FATSA BELEDİYESİ
Mustafa Kemal Çamaş’ın belediyesindeki bütün yaptığı işleri yazmışımdır. Gerçek olduğuna inandığım her şeyi yazarım, adam ayırt etmeyi sevmem. Yapılan iş nihayet Fatsaya yapılmıştır. Bütün Fatsalıların bundan müşterek menfaatleri de vardır. amma her nedense Hüseyin Bey, belediye icraatlarından bizi pek bilgilendirmedi. Yanına gidip ziyaret etmede de zorlandığım oldu. Defalarca aradığım halde o beni hiç aramadı. Tabi’iki bu şekilde de yapılan işlerden bilgi sahibi olamadık. Herhalde bunda kabahat bende değil.
15 gün kadar önce bir iş için belediyeye gitmiştim. Başkan’a ayak üzeri dileğimi anlattım, kabul etti ve hemen gereken talimatı verdi. Görevli arkadaşlar da gelip, işe başladılar. Bir mazerete istinaden yine görüşemedim. Hastahanede hastası varmış. Bu çok normal. Ayak üstü konuşmamızda kendi işimizin yanında: Caddelere döşenen kaldırım taşlarının bazı yerlerde çöküntü yaptığını söyledim. Artık kaldırım taşlarını alıp, bütün şehri asfalt kaplayacağız dedi ve acilen hastaneye gitti.
Bize göre: Caddelerdeki yağmur sularını taşıyan büzler, büyük ölçüde ömrünü doldurdu. Ayrıca bu büzlerin çok ince cidarlı ve aralarına harç konulmadan döşendiği kanaatindeyim. Ben bizim bölgemizde buna tanık olmuştum. Şimdiki büzler presli ve on santim cidarlı, dozları da eskilerden çok iyi. Bir de : Doğal gaz borularının döşenme işlemi var. Bu da bu önümüzdeki dönemde herhalde yapılacaktır. Kaldırım taşlarının fazla göçüklük yapan kısımları tamir de edilebilir. İleride asfaltı parçalamak çok daha fazla zararlı bir iştir. Başkanın bu yolu tercih edececeğini ümit ediyorum. Bize göre: Yapılacak bir iş de var. Küçük amma belediyeyi büyük masraftan kurtarır. Biz bu işi her belediye başkanına söyledik. Hatta Hüseyin Bey’e de söylediğimi sanıyorum. Şimdi ilk defa Fatsalılar adına yazılı ricada bulunuyorum.
Şöyleki: Karfur’un önünden başlayan, dereüstü dediğimiz beton bir caddemiz var. Bu caddenin altından, Reşadiye caddesine kadar ayakta yürüyüp, gidebiliyorsunuz. Reşadiye caddesinden sahile kadar da: Ortadan bölünmüş, daha geniş kapasiteli bir kısım var. Burası sahil asfaltının altından geçerken, biraz alçalıyor. Amma yine de çok yeterli. Bir zamanlar deniz önünü çakılla dolduruyordu. Yaz ayları gelince, belediye kepçeyle bu çakılları kaldırıyordu. Sonradan kanalın önünü denizin içine kadar uzattılar. Bu dolgu işi de böylece önlendi. Reşadiye caddesinin altından çökerek bile geçemiyorsunuz. Mustafa Çamaş buradan, ana su borusunu da geçirdi. Ben belli bir mesafeden uygun bir meyille borunun tabanın altından geçirilmesi görüşündeyim. Mustafa Bey de “ben dirsekle her iki yandan boruyu kaldıracağım. Su üstünden geçecek” dedi, benim içime sinmedi amma öyle yapıldı.
Bize göre sayın Hüseyin Anlayan ilk önce bu işi halletmeli. Trafik başka yöne yönlendirilip, Reşadiye caddesi sökülmeli, ne yapılacağı o zaman açıklık kazanır. Bizim tahminimize göre bu ana su borusu yine sorun olacak. Çaresiz bu boru tabanın altına indirilecek. İçinde de yüzlerce ton su var. Belediyeye bir külfet de bu. Bir başka konu daha var.
Karfur’un önünde bu kanalın başladığı yer var. Buradan 30 - 40 metre kadar yukarıya kanalı tıkayabilecek, çalılar ve sair maddeleri tutacak bir kapan yapmak lazım. Çalılar, dikenler, ağaç dalları taşkının sürükleyip getirdiği zararlı maddeler burada tutulur ve taşkın suları bu tuzağı aşarak kanala girer ve tıkanma tehlikesi de ortadan kalkar. Hüseyin Bey’in döneminde bu kanal Reşadiye caddesinin altından yukarıya doğru tıkandı. Ve çok büyük bir bedel ödenerek açtırıldı. Ben rakam vermek istemiyorum. Amma bu iş çok önemli bir iş. Böylesi bir parayla caddelerdeki çöküntüler, defalarca sökülüp yapılabilir. Ayrıntıya girdiğim için özür diliyorum. Allah için Hüseyin bey bu işleri iyi biliyor....