşüp leğen kemiğini yani kaseyi çatlatmıştır. Bu düşüş BJK’nın borsa değerinin düşüşünden kötü olmuş. Çünkü Mahmut Göksu’dan aparttığı Kanguru derisi şapka da kaybolmuş. Sonra hastaneye gitmiş AKP nin yeni torba yasasındaki kanuna göre Tayip Erdoğan’a muhalefet edenlerin başına bişey gelirse hastane masraflarını devlet karşılamaz maddesi ile karşı karşıya kalmıştır!! Ben Aliye söylemiştim oranı buranı fazla oynatma sonra kaseyi kırarsın demiştim!!! İnanmadı.

( Bilgi Kaynağı Mahmut Göksu ) 

 

ALİ ÇEBİ’NİN PARTİSİ 

SEÇİM  STARTI VERDİ

Bu Cehepenin  seçim çalışması şöyle olur. Söz temsili on kişi bir araya gelmişse onbirinciyi aralarına almazlar. Bu on kişinin de sekizi eski tüfek Cehepelidir. Mesela Cehepeliler seçim çalışmasına start verecekler. Havaya girmek için önce bir meyhaneye giderler, kapının üstüne “tarlaya ektim soğan yaktın bizi Recep Tayyip Erdoğan pankartını astırırlar. Bunun meali dışarıdan gelenler içeride Cehepeliler seçim çalışmasına başlayacak, rahatsız etmeyin demektir. İçeriye girecek olan Cehepelileri ise bu pankart gaza getirir, oturulur rakılar açılır. Birinci kadeh “Ne olacak Türkiye’nin hali muhabbetidir.” Daha sonraki kadehler “Nasıl kurtuluruz bu AKP den muhabbeti” meyhane kapanana kadar devam eder! 

Yanlız atladıkları bişeyler vardır!!  Farkına varamazlar onlar AKP den kurtulma planları yaparken o sırada AKP liler sabahlara kadar ev ev bulgur, makarna, kömür, yeşilkart dağıtmaktadırlar!!!

AKP öyle şanslıdır ki  Afrika’da Tunus, Mısır, Libya ayaklanmasının bile AKP ye yararı olur.  Belki ordaki NİZA’YI oradaki AKP liler çıkarmış olabilir. Otuz bin insan seçim öncesi uçaklarla, gemilerle yurda taşındı. Al sana kemiksiz otuzbin oy.  Oradaki  vatandaşlar kendini o cehennemden kurtaran AKP ye oy vermeyecekler, de  Ali Çebi’nin Cehepesine mi oy verecekler!!! 

TUHAFIMA GİDEN ŞEYLER

( Ölüm İlanları )

Belediye hopörlöründen bir cenaze ilanı. Ahmet Yeşil’in  “babaları” Recep Yeşil vefat etmiştir. Pardon bu arkadaşın anasını bir kaç kişi mi belledide ihale Recep efendiye kaldı. Bana göre Ahmet Yeşil’in “babası” Recep Yeşil vefat etmiştir dese daha doğru olmaz mı? Aynı şekilde ilanda “Anneleri” ifadesi kullanılıyor. Bu arkadaşı bir kaç kadın imece usulü doğurmuş havası oluyor. “Annesi” vefat etti dese daha güzel olmaz mı?

( İsimler hayalidir )

SABAH SPORU

Benim çıkık mahmut diye bir arkadaşım var. sabahın çok erken saatinde yağmurda, soğukta sahilde, kaldırımda peşinden it kovalarmış gibi koşar. bazer sorarım oğlum o saatte dikiliyorsun sabah namazını kılıyor musun?  Yook zaten  hiçbir namazı kılmıyorum. peki koşmaya neden o kadar önem veriyorsun? Kaliteli yaşlılık yaşamak için. Oğlum yirmi sene kaliteli yaşamak için ayağı yanık it gibi koşacağına beş vakit namazını kılsan da öldüğün zaman sonsuza kadar kaliteli yaşan olmaz mı? dedim ama dinleyen kim!!!  “insanoğlu tuhaftır doğru söylersin kızar, öpersin aldırmaz”

AKP CUMA NAMAZI

Başbakan Dolmabahçe camiine gelmiş, Cuma namazı kılacak. Polisler yolu kesmiş. Dolmabahçe,Kabataş,Fındıklı, karaköy köprü, Eminönü. Bu hatta trafik felç olmuş sürücüler perişan korna kıyamet, ortalık yıkılıyor. Bu tipik AKP namazı.

ATATÜRK’ÜN CUMA NAMAZI

Atatürk Ankara’da cuma namazı kılmaya Hacıbayram camiine gider. Ahali gazi hazretleri Hacıbayram camiine geldi diye orayı anababa yerine çevirir. Ahali Atatürk’ün elini öpmek için sıraya girer. Bunu gören Kazım Karabekir Paşa, “Paşam burası padişahın cülus törenine döndü” bundan sonra namazı Çankaya’da kılın der. Ve Atatürk öyle yapar ( Bu da Atatürk’ün cuma namazı) iki namaz arasındaki farkı siz görün.

Bir de Atatürk öldüğünde üzerine kayıtlı “Dört mevsim” isimli tablo, 9’u beş geçeyi gösteren  saat, bir de metal termometre vardı. Günümüzde ölen devlet büyüklerinin öldüğünde geride bıraktığı servete bakın!!! farkı görün.

İLHAN DEMİRKOL’LA UÇAK SEYAHATİMİZ

Geçen yıl Sabiha Gökçen havaalanından (yeni deyimle) Samsun’a uçacağım. havaalanında bilet kontuarına geldim. Görevliden biletimi isterken “Uçağın sol tarafında yer var mı” dedim. Görevli yüzüme baktı. Bakma dedim, ben solcuyum! peki kaç numaralı koltuğu istersiniz? dedi. Dedim ben Fatsalıyım, Fatsalılar bir numaralı solcudur. Onun için bir numarayı ver dedim. Görevli gizli solcu muydu neydi, dediklerimin hepsini yaptı.

Oradan ayrıldım on adım  ilerledim. Baktım bizim İlhan DEMİRKOL telaşla bilet almaya gidiyor. Nereye gidiyorsun dedi. Dedim Diyarbekir’e!  Yaa kafa yapma dedi. Dedim oğlum buradan nereye gidebilirim? Dedi ,ki biletinin numarasını söyle yanından bilet alayım! Dedim kontuardaki görevliye selamımı söyle gerekeni yapar!! Suratını ekşitti gitti. Görevliye seslendim. Arkadaş Fatsalıdır hem solcudur! dedim. Tamam beyefendi uçağın sol tarafından 2 numaralı koltuğu veriyorum dedi. Ben de “yakışır” dedim. Bizim İlhan olanlara şaşırıp trene bakar gibi bana baktı. Şaşkınlığı geçtikten sonra uçağa bindik. Uçak havalandı. Ne Fatsalı ne solculuk ne delikanlılık. Yüreğimiz korkudan pır pır ede ede Samsun’a geldik.