KADINLARDA DEKOLTE!!!
KADINLARDA DEKOLTE!!!
Bu günlerde moda tecavüz tartışmaları. Konya’lı Prof. ahkam kesti “kadınlar Dekolte giyerse tecavüz kaçınılmaz olur” aferin Profa okumuş okumuş Prof. olmuş özelliği bu. Kendi dünyasının dışına hiç çıkmamış. Antalya sahillerinde beş yıldızlı otellerin plajların, havuzlarında bırakın dekolteyi tamamen çıplak, üstsüz. Alt tarafta don yerine ip şeklinde mayoyla tanga sere serpe güneşlenen kızlar, kadınlar var. Genç erkekler de slip mayoyla orta yerde dolaşıyor. Güneş yağı ile pırıl pırıl vücutları tamamen açık. (tasvip etmiyorum ama gerçek) Birbirlerine tamamen yabancı insanlar kadın, erkek aynı havuzda. Böyle binlerce insan var; Ama bir tecavüz vakası yok. Tabi bilerek ve isteyerek kendi aralarında şey yaparken niza çıkar da karakolluk olurlarsa onu bilmem.!!!
Kadında açıklık, dekolte taraftarı değilim. Adamın sapıklığı varsa kadının dekolte veya tesettürlü olmasının pek önemi yoktur. O yaşanmış olayı anlatacağım siz karar verin.
Yıllar önce Eyüp’te leyleklerin göç zamanı, elektrik tellerine çarpan leyleğin kanadı kırılır yere düşer, yere düşünce de ayağı kırılır. Oradaki esnaf leyleğe acır. Ve tedavi ettirir. Her gün yiyeceğini verir, orta yerde leylek dolanmaktadır. Leyleğin kanadı kırık olduğu için uçamaz. Bacağı kırık olduğu için hızlı kaçamaz. Sapığın biri bu haldeki leyleği karanlık bir duvarın dibinde çökertir ve tecavüz eder.
Şimdi dekolte giyinen veya alımlı yürüyen kadınlara tecavüzü haksayan adamlara soruyorum!!! Kanadı kırık olduğu halde uçamayan ve bacağı kırık olduğu için kaçamayan bir leyleğe Eyüpsultan gibi mübarek bir yerde, bir tenhada tecavüz eden adamı “Leyleğin çıplak oluşu tahrik etmiş olabilir mi”?
TRAVESTİLER VE EŞCİNSELLER KONFEDERASYONU YÜRÜYÜŞ KARARI ALMIŞ.
Bu bir gazete haberidir. Yer İzmir’de Kıbrıs şehitleri caddesi. Haber dikkatimi çekti. Bir hatıram canlandı. Kuzenim İsmail Eraslan ile bir iş görüşmesi için oradayım. Dönüşte karanlık, izbe sokaktan otoparka dönüyoruz. Karanlıkta binaların diplerinde insan siluetleri var. İsmail sessizce abi bunlar travestiler dedi. O anda kulaklarım dikildi travesti nasıl olurmuş diye düşünüyordum. 3-4 metre önümde bir travesti gördüm ve ne menem şeymiş bakıyorum. Böyle köse suratlı kıvırcık kısa saçlı kullanım tarihi geçmiş yaşlı bir travesti o da bana baktı kendisini süzmemden beğendiğimi sandı. Travestiye bakmayı kesip (Travesti erkek cinsinden olduğu için bana namahrem sayılmaz) Tam önüme baktım. Telefonda mesaj yazan adamla burun buruna geldim. Kaçmaya fırsat olmadı. Adamla kafa kafaya çarpıştık. Adam bir tarafa ben bir tarafa yaşlı travesti karşıdaki genç travestilere doğru bir kahkaha attı. Kızlar herifler beni görünce yıkılıyorlar demez mi!...
CEHENNEMDE ATEŞ YOKMUŞ
Öyle der bazı hocalar. Doğru mudur bilmem. Lafın tamamı şöyledir: Cehennemde ateş yok herkes kendi ateşini dünyadan kendi götürür. Son günlerde yıkılan ortadoğu ve afrikadaki müslüman devletler var.
