BÜYÜK ŞEHİRLERİ KISKANMAMAK İÇİN…
Fatsa’da yaşayan bireyler olarak birçok bakımdan, büyük şehir yaşamına imreniyoruz. Daha geniş imkânlar, daha konforlu hayat ve görece de olsa daha özgür bir yaşam…
Zaten özellikle de ekonomik anlamda köşeye sıkıştığımızda soluğu büyük şehirlerde alıyoruz. Eskilerin deyimiyle “Yatak-yorgan simit” durumu yani…
Sosyal anlamdaysa cıvıl cıvıl bir kalabalık özlemi içindeyiz. İnsanların yoğun olarak sinemalara, tiyatrolara, konserlere, şık görünümlü kafelere gittiği rengârenk bir hayatı özlüyoruz.
Elbette kalabalık kentlerin kendilerine özgü sorunlarını biliyoruz. Buna karşın büyük şehirlerin nimetlerini ve avantajlarını hayatımızda görmek istiyoruz.
Kalabalık yerlerden Fatsa’ya gelen bir insanın, en çok aşırı sakin ortamdan sıkıldığını zaten biliyoruz.
Henüz Fatsa’ya sinema gelmemişken sokakta yaptığım TV röportajlarında gençlerin sinema, tiyatro ve sosyal mekânlara ihtiyaç duyduklarını söylediklerini dün gibi hatırlıyorum. İzleyenler olduysa, mutlaka hatırlayacaktır.
Sadece gençlerin değil, aynı zamanda birçok yetişkin insanın sürekli şikâyetini ettiği bir konudur bu…
Sinema konusunda önemli bir mesafe kat ettiğimizi söylemek mümkün… Çünkü artık şehrimizdeki iki adet sinema sayesinde Türkiye genelinde gösterime giren filmleri aynı gün izleyebiliyoruz.
Çevremizdeki ilçelerde böyle bir imkânın olduğunu pek sanmıyorum.
Sosyal mekânlara gelince… Bunun yeterli olduğunu söylemek biraz zor.
Elbette zaman içinde bütün bunlar olacaktır. Özellikle özel sektör, arz talep dengesi içinde bu tür yatırımlara da yönelecektir.
Ancak yeri gelmişken içimde yara olarak kalan bir konuyu sizinle paylaşayım.
Neden bizim sosyal tesisleşme adına bir Boztepe’miz, bir Çakırtepe’miz yoktur? Bölgesinde her konuda iddialı olan bir Fatsa, nasıl oldu da yıllarca bu konuyu ihmal etti? Boztepe kadar olmasa bile, Çakırtepe’den çok daha güzel ve nefis mekânlarımız yok mu bizim? Çullu ve Hamlık tepeleri ne güne duruyor? Evkaf Mahallesi Yedikapı mevkiinden Fatsa’ya baktınız mı hiç?
Ufku ve hayali olanlara sesleniyorum: Cıngırt Kalesi’ne yapılacak bir sosyal tesis nasıl olur sizce? Lütfen hayal edin…
Değerli siyasilerimiz zaman zaman “Söyleyin; Fatsa için daha hangi hizmetleri yapalım?” türünden açıklamalar yapıyorlar. İşte söylüyoruz: Çullu’yu, Hamlık’ı, Yedikapı’yı veya Cıngırt Kalesi’ni değerlendirin. Özellikle Çullu Tepesi’ne yapılacak bir sosyal tesis Fatsa’ya çok yakışacaktır.
Gelelim bir şehrin olmazsa olmazı tiyatroya… Fatsa’da daha önce çeşitli tarihlerde, birçok guruplar tiyatro oyunları sahnelemiştir. Bu gurupların içine kendimi ve o dönemin çok değerli tiyatro ekibini de katabilirim.
2008’de kurulan Fatsa Kıvılcım Tiyatrosu Fatsa’daki tiyatro etkinliklerine çok ciddi bir istikrar ve sanatsal potansiyel kazandırmaya çalışmıştır. Ve dört yıldır çalışmalarına devam etmektedir. Biz, bir yandan bu işin çilesini çekmeye çalışırken, diğer yandan yaptığımız işin bilincinde olan çevrelerden önemli ölçüde destek gördüğümüzü söyleyebilirim.
Yeterli midir? Aslında değildir. Ancak zaman içinde tiyatromuzun gerçek anlamda kurumsal bir kimlik kazanmasıyla daha iyi yerlere geleceğimize inanıyorum.
Sonuç olarak Fatsa’nın sıkıcı ve boğucu bir yerleşim birimi olmaması adına bu memlekette yaşayan herkesin yapabileceği birçok çalışma vardır. Bunların bir an önce yapılmasında çok büyük yarar vardır.
Aksi olursa; büyük şehirlerde yaşanan renkliliği kıskanıp duracağız.
HOŞÇAKALIN