BABAMI ANARKEN
Yıl 1972 Ocak ayı; Afyon ili Sincanlı (Sinanpaşa) ilçesine bağlı Ahmetpaşa (paşaköy) ilköğretim okulunda ikinci yılım, beşinci sınıfı okutuyorum. İlk günlerden itibaren şu durumu yaşıyordum. Öğrenci sınıfa geç gelmiş, içeri giriyor, heyecanlanıyorum. Bir haberin öncüsü idi adeta. 20 Ocak günü sınıftayım yıldırım telgraf içeri giren bir öğrencim tarafından bana getirildi. “Babanın durumu çok ağır, acele gel!” kız kardeşimin beyi (eniştem) tarafından çekilmişti. Sınıf dönüyordu , şaşkındım. Karlı bir kış günü eşimle birlikte yola çıktık. O yıllarda yol durumu zordu. Telefonla haberleşme ancak postaneden yapılıyordu.
Fatsa’ya geldiğimizde ayın 21’i olmuştu. Babam 19 Ocak’da rahatsızlanıyor. Aybastı’dan hareketle Fatsa Devlet Hastanesine jiple hareket ediyor. Hastanenin kapısından yürüyerek içeri giriyor. Hastane baştabibi Dr.Hilmi Memecan muayene ediyor. Acilen yatırıyor, serum veriyor. Akşam geçmiş, babam anneme ve enişteme siz eve gidiniz ben iyiyim diyor. Yanlız enişteme taşıma ve bulundurma silahını, özel not defterini, şahsi eşyalarını teslim ediyor. Bunlara sahip çıkın mesajını veriyor. Eniştem babamın yanında, yatsı ezanı okunuyor. Babam, “Bu gün vakit namazlarını kılamadım”diyor ve selavat getiriyor. hayata gözlerini yumuyor. Ocak ayının 19’u.
Ocak ayının 22’si Aybastı’da evdeyiz.Annem sessizce ağlıyor. Büyük kardeş olarak onu teskin etmeye çalışıyorum. Kız - erkek 10 kardeşiz. Bir kız kardeşim evli. Hayatını kazanan oratokul öğretmeni ile birlikte üç kişiyiz. İkisi kız, beşi erkek yedi kardeşimiz annemle bize emanet. Aramızda yazılı bir anlaşma yaptık. Bölünüp parçalanmadan küçüklere sahip çıkacağız. Sözde kalmadı, bunda başarılı olduk. Bunun için mutluyum.
Babam Kemal Güley, 1917 yılında Aybastı’da dünyaya geldi. 1919 yılında babasını kaybetti. İkiyaşında yetim kaldı. 1932 yılında Bafra’da Kızılırmak ilköğretim okulundan mezun oldu. Öz bir ablası vardı. Babasının geniş bir araziye sahip olması dolayısı ile hukuk mücadelesi vermek için yıllarını verdi. Dava takipcisi idi.R00;Osmanlıca ve yeni harfleri güzel yazıyordu. Büyük bir arazi davasını kazandı. 1958 yılında dedemden kalan ev kasten yakıldı. Babam büyük şok geçirdi. Ben ve ağabeyim ortaokul öğrencisiyiz. Babamı teskine çalışıyordum. Öfke ile kalkan zararla oturur örneği. Hatalı davranış pahalıya mal olur. Önemli olan, korkak veya cesur olmaktan ziyade soğukkanlı olarak olayları değerlendirmek. Düşenin dostu olmaz. Gerçek dostluklar da vardır. Parayla, pulla satın alınamaz.
Babam hukuku iyi bilen mücadeleci bir insandı. Bitmez tükenmez enerjisiyle hakkını muhafaza etmesini bilmiştir. Kötü alışkanlığı yoktu. Dindar ve adildi. Ziraatten ve hayvancılıktan belli bir geliri vardı. Memur olmadığı için muntazam aylık gelire sahip değildi. Hepimizi okutmak vaz geçilmez kararı idi. Babamdan sonra gereken çalışmaları yaptık. En küçük kardeşimiz Eğe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi TV bölümünden mezun olan Refik Güley’dir. 1986 yılında Abdi İpekci ikincilik ödülü, daha sonra Aziz Nesin birincilik ödülünü almıştır. Sonradan Görmeler ve Kaynanalar dizisinin drama yazarıdır. Şu anda Vietnam’da bulunuyor.
İki öğretmen , bir bankacı, iki esnaf emeklisi var. Hepsinin evleri var. 2005 yılında serbest muhasebeci kardeşimiz yakalandığı hastalıktan kurtulamadı, hayata veda etti. Üç kız kardeşimizden biri, Bursa’da; diğeri Aybastı’da kalıyor. En küçük kız kardeşimiz Avustralya-Melburn da. Annem Meliha Güley 2009 yılının Ramazan Bayramının birinci günü hayata gözlerini yumdu. Babamla, annem şimdi ruhlar aleminde.
Bir büyük kardeş olarak erkek ve kız kardeşlerimle iftihar ediyorum. Hiç birisi ile kırgın değilim. En uffak rahatsızlık anında yanımda oluyorlar. Bende karınca kararınca gerekeni yapıyorum. Birlikten kuvvet doğar.