Gördünüz, duydunuz kaçarken kaç milyar dolar sıvıştı!! Hele biri kaçarken milyar dolarları götürdü yetmediği gibi bir de sarayının duvarına zula ettiği mücevherler ortaya çıktı. Bunlar müslüman devlet başkanları namaz kılarlar oruç tutarlar vs. Ama menfaate gelince Allah’ı, kitabı, cehennemi unuturlar. Üç günlük dünya menfaati için sonsuz bir cehenneme girme korkusundan kendilerini sakınmazlar. Bu dünyada ellerini kibrit yaksa kıyamet koparırlar. Öbür dünyada yanardağın ağzında lavlara düşecekler bunu düşünmezler. Her partinin iktidarında o partinin kaymağını yiyen sahte kahramanlar türer. O partinin duyarlıklarını sömürerek ün ve para sahibi olurlar, onlar çaldıkları para kadar cehenneme ateş götürürler haberleri yok.
SEÇİME DOĞRU
Geçenlerde anketörler beni ziyaret etti. Siyasi anket yapıyorlar. Sordular seçimde hangi partiye oy verecek siniz? Cevap verdim AKP dışında her parti olabilir. Neden? diye sordular. Dedim ki AKP zenginliği yandaşlarına, fakirliği vatandaşlara paylaştırmıştır. Peki milletvekili olarak kimi görmek istersin dediler, tereddütsüz Eyüp Fatsa dedim. Niye? dediler. Beş yıldır gazetede onu eleştiren yazılar yazarım. Karşılaştığımızda bana yüzünü asmadı, tam profesyonel. Anam öldü o kadar vekil arkadaşım var biri aramadı, en önce o aradı.
AKP yi sevmem AKP’liler “meyve veren ağaç taşlanır diyorlar soruyorum. Mustafa Çamaş Fatsa da meyve verirdi, bırakın taşlamayı AKP onu dibinden hızarla kesti, fırına attı. Yalan mı hem de hırsızlıkla itham ederek. Bırakın Mustafa Çamaş’ı, Çamaş sülalesinden hırsız çıkmış mı? Ben menfaati için her türlü cıdığı kuran partiye oy vermem. AKP ye buğuz ettim.
Diyeceksiniz ki neden Eyüp Fatsa’nın milletvekili olmasını istiyorsun? (Yağ çektiğimi sanmayın. Fatsalı vekilleri destekliyorum diyorum. 10 yıl Belediye de kaldım. Yanlız belediyede çalışan memurların aylık maaşı 70 milyar tutardı. Devletten payımıza 15 - 30 milyar arası gelirdi. Bu gün belediye hesap işleri müd. Birsen Calp canlı şahidimdir. Fatsalı olmayan hangi milletvekiline o zor anda telefon açsam bana yardımcı olmazdı, Kıçını da sallamazdı. On yıl boyunca hiç bir yatırım işimizle ilgilenmezdi. Şükrü bey’in deyimiyle “Adım hıdır yapabileceğim budur” derdi. Ama bir defa bizim partiden olmayıp DSP li olan Fatsalı Müjdat Koç anında bizim para problemlerimizi çözdü onun için Fatsalı vekilleri partimiz değil menfatimiz açısından tercih ederim. Çünkü insanlar siyasi konularda farklı düşünebilir ama İnsani konularda birbirine sahip çıkmalılar!!
Yaşanmış bir olayla mevzuyu bağlayalım. Rahmetli şöfor Eroğlu Bahattin abi vardı. Onun eşi Gülser yengeye sahilde araba çarptı. Bahattin abi hastanede ağlaya ağlaya ortalığı yıkıyor. Kızkardeşi bilge abla yanına yanaşır, ‘Abi yeter artık sus ölüm tehlikesi yok’ diye kulağına fısıldar Bahattin abi “Öyle deme Bilge ya ölürse ben bu yaştan sonra acemi karı ile nasıl uğraşırım” der.
Ben olaya kendi açımdan bakıyorum. yıllardır kendisini eleştirip aksi muamele görmediğim Eyüp Fatsa varken yerine gelecek acemi bir milletvekili ile bu yaştan sonra uğraşamam!!!
Dip Not: Acaristan başbakanı kankam Levan Varşalomidze ve Gürcistan Türkiye başkonsolosu Erol Gündüz’ün kankası Tariel Lebanidze, Ekonomi bakanı Voja Bolkvadze Pazar günü Kabakdağı’nı ziyaret ettiler. 50 araçlık bir konvoy ile köye çıktık. Oradan aynı konvoyla güzel insanların yaşadığı Duayeri köyüne ulaştık. Orada İsmail Sarıçiçek ve Duayerliler de misafirleri A sınıfı protokolle ağırladılar.R00;Yarım saat duayerinde kaldıktan sonra Kabakdağı köy profesörlerinden Sn. İsmet Dindar ile birlikte Samsun’a hareket ettiler.