KADIN CİNAYETLERİ
Bir zamanlar suçlulukta kap-kaç modası vardı. Gün geçmiyordu ki sokakta yürüyen bir kadının veya yaşlı bir erkeğin çantası kapılıp kaçılmasın.... Motorsikletli kap-kaççılar, otomobilli kap-kaççılar, yaya kap-kaççılar alıp yürümüştü. Hergün değişik bir kap-kaç hikayesini bir taraftan televizyonlarda izliyor, diğer taraftan gazetelerde okuyorduk. Acil önlemler alınması gerekiyordu. Sokaklara sivil polisler sürüldü. Özellikle kap-kaç olaylarının çok sık görüldüğü Taksim, Beyoğlu gibi yerlerde üst üste kap-kaççılar yakalandı. Bu olayın artık çok kolay olmadığını, her an her yerde karşılarına bir sivil polisin çıkabileceğini idrak eden kap-kaççılar yavaş yavaş bu suçu işlemekten vazgeçtiler. Bugün artık kap-kaç nerdeyse unutuldu.
Kap-kaç unutuldu. Yerini aile içi şiddet ve hatta kadın cinayetleri aldı. Kadın cinayetleri son günlerde o kadar artış gösterdi ki, müessir fiil, darp ve taciz gibi suçlar dahi önemsizleşmeye başladı. Bir erkeğin eşini, ya da birlikte yaşadığı sevgilisi veya imam nikahlısını, evinde çocuklarının önünde, ya da sokakta herkesin görebileceği bir şekilde ağzını burnunu düm düz etmesi vaka-i adiyyeden olmuştur. Çok acıdır ki gazetelerin bu konu için ayırdıkları 2. ve 3. sayfaları yetersiz kalmaya başladı. Yer yokluğundan haberler artık kısa kısa yazılır oldu.
Ben bunlara töre cinayeti denmesini doğru bulmuyorum. Çünkü bu cinayetlerin çoğu; Kompleksli erkeklerin, kadınlar üzerinde hak sahipliği gibi saçma bir duyguya kapılma zavallılığıdır. Bugün hala belli bir kesim kadınların da erkekler gibi, erkeklerden farksız, hatta belki de zarifliği ve zekası ile erkeklerden üstün bir varlık olduklarını kabullenmek yerine, kadınları erkeklere hizmet etmek için yaratılmış, 2. sınıf, köle gözü ile görmeye çalışan yaklaşım içindedir.
Maalesef kap-kaç olaylarını gören ve bunu aldığı tedbirlerle yok edebilen yetkililer, kadına şiddet ve kadın cinayetlerini aynı şekilde ciddiye alanlara da küfür etmektedir.Acaba bu tavırı alanların böyle davranmasında kadına bakış açılarının etkisi var mıdır? Bakan düzeyindekilerin eşlerini erkeklerle aynı sofraya oturtmadığını hatırlarsak, insanın kafası karışıyor